Ayçiçeği, bilgiler fiyatından daha kötü...

Devlet bu sene tüm tarım ve hayvancılık sektörüne toplam 24 milyar lira destek verecek. Geçen sene ayçiçeği de dahil yağlı tohumların ithalatına ödediğimiz para 3.5 milyar dolar yani 25 milyar lira. Milyonlarca hektar toprağı nadasa bırakılan bir ülke için ne acı bir rakam.

Türkiye’de ayçiçeği dikiliyor ama hangi tohumla? Ticaret Bakanlığı’na bağlı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü Mayıs 2018’de bir rapor hazırlamış. Raporda diyor ki, “Türkiye’de yüzde 100 oranında hibrit tohum kullanılıyor ama kullanılan tohumların yağ oranları düşük.” Bunu çiftçi kendi başına düzeltmiyor ya da bilmiyorsa, Tarım Bakanlığı neden devreye girmez?

Dünyada en fazla ayçiçeği ithal eden ülke Türkiye. Rusya’dan ithalat yapıyoruz ya, ayçiçeğinin tohumunu ayrı, küspesini ayrı satıyorlar bize. Bir çiçeğe iki kere para ödüyoruz.

Türkiye ayçiçeği yağında büyük hatalar yapıyor. Mesela kanola için kilogram başına verilen 50 kuruşluk prim nedeniyle, Trakya’da ayçiçeği ekmekten vazgeçen çiftçiler oldu. Kanola yağı ayçiçeği yağına alternatif olamaz. 60 yıl önce kalbe zararı nedeniyle ekimi yasaklanmış bir bitkinin genetiği değiştirilerek elde edilen bir yağ kanola yağı. Dünyada yaygın kullanılıyor ama ayçiçeği yağı kadar besleyici olmadığı da biliniyor.

Bu sene paramız olsa da ayçiçeği yağı bulamayabiliriz zira en fazla ithalatı yaptığımız Rusya, Moldova, Ukrayna gibi ülkelerde kuraklık yaşandı ve bu ülkeler de ayçiçeği ihracatına daha büyük kısıtlamalar getirebilir. Türkiye neden kendi ihtiyacını üretmesin ki?

Yine Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı raporda deniliyor ki, “Ege bölgesi buğday-arpa hasadının ardından ayçiçeği için son derece uygun alanlara sahip”, “GAP üretim deseninde yağlı tohumlu bitkiler birinci sırada yer almalı”, “Trakya’da toplam yüzde 15 seviyesinde olan sulanan tarımsal arazi miktarı artırılarak ayçiçeğinin verim artışı iki katına çıkarabilir.”

Yağlı tohumlar artık sadece gıda ürünleri değil başta biyodizel olmak üzere çok sayıda alanda kullanılıyor. Bu işi doğru düzgün ele almalı ve günü kurtaracak değil, gelecek 10 yıla uygun planlamalar yapılmalı. Bu işin ilgilileri, en azından Ticaret Bakanlığı’nın 33 ay önce hazırladığı raporu okuyarak bir yerden başlayabilirler çalışmaya.

Günah keçisi kapatıldı, partiler sürüyor

Uludağ’dan gelen parti görüntüleri belirlemişti bu haftanın ilk günlerinde gündemi.

Sosyal medyaya düşen görüntüler farklı otellerden alınmıştı, kamuoyu öfkesi büyüyünce, bir otel kapatıldı.

Dün gece Kayseri Erciyes’teki bir otelde ünlü bir müzisyen sahnedeydi, bu gece aynı otelde bir şarkıcı konser verecek.

Kayak otellerinde tek sorun partiler değil, Kartalkaya’daki bir otelin kahvaltı salonundan bir video yolladı bir arkadaşım.

Masalar dip dibe, kimsede maske yok, boş bırakılmış tek bir sandalye de yok.

Uludağ’da kapatılan otel harici başka otellerden de görüntüler geldi ilk yazımdan sonra.

Kapatma kararının ardından değişen şu oldu: Partiler dış mekânlarda değil, iç mekanlarda yapılıyor.

Çarşamba günü de yazmıştım, çare çok kısa olan sezonda tüm otelleri kapatmak ya da görüntüsü düşenlerden birini yakıp, diğerlerini görmezden gelmek değil.

Uludağ Otelcileri, dileyen her konuğa test yapacak düzeni almışlardı, belki de bu işi standart hale getirmeyi konuşmak lazım.

Derdim otel sahipleri değil, onlar en fazla para kaybederler ama işsiz kalacak çalışanların kaybı çok daha büyük olur.

Bu milletvekillerini kim seçti?

Beklenen oldu, Muharrem İnce’nin partisine geçeceğine kesin gözüyle bakılan üç milletvekili CHP’den istifa etti.

“Ayartan” Muharrem İnce’ye tek başına kızmak olmaz, bu vekiller nasıl aday oldu, onu da hatırlamak lazım.

CHP, 2018 genel seçimlerine giderken 2015 yılında ön seçimle gelen 40 dolayında milletvekilini liste dışı bıraktı.

Kılıçdaroğlu, 2015 yılında kazanılan 131 milletvekilinden 61’ini değiştirdi 2018 seçimlerinde.

İstifa eden üç milletvekili de dâhil olmak üzere tüm milletvekillerini Genel Merkez belirledi.

Buna rağmen bir sürü kavga gürültü çıkmasının önüne geçilemedi.

Hatırlayın, son kurultayda, delegenin üzerini çizdiği Tuncay Özkan önce İstanbul’dan aday listesine konmuş, sonra duruma tepki gösterdiği için İzmir’den aday yapılmıştı.

Parti örgütünden daha sağlıklı seçim yapacağını düşünmüş olan Kılıçdaroğlu şimdi ne düşünüyor acaba?

Kürtaj yasağı ne ki...

Polonya’da üç gündür kürtaj yasağı çatışmaları yaşanıyor.

Son 15 yıl içerisinde kadınlara mini etek giymeyi yasaklayan bir kanunu meclisinden geçirmiş bir ülke Polonya.

O kanun Cumhurbaşkanı engellediği için yürürlüğe girmedi ama meclisten geçmişti.

Polonya’da olup bitenlere dair fikir yürütmeden ya da şaşırmadan önce bunu hatırlamakta fayda var.