Metin Öztürk ‘tek başıma aday olacağım’ dedi, Galatasaray’a Şampiyonlar Ligi’nde final oynatacağını söyledi. Dursun Özbek ‘seçime katılmayacağım, bu dönem düşünmüyorum’ diye açıklama yaptı. Son olarak da bu ikili birleşti, seçime ortak katılma kararı aldı.
Özbek’in açıklamaları var, çılgın proje diye hitap ediyor... Bir yıl içerisinde Galatasaray’ın borçlarını sıfırlayacakmış. Mevcut futbolcuları satmayacak, yeni transferler yaparak genç, dinamik bir kadro oluşturacakmış. Florya’yı, Riva’yı, Kemerburgaz’ı ve Ada’yı değerlendirecekmiş. Ne yalan söyleyeyim, bir sene içerisinde bunları yapacak bir başkanın önünde ceketimi ilikleyip eğilirim.
Bizler aylardır ne konuşuyoruz? Torrent’in tazminatı nasıl ödenecek? Futbolcuların parası, bankalara ağustosta ödenecek faizler hangi bütçeyle karşılanacak? Dursun Özbek ne diyor, transferi de içine katarak: ‘Benim için bu ödemeler sorun değil, önümüzdeki sezon yarışan,
Galatasaray taraftarı dün gece yine sahadaydı. Maçtan önce 36 bin taraftar futbolcuları tribüne çağırdılar, “Bizim aşkımız size değil formaya. Bunu böyle bilin” diyerek oyunculara mesaj verdiler.
Evet, ilk golü Galatasaray kiralık gönderdiği Yunus Akgün’ün vuruşuyla yemesine rağmen maçta bölüm bölüm de olsa bütün takım istekli, arzuluydu. Arkadaşları Gomis’i çok rahat topla buluşturdular. O da rakip markaj yapmayınca çok rahat toplara vurdu, goller attı. Kerem “ille gol atayım” diye bencillik yapmadı. Dün gece takımın çok önemli bir parçasıydı. Adana Demirspor’un sağ tarafını bayağı hırpaladı. Gol attı, attırdı ve çok akıllı işler yaptı. Berkan benim de çok eleştirdiğim bir futbolcu; ama şunu unutmamak lazım takımın en öz veri ile çalışan, faydalı olmak isteyen futbolcusu. Dün Pulgar ile beraber iyi işler yaptılar. Orta sahadaki üstünlüğü en azından rakibe kaptırmadılar. Gol vuruşları da yaptı Berkan... Ya rakipten döndü ya da kaleci kurtardı.
Galatasaray’daki kaos artarak devam ediyor. Önce şunu söyleyeyim; seçim kararı alınmasına rağmen kesin kongre olacak diye bir şey yok. Hatta ben yine son anda birilerinin mahkemeye başvurup bu seçimi erteleteceğini düşünüyorum.
İşte o zaman çok büyük felaket olacak. Lig bitmiş, ödenecek paralar var, transferler var, şu an yaşanan sıkıntının 10 misli fazlası yaşanacak.
Hadi seçim oldu diyelim. Ciddi iki tane aday var. Eşref Hamamcıoğlu ilk gün ne söylediyse, bugün de aynısını söylüyor. ‘Ben rüya takım kuracağım, Galatasaray uçacak, Şampiyonlar Ligi’nde final oynayacak’ gibi söylemleri kesinlikle bırakın konuşmayı, telaffuz bile etmiyor. Sarı-kırmızılıların bir gerçeği var, bunu çok iyi biliyor.
Başkan seçilirse daha ilk günü Torrent’i göndermek için 35 milyon lira ödeyecek. Futbolcuların alacakları birikti. İlk işi bu borçları sıfırlamak olacak. Ben bu rakamın da 150 milyon liranın üzerinde olduğunu düşünüyorum. Ağustos ayında bankalara 300 milyon liraya
İ nanın, kulüpte yaşananlar, takımın oynadığı berbat futbol beni artık hiç enterese etmiyor. Ben sadece taraftara üzülüyorum. Görüyorum, mesajlar alıyorum, sokakta insanlar önümüzü çeviriyor, ‘Ne olacak bu Galatasaray’ın hali?’ diyorlar.
Başakşehir ile maç oynuyorsun... Güya hepiniz yıldız futbolcularsınız... Bir takımda birazcık kazanma hırsı olmaz mı? Kazansan ne olur, o da ayrı konu...
Emre Belözoğlu pas futbolunu iyi oynatan bir hoca. Neredeyse maçın üçte ikilik bölümünde Başakşehir çok rahat paslaştı, oyuna hakimdi, gol pozisyonlarına girdi, kalede Muslera devleşmese tabela çok farklı olurdu. Artık rakipleri sezon başından beri Galatasaray’ın oynadığı futbolu, daha doğrusu oynamadığı futbolu ezberlemiş. Berkan, Taylan, Cicaldau... Bu üçlü, Süper Lig’in en başarısız orta sahası. Bir tek olumlu pas veremiyorlar. Bu çocuklara da kızmıyorum, koşup mücadele ediyorlar ama kaliteleri bu... Eskiden her futbolcu, sarı-kırmızılı formayı giyemezdi. Ama şimdi herkes giyebiliyor. Hatta şöyle
Şu yaşananlara bakın, Galatasaray bunların hiçbirine layık bir kulüp değil. Levent Nazifoğlu’nu çok iyi tanırım. Evet, yöneticilik zamanında hatalar da yaptı. Ama hiçbir zaman yalan konuşmaz, orası burası oynamaz, bu da bir gerçek.
Önceki gün açıklamalarını dinlerken kanım dondu. Her şeyden vazgeçtim, Okan Buruk bile piyon olarak kullanılmış. Bunu içime sindiremiyorum. Marcao, Nelsson, Kerem... Bu üç futbolcu satılırsa önümüzdeki sezon Galatasaray kırmızı çizgiden kendini kurtaramaz. Şu an kulübe futbolcu satacak değil, iyi transferler yapacak başkan lazım. İnanın kabullenmekte çok zorlanıyorum. Nazifoğlu’nun açıklamaları beni dağıttı.
Her zaman söylüyorum, Galatasaray’ın en büyük gücü taraftar diye... Taraftar artık gerçeği görmeli. Şu an kulübün önündeki sorun Burak Elmas, Torrent, Fatih Terim değil; gelecek kaygısı. Kim düzeltecek bu kargaşayı? Hangi güçle Galatasaray’ı ayağa kaldıracak. Evet, Fatih Terim transferler yaptı, başarısız oldu. Sportif
Başkan adaylarından Metin Öztürk’ü takip ediyorum, kendini paralayıp bütün Galatasaraylılara umut vermeye çalışıyor. Eşref Hamamcıoğlu “Kulübe barış getireceğim” diyor.
İki aday da projelerini anlatmaya çalışıyor. ‘Şu kazanır, bu kazanır’ gibisinden yorum yapanların hepsi taca çıkar. Genel kurul üyeleri yarın oy kullanacak.
Bu üyelerin hepsi yüksek okul mezunu, aklı başında, kültürlü insanlar. Öztürk’e mi yoksa Hamamcıoğlu’na mı inanıp başkan seçecekler, bunu hepimiz göreceğiz.
Kesin olan bir tek şey var; kim başkan seçilirse seçilsin Galatasaray’a barış gelmediği sürece Allah yardımcısı olsun...
Adnan Polat ile başlayan bir süreç var; unutmadık. Daha sonra Ünal Aysal, sonra Dursun Özbek, ardından Mustafa Cengiz, son olarak da Burak Elmas...
Hepsi adeta linç edildi. Artık o yol açıldı. Divan kurulundaki üyelerin bazıları kürsüde ne diyor? Parmak sallayıp, ‘Güven tazele başkan, güven tazele başkan’ diye bağırmıyor mu? Hem de dört aylık
Altay’ın dört milyon euroya kurulan bir kadrosu var. Bu sene büyük bir ihtimalle alt lige düşecekler. Buna rağmen Galatasaray’dan daha çok mücadele edip, takım olarak sahanın her yerinde pres yapmaya çalıştılar.
Kaliteli bir stoperleri olsa, forvette de Bamba sakat olmasa sarı-kırmızılıların işi dün gece gerçekten çok zora girerdi.
Gerçekten çok üzülüyorum. Süper Lig’de hiçbir iddian kalmamış, prestij için oynuyorsun. 30 milyon taraftarı neden mutlu etmek için daha çok çaba göstermiyorsunuz? Hiç kimse kusura bakmasın, Galatasaray’da ipler kopmuş. İyi ki Kerem var. O da olmasa, bu takım çok zor gol bulur.
Bafetimbi Gomis çok ağırlaşmış, kıpırdayamıyor. Pozisyonlarda hep ağır kalıyor. Berkan ile Emre Kılınç’ın gol şansı sıfır. Babel son maçlarına çıkıyor. Daha doğrusu artık vakit dolduruyor. Teknik direktör Torrent ise Mustafa’yı, Cicaldau’yu 60 dakika kulübede oturtuyor. Morutan ile Barış Alper kadroda yok. Anlaşılır gibi değil.
İyi ki liglerin bitmesine
İnanın 117 yıllık dev çınarda yaşananların çoğunu içime sindiremiyorum. Eski saygı değer başkanlar, sporcular, kurucu Ali Sami Yen ve taraftar dişiyle tırnağıyla kazıyarak Galatasaray’ı büyük kulüp yaptılar. Bu miras son 10 senedir yaralandı, hastalandı...
Düşünebiliyor musunuz, mali kongre yapıldