Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde ciddi sorun yaşanması ve görüşmelerin askıya alınmasıIMF ile ilişkilerde bir kopma noktasına gelinmesiCumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle siyasi gerilimin tırmanmasıGenel seçimlerin mali disiplini ve ekonomik istikrarı bozmasıCari açığın büyümeye devam etmesiÖzel sektörün tasarruf açığının ve dış borçlanmasının hızla büyümesiEnflasyonda hedefe varmanın zorlaşmasıDış dünyadan gelebilecek yeni şokların kurda "ikinci dalga"ya yol açmasıOrtadoğu'daki yeni gelişmelerin ve ABD ile ilişkilerin sorun yaratması Ekonomideki olası gelişmeleri köşelerinde değerlendiren ekonomi yazarı arkadaşların, özellikle de 2007'ye dönük beklentilerinde kaygı boyutunun öne çıkmaya başladığı dikkat çekiyor. Kaygılara yol açan olasılılıklar arasında öne çıkanlar ise şunlar: Dile getirilen kaygıların nedenlerine baktığımızda ise, beş konudaki gelişmelerin 2007 için belirleyici önem taşımakta olduğunu görüyoruz. Bunlar (1) Türkiye'nin AB ve ABD ile ilişkileri (2) Başbakan Erdoğan'ın ve AKP'nin olası davranış biçimi (3) Dünya ekonomisindeki gelişmeler (4) Bizim özel sektörün davranış biçimi ve (5) Türkiye ekonomisinin büyüme temposu.Bu beş konuda yaşanacak gelişmelerin içinden çıkılması zor bir sorunlar yumağı oluşturmaması için her birinde yumuşak inişin ya da yumuşak geçişin yaşanması gerekiyor. Bu başlık altında: AB ile ilişkilerde tam üyelik sürecini kesintiye uğratacak noktaya gelinmemesi,Ortadoğu'daki gelişmelerin Türkiye'yi ABD ile karşı karşıya getirmemesi,Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde uzlaşmacı bir çözüme razı olması,AKP'nin seçim ekonomisi hovardalığına heves etmemesi,ABD ekonomisinde ve dünya ekonomisinde ölçülü bir yavaşlamanın yaşanması,Türk özel sektörünün dış borca yüklenerek büyüme hevesini bir miktar törpülemesi,Türkiye ekonomisinin büyüme temposunun biraz yavaşlaması, gerekli. Gerek siyasette gerekse ekonomide bu "yumuşak iniş" senaryosu gerçekleşebilirse, ekonomide olumsuz beklentilerin tırmanması ve keskin iniş - çıkışların yaşanması önlenebilir. Yumuşak inişin önemi ABD ekonomisinde başlamış olan yavaşlamanın 2007'de de devam etmesi ve enflasyon tehdidinin azalması halinde, ABD Merkez Bankası'nın kısa vadeli faizleri yukarı çekme olasılığı çok azalır. ABD faizlerinde bir yükselmenin gündemden çıkması ise mayıs - haziranda yaşanana benzer bir 'Yükselen Pazar'lardan kaçış dalgasının yeniden yaşanması olasılığını düşürür. Bu da kısa vadeli dış sermayeye bağımlı hale gelen Türkiye'nin 2007'yi kurtarması açısından olumlu bir gelişme olur.ABD'de ve dünya ekonomisinde bir yavaşlamanın yaşanması, petrol ve temel madde fiyatlarında gevşemeye yol açacağı için de bizim açımızdan olumlu bir gelişme sayılabilir.Türkiye ekonomisindeki ölçülü bir yavaşlama ise hem cari açık sorununun çözümünü kolaylaştırabilir hem de enflasyon hedeflerinin tutturulmasına yardımcı olabilir. 2007'yi "yumuşak iniş" yılı olarak yaşayabilirsek hiç de fena olmayacak galiba. oulagay@milliyet.com.tr Ekonomide yumuşak iniş