1936’da öğretmenliğe başlayan Sabriye Hanım’ın kurduğu bayram sofralarında geçti çocukluğum...
Büyümek, kolejden arkadaşlarla bayram sabahlarında Bodrum’da uyanmaktı önce.
Sonra, Mağusa’da, her katında, tek tuvalet-banyo ve 5 oda bulunan, han benzeri bir yerde Türkiye’yi kurtarma hayalleri kurmak oldu.
30’lu yaşlarımın ilk yarısı, bayram sabahı, elektrik süpürgesi sesi gelen evlerdeki yalnızlığı, ikinci yarısı, bayram sabahı AVM’lerin önlerinde kapıların açılmasını bekleyenleri gözleyerek, anlamaya çalışarak geçti.
Sabriye Hanım gittikten sonra bayram sofralarından artık keyif almadığımı, kızım doğduktan sonra her günün bayram tadında olabileceğini fark ettim.
20 yaşında, bir han odasında, Türkiye’yi ve dünyayı kurtarma hayalleri kuran genç adamdan, 50 yaşında, kızı ve akranları gelecekte bu ülkede rahat yaşasın diyen adama evrildim.
Herkesin farklı bir kişisel tarihi var ve bu yazının çıkış noktası değil aslında.
Bu sabah, binlerce evde bayram sofrasında eksik bir tabak olacak,
Libya’da, Suriye’de, Kuzey Irak’ta, görevde olan Mehmet’lere ait o tabaklar...
***
Meis Adası, Türkiye’ye 2 kilometre, Yunanistan ana karasına 580 kilometre uzaklıkta.
Meis Adası’nın yüzölçümü 10 kilometrekare, nüfusu 400 civarında.
Atina istiyor ki 10 kilometrekarelik yüzölçümü olan Meis Adası’nın 40 bin kilometrekare genişliğindeki kıta sahanlığını Türkiye kabul etsin.
Ne “İzmir’de dedelerinizi denize dökmüştük” hatırlatmasıyla ne de “Ekonomi gölgede kalsın diye Yunanistan ile gerilim çıkarıyorlar” boş bilmişliğiyle çözemeyiz sorunlarımızı...
***
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Akdeniz’e kıyıları yok.
Buna rağmen Doğu Akdeniz’de söz sahibi olmak, paylaşımdan pay almak adına durmadan işin içine giriyorlar.
Güney Kıbrıs’ta büyükelçilik açan Suudi Arabistan’ın kraliyet ailesi üyelerine de Rumların kullandığı Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu verildi.
Hilafet rüyasını “Müslüman ülkeler birleşsin” falan diye yutturmaya çalışanların göremediği bu tabloyu doğru okumamız lazım.
Donanma bugün Doğu Akdeniz’de bayrak göstermezse, İstanbul’dan İzmir’e giderken en az 3 kere Yunanistan karasularını kullanacak bir tekne.
***
Fransa’nın Libya’daki geçmişinin toplamı, Osmanlı’nın geçmişinin 20’de birinden az.
Küçücük bu tarihine dayanarak Libya’da söz hakkı olduğunu iddia eden Fransa, kocaman tarihine rağmen Türkiye’ye “Söz hakkın yok” diyor.
Binlerce kilometre ötedeki Libya’da ne işimiz var sorusunun cevabı, aslında
1.5 kilometre ötemizdeki Meis’te saklı.
***
Bayram günü sırası mı diye düşündüm ve sonra tam da sırası dedim.
Bayramınız kutlu olsun bu ülkenin güzel evlatları...
Şakacı marketler
Temmuz ayının son gününde,
Kış meyvesi portakalın kilosunun 9,
Yaz meyvesi elmanın kilosunun 13 liradan satıldığını gördüm.
Aynı elma cinsinin bir de ithal olanı var, onun kilosu da 23 lira.
Marketler herhalde gülelim diye böyle bir fiyat politikası izliyor.
Gülüyoruz, bu doğru ama acı acı gülüyoruz, haberiniz olsun...
Digiturk ve uçan kanallar
Futbol, yayın hakları, pandemi, ligden düşme konuları geçtiğinde taraf olarak açıklama yapıyor Digiturk.
Arkadaş bir kere de belgesel kanalları için bir cümle kurun.
Eskiden 181’den başlayıp, 193’e kadar bir sürü belgesel kanalı sıralanıyordu.
Discovery’nin en iyilerini veren show case gitti, ardından suç ve hayvan belgeselleri kanalları uçtu.
National Geographic Life kalktı, kısa bir süre önce ve ardından ben kapasite boşalır da ikincisi gelir diye beklerken History Channel da kayboldu.
Tamam, belgesel kanalları reklam almıyor, tamam belgesel seyircisinin sayısı çok az ama bari bir çift laf edin, bir açıklama yapın.
En azından bir gün eskiye dönme imkânı olacak mı, onu bilelim...