Dünya gözü Dünya Bankası'nın yeni araştırmasına göre dünya ekonomisinin toplam büyüklüğü 2005 yılında cari kurlarla 44 trilyon 306 milyar dolara, SGP hesaplamasıyla da 54 trilyon 980 milyar dolara erişti. Daha gerçekçi bir karşılaştırma olanağı sağlayan SGP ile hesaplanan yeni verilere göre Çin, ABD'den sonra dünyanın en büyük 2'nci ekonomisi, Hindistan ise 5'inci sırada yer alıyor. 2005 yılında dünyada üretilen toplam değerin % 22.5'i ABD'de, %9.7'si Çin'de, % 4.3'ü Hindistan'da, % 1'i de Türkiye'de üretildi.Dünya Bankası'nın araştırması 146 ülkedeki fiyat düzeyleri ile bireysel tüketim ve kamusal tüketimi karşılaştıran verileri de içeriyor. Reel bazda hesaplanan verilere göre dünyadaki bireysel tüketimin % 25.4'ü ABD'de, % 45.3'ü de diğer OECD ülkelerinde gerçekleşiyor, Çin'in payı ise % 6.1'de kalıyor. Kişi başına 5,715 dolarlık bireysel tüketim harcaması yapan Türkiye'nin küresel bireysel tüketimdeki pay ise % 1.1. Dünya Bankası'nın 146 ülkeyi kapsayan Uluslararası Karşılaştırma Programı araştırmasının ilk sonuçlarına göre Türkiye'nin SGP ile hesaplanmış Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) rakamı 2005 yılında 561.1 milyar dolar olarak gerçekleşti ve bu rakam Türkiye'yi dünya sıralamasında 20'nci sıraya oturttu. Gene SGP ile hesaplanmış fert başına GSYİH sıralamasında ise Türkiye 7,786 dolarlık geliriyle ancak 68'inci sırada yer alabildi. Türkiye'nin fert başına geliri 8,972 dolarlık dünya ortalamasının da altında kaldı. En Büyük 20 Ekonomi (milyar dolar / 2005) * 1. ABD 12.3762. Çin 5.3333. Japonya 3.8704. Almanya 2.5155. Hindistan 2.3416. İngiltere 1.9027. Fransa 1.8628. Rusya 1.6989. İtalya 1.62610. Brezilya 1.58511. İspanya 1.18412. Meksika 1.17513. Kanada 1.13314. G. Kore 1.02715. İran 73516. Endonezya 70817. Avustralya 67218. Tayvan 59119. Hollanda 56720. Türkiye 561 * PPP / SGP'ye göre ABD doları 2005 Konut balonu patlayınca şenlik kaosa dönüştü Başlıkta yer alan "ahmaklar cenneti" deyimi benim icadım değil. İngilizce'de kullanılan "fool's paradise" deyiminin Türkçe karşılığı olarak bir bankacımız kullanmış bu deyimi. Citibank'ta 26 yıl çalıştıktan sonra murahhas aza olarak Akbank Yönetim Kurulu'na giren Bülent Adanır, gazetelerimizin ekonomi editörleriyle sohbet ederken ABD'de patlayan "mortgage krizi"ni anlatmış ve "Ahmakların cenneti dönemi artık bitiyor" demiş. (Milliyet, 17 Aralık 2007)"Ahmaklar cenneti"ni yaratan ortamı iyi bildiği anlaşılan Sayın Adanır'ın bu saptaması tartışılması gereken pek çok soruya çanak tutuyor. Evet, kimler yarattı bu "ahmaklar cenneti"ni? Neden Amerika'da yaratıldı bu "cennet"? Kimler köşeyi döndü bu sayede? Kimler mağdur oldu ve olacak? Küresel finans sistemi nasıl toparlanacak? Bütün bunların faturası kime çıkacak? 'Ahmaklar cenneti' Amerika Olayın temelinde yatan sorun ABD ekonomisinin balon yaratmadan büyüyememesi. Anımsanacağı gibi ABD ekonomisi 1990'lı yıllarda bilgi ve iletişim teknolojilerindeki atılımın yarattığı "yeni teknoloji balonu" (dot.com balonu) ile hızlı büyüme ivmesini yakaladı. "Yeni teknoloji" şirketlerinin hisselerini içeren Nasdaq endeksi 2000 yılının başlarında 5000 puanı geçtiğinde artık sınırsız büyüme çağına girildiğini iddia edenler oldu ama aynı yıl içinde dot.com balonu patladı ve büyüme durdu, ABD ekonomisi resesyona girdi. Şimdi hâlâ 2500 puan dolaylarında sürünüyor Nasdaq endeksi.Ancak bu resesyon kısa sürdü çünkü ABD ekonomisini yönetenler yeni bir balon oluşturmayı başardı. Faizler hızla aşağı çekilerek müthiş bir likidite bolluğu yaratıldı, kredi riski hesaba katılmadan herkese bol keseden konut kredisi açıldı ve muazzam bir konut balonu oluşturuldu. Bu furyada konut fiyatları tırmandığı için konut sahibi herkes konutunun değer artışı oranında borçlanarak tüketimini artırma olanağını buldu. Yüzde 70 oranında özel tüketime bağlı olan ABD ekonomisi de hızlı büyümeye devam etti. Tüketime dayanan ABD ekonomisi balon yaratmadan büyüyemiyor çünkü ABD'de gelir dağılımındaki eşitsizlik korkunç boyutlara tırmanmış durumda. Baloncu ABD ABD Kongresi Bütçe Ofisi'nin verilerinden yararlanılarak hazırlanmış olan grafikte görüldüğü gibi, 1979 - 2005 döneminde ABD halkının yüzde 80'ini oluşturan geniş kitlenin elde ettiği gelir artışı çok sınırlı kalırken en üstteki yüzde 20'nin geliri yüzde 100'e yakın bir artış göstermiş. Gelir merdiveninin en tepesindeki yüzde 1'in elde ettiği gelir artışı ise yüzde 200'ü geçmiş. 2005 yılında en alttaki yüzde 20'lik gelir diliminde bulunan tüm hanelerin toplam geliri 383 milyarda kalırken en tepedeki yüzde 1'in elde ettiği gelir artışı 525 milyar dolar olmuş. (N. York Times, 15 Aralık 2007)Bu tablo bize şunu gösteriyor: ABD halkının çok geniş kesiminin ücretini ve gelirini artırarak tüketim düzeyini sürdürmesi olanaksız. Geniş bir kesime, krediyi geri ödeme gücüne bakmadan, bol keseden konut kredisi açılarak bu engel aşılmış ve "ahmaklar cenneti" yaratılmış. Bu "ahmaklar cenneti"nin yaratılmasında sorumluluğu olanlar ise başta Bush yönetimi olmak üzere Alan Greenspan'in yönetimindeki Federal Rezerv Bankası, sorumsuzca kredi açan mortgage kurumları, mortgage kredilerini karmaşık finansal ürünler içinde harmanlayıp risksiz ürün gibi pazarlayan bankalar, görevini gereğince yapmayan "rating" kurumları ve denetleyici kurumlar.Bu tablonun ortaya çıkmasında rol alanlardan biri olan Citibank'ın tepe yöneticisi Chuck Prince, bu yılın nisan ayında "Müzik çalmaya devam ettikçe biz de dans etmeye devam ederiz" dedi ama dört ay sonra patlayan kriz Citibank'ı da büyük zarara sokunca dansı bırakıp görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Ayrılırken de 140 milyon dolarlık mütevazı (!) bir tazminat paketiyle ödüllendirildi. Alan Greenspan de milyon dolarlık konuşmalar yapmaya, danışmanlıktan büyük paralar kazanmaya devam ediyor. Korkunç gelir uçurumu "Ahmaklar cenneti"nin faturası ise kredi borçlarını ödeyemeyip evlerini kaybetme tehdidi altındaki Amerikalılara kalmış görünüyor. ABD'nin resesyona girmesi halinde dünya ahalisi de ortak olacak bu faturaya. Öte yandan Citibank, Morgan Stanley, Merrill Lynch gibi ABD'nin finans devleri Singapur'un, Çin'in, Arap ülkelerinin sermaye enjeksiyonuyla tedavi edilmekte.Bu işte gerçekten büyük bir ahmaklık var ama onun farkına bakalım ne zaman varılacak? oulagay@milliyet.com.tr Fatura kime çıkacak?