Sağlık Bakanı’nın, koronavirüsle mücadele sırasında enfekte olan sağlık emekçilerinin sayılarını açıklarken gözlerinin dolduğu bir ülke Türkiye.
Aynı zamanda Zonguldak Valisi’nin koronavirüs hastası olan sağlık emekçilerini “Bize yük” diye tanımladığı ülke de biziz.
Vali bey “Özür diledi” diye yazıldı ama o nasıl bir özür diye bakmadı kimse.
“Tabloyu neredeyse olumluya döndürmüşken, sağlık çalışanlarımızın özellikle son dönemde kendilerini koruyamaması nedeniyle tabloda istenilen iyileşmenin sağlanamaması nedeniyle yaşanan hayal kırıklığı maalesef sözlerimize yansımıştır.”
Bu özür açıklamasının medya ya da sosyal medyada ne kadar etkili olduğunun zerre önemi yok benim için.
O sözlerin muhatabı olarak görev yapan sağlık emekçileri, bu olaydan sonra kaldıkları Zonguldak Polisevi’nden ayrıldılar.
Uzman bir doktor, aldığı bir somun ekmek ve 3 parça peynirin fotoğrafını paylaştı sosyal medyada, üzerine de şu notu yazdı:
“Nöbetteyim, kendi yemeğimi kendim aldım, hastalığı da kapmazsam Sayın Valimize mahcup ve yük olmadan atlatabileceğim geceyi.”
Haftalardır evinin yolu unutan, evine gittiğinde çocuğuna sarılamayan sağlık emekçileri var bu ülkenin...
Başkalarını yaşatmak için kendi hayatlarını tehlikeye atan kocaman yürekli insanlar onlar...
Kurallara dikkat etmeyerek, ettiğimiz garip laflarla, biz yük oluyoruz onlara, onlar bizim gururumuz oluyorlar...
Çakallarla dans
Kurtlarla Dans, 7 Oscar Ödülü kazanmış, 1990 yapımı, muhteşem bir filmdi.
Çakallarla Dans, 2020 yapımı, Türkiye’de yaşadığımız bir hikâye...
Her zamankinden daha yüksek gelen elektrik, su faturaları için Türkiye’nin dört tarafından şikâyet yağıyor,
Dışarıya para ödeyerek saat okutma masrafından kurtulup, vatandaşa her zaman yolladığından daha yüksek fatura yollamak çakallık değil de ne acaba?
Sadece bu değil ama çakallık örnekleri...
Mesela brokoli, halde 6 lira, market etiketi 20 liranın üzerinde.
Çakallık sadece para alırken değil verirken de yapılıyor.
Koronavirüs bahanesiyle, imkânı olduğu halde, vadesi gelmiş borcunu, çalışanın ücretini ödememeyi marifet sayanlar var.
Yazıktır, ayıptır, günahtır...
İşkembe çorbasından çıkan kaşık
Kerem Tunçeri ile Aslı Enver arasındaki ilişkiye dair haberler çıktı pazar günü.
Bir teki bile “Bu ne samimiyet?” dememiş, “Hayırdır, ne zaman tanıştık ki?” diye sormamış, direkt muhabbete girmişler.
Sütten çıkmış kaşık ile işkembe çorbasından çıkmış kaşık arasındaki farkları sorsalar, bu olay ilk beşe girer herhalde...
Allah’ını seven cevap versin
Uzmanlık alanları farklı bir sürü profesör farklı şeyler söylediği için kafamız iyice karıştı:
Koronavirüs taşıyan birisiyle aynı ortamda 3 dakika bulunmakla, 3 saat bulunmak arasında bir fark var mı? Ne kadar virüse maruz kaldığımız hastalık açısından önemli mi?
Eve gelen kargo ya da market siparişinin poşetlerinden koronavirüs bulaşabilir mi?
Dışarıdan sipariş edilen hazır yemeklerden koronavirüs alma ihtimalimiz var mı?