Sezon başı büyük projeyle kurulan takımın çok büyük taraftarı, sarı-kırmızılı formanın da ağırlığı olmasa, inanın bu kadro tehlikeli kırmızı çizgiden kurtulamaz. Önce teknik direktör Torrent’i konuşalım…
Yeni Malatyaspor küme düşmesi kesinleşen bir takım. Böyle bir takıma karşı sahaya çıkıyorsun ve tabii ki birinci amaç galip gelmek. Ama kadroya bakıyorsun, Mustafa Muhammed, Morutan yok. Forvette Halil oynuyor, arkasında da sezon başından beri hiç gol atamayan, asist yapamayan Taylan ve Berkan var. Projenin kilit oyuncusu olarak lanse edilen Boey ise kulübede.
Ne yalan söyleyeyim ben bu kadrodan hiçbir şey anlamadım. Hele ilk yarı gerçekten bizi hayal kırıklığına uğratan bir futbol oynadılar. Evet Kerem ile, Babel ile pozisyon yakaladılar ama 45. dakikada Nelsson topu çizgiden çıkarmasa Galatasaray ilk yarıyı mağlup bitirecekti. Torrent’in artık bundan sonra takımının oynayacağı maçlarda gelecek sezonu düşünmesi gerekmez mi?
Barış Alper, Mustafa, Morutan, Emre Kılınç gibi futbolculardan kurulu takımın sahada mücadele
Bu kadar karışık ve bölünmüş ortamda kim başkan seçilirse seçilsin ne yapabilir? Daha kongre olmamış, gelecek başkana ömür biçiliyor! Kimisi 6 ay, kimisi 8 ay sonra bir daha seçim olur diyor.
Eşref Hamamcıoğlu’na da, Metin Öztürk’e de teşekkür etmek gerekir. Böyle bir ortamda kendilerini feda edercesine başkan adayı oldular. Artık öyle bir noktaya geldik ki, Galatasaray’ın menfaati için camiadan hiç kimse bundan sonra taşın altına elini sokmaz. Hani o divan heyetindeki atıp tutanlar? Burak Elmas’ın istifa etmesini isteyenler? Hadi çıkın ortaya, yardımcı olun Hamamcıoğlu’na, Öztürk’e! Ama çıkmazsınız, bunu gayet iyi biliyorum. Sizin vazifeniz başkanları yıpratmak, itibarsızlaştırmak. Seçilecek başkan hangi teknik direktörü getirirse getirsin camianın ve taraftarın yarısı tarafından kabul görmeyecek. Şimdiden bunu görüyorum.
Nuri Şahin’in ismi geçiyor, genç hoca linç ediliyor. Okan Buruk da aynı şekilde linç ediliyor. Daha ortada transfer falan yok. Ben bunların
Derbi maçı kazanmak Galatasaray için şampiyonluk kadar önemlidir. Biz uzun yıllardır bunu yaşıyoruz. Kadıköy’de Fenerbahçe karşısına çıkıyorsun. Tribünlerde 50 bin sarı-lacivertli taraftar var. Böyle maçları kazanmak için futbol çıtanı yükselteceksin. Ne kadar gücün varsa sahaya koyacaksın. Peki sarı-kırmızılı takım dün bunu yaptı mı? Kesinlikle yapmadı. Maçı kazanmak isteyen, daha çok mücadele eden ev sahibi ekipti.
Orta sahadaki yetersizlik bu sene Galatasaray’ı hedeflerinden uzaklaştırdı. Derbi maçta da bir tek Berkan, tekniği yetersiz olmasına rağmen fizik gücüyle iyi mücadele etti, hepsi o kadar. Cicaldau’nun varlığı, yokluğu belli değil. Biraz daha ileri gideyim… Sarı-kırmızılı formayı giymek o kadar kolay olmamalı. Bu lafım da Rumen oyuncuya 6.5 milyon euro bonservis verenlere!
Ryan Babel’in yaşı 35 ve elinden geldiği kadar mücadele ediyor ama yetersiz kalıyor. Devre arası Gomis takıma kazandırıldı. Senin doğru düzgün bir orta sahan olmazsa, golcüne bir tek top atamazlarsa, neden o
TFF’de sıkıntılar hiçbir dönemde bitmedi. Ama son kargaşa gibisini de hiç görmedim. Düşünebiliyor musunuz Başkan Nihat Özdemir istifa ediyor, MHK görevine devam ediyor. Özdemir’in yol arkadaşları istifa ediyor. İçerideki kargaşaya bakın. Zaten bu kargaşa da futbolumuza yansıyor. Milli takımımız adeta yerle bir oldu. Avrupa kupalarında bütün takımlarımız dip yaptı. MHK hakem eğitmeni Uilenberg, MHK için ‘Bunlar samimi değil’ deyip görevinden istifa etti.
Her neyse artık olan oldu. Yalnız bir şeyi unutamıyorum; Galatasaray Başkanı Burak Elmas, ‘Nihat Özdemir’in altını oyuyorlar’ dediği zaman tepki aldı. Demek ki doğruyu konuşmuş. Bundan sonra ne olmalı? Spor Bakanımız Mehmet Muharrem Kasapoğlu herkes tarafından sevilen, çok çalışkan bir isim. Federasyonda yaşanan olaylara daha yakın olmalı. TFF’de 16 Haziran’da seçim yapılacak. Bütün kulüpler için söylüyorum, ‘O benim adamım, yönetime alın, bu benim adamım hukuk kuruluna alın’ diye görüş bildirmemeleri lazım.
Mustafa
Bu kadar gel-gitlerden, tartışmalardan sonra artık ben futbol falan konuşmam. Takım galip gelmiş mi buna sevinmek gerekiyor. Kaybetsen, kırmızı çizgiye yaklaşacaktın. Bu oyuncular üzerinde daha büyük stres yaratacaktı. Takımdan daha fazlasını beklememek gerekiyor. Kalite bu...
Kerem sakatlanıncaya kadar sahada iyi bir Galatasaray vardı. Hele de hücum yollarında Kerem’in çabukluğu, rakibi eksiltmesi... Bunlar Karagümrük’ü bayağı hırpaladı. Zaten ilk 15 dakikada sarı-kırmızılılar 2-0 öne geçtiler. Ne zaman Kerem sakatlandı, kenara geldi, Galatasaray’ın oyunu da olumsuz etkilendi. Yerine Emre Kılınç girdi, fakat onun şu anda oynadığı futbol, sarı-kırmızılı takımın çizgisinde değil... Emre’nin daha çok çaba göstermesi lazım. Şu anda Emre kaybolmuş gibi.
Taylan’a, Berkan’a hiç kimse kızmasın. Bu çocuklar final pası veremez, gol atamaz. Ama rakip atakları kesmek için orta sahada sonuna kadar savaşırlar. Zaten bunu da yapıyorlar. Takımın içinde final pasları verecek bir tek futbolcu yok. Bu da ayrı bir gerçek. Gomis 36 yaşında.
İnşallah Galatasaray’a huzur gelir. Sekiz aylık Başkan Burak Elmas’ın görevi bırakması istendi. O da direnmedi, hemen seçim kararını aldı.
Bu onurlu bir davranış... İsteseydi, “Denetleme kurulu hem mali hem idari yönden ibra edildi” deyip emsal göstererek mahkemeden, idari ibrasızlığı kaldırıp görevine devam ederdi. Doğru bir davranış göstererek bunu yapmadı.
2022 yılı bütçesi de ibra edilmedi. Bunun üzerine hemen seçim kararı aldı. Şimdi de insanlar diyor ki; neden bu kadar erken seçim kararı aldı. Adamın kasasında para yok, olsa da harcayamayacak. Futbolcuların ücretlerini bile ödeyemeyecek. Ne yapacaktı, mayıs sonuna mı seçim kararı alacaktı? Hakikaten bu G.Saray’ı bundan sonraki süreçte Allah korusun.
Kulübe bir şey olur mu? Kesinlikle olmaz. Bir atılım yapabilir mi? Bu da çok zor. İki başkan adayı var şu an... Biri Eşref Hamamcıoğlu, diğeri Metin Öztürk. Seçilen aday ancak borçları öder, takımı ayakta tutmaya çalışır. Onların da sonu Burak Elmas gibi olur.
Önceki gün bir telefon aldım. Yeni bir oluşum
Burası Galatasaray… Başkan olduğunda bedelini ödersin. Unutamıyorum rahmetli Özhan Canaydın’dan başladı bu süreç… Adamı perişan ettiler. Daha sonra Adnan Polat… O da mali kongrede linç edildi. Ünal Aysal’a edilmedik hakaret kalmadı. Dursun Özbek itibarsızlaştırıldı ve imza toplama girişimleri yapıldı. Rahmetli Mustafa Cengiz Galatasaray düşmanı ilan edildi. Başkanlığın bedelini hayatıyla ödedi.
Şimdi sıra Burak Elmas’ta… Bugün kongre var. Güya, Galatasaray’ın ileri gelen divan kurulunun bazı üyeleri, parmağını sallayarak daha önce olduğu gibi ‘istifa et başkan’ diye mikrofonda avaz avaz bağırıyor. Benim anlayamadığım bir-iki şey var. Birincisi, bu ‘ileri gelenlik’ nereden geliyor? Siz bu kulüp için ne yaptınız? Bu hakkı kendinizde nereden görüyorsunuz? Madem bütün başkanları tehdit ediyorsunuz, hadi bir gün göreve soyunun, başkanlığa adaylığınızı koyun, kongre de sizi seçsin. Madem bu kadar biliyorsunuz. Uzaktan bas bas bağırmakla bu işler olmuyor.
Evet Başkan Elmas’ın hataları var.
Yedi günde tansiyonu ve gerilimi en üst seviyede üç maç... Kolay değil Galatasaray’ı hem mental yorgunluğu hem de fiziksel olarak epey hırpalamış. Antep karşısında da futbolcuların çoğu ayakta sallandı. Bilhassa orta saha, forvet ve defans arasında köprü kuramadı. Çok pas hatası yaptılar, yenen birinci ve ikinci golde Berkan’ın inanılmaz hataları vardı. Gomis her zaman gol yapacağı topları ya vuramadı ya da dışarı attı.
Bu arada hakkını yemeyelim gerçekten çok istekli, arzulu bir Gaziantep vardı sahada. Maçın başından bitiş düdüğüne kadar daha çok mücadele edip, kazanmayı istediler. Bu baskı da peş peşe hataları getirdi. Berkan 30 santimlik bir ileri adım atsa, ev sahibi ekip ilk golü atamayacak. İkinci golde ise kontrolsüz şekilde ayağını savurdu. O da rakibin ayağına gelince direkt penaltı oldu. Evet Berkan iyi niyetli, mücadele ediyor ama maalesef kendisini geliştiremiyor. İlk yarıda öyle bir gol kaçırdı ki, onun gibi bir futbolcu bunu mutlaka gol yapmalıydı.
Sarı-kırmızılıların sorunu belli. Üç maç çok iyi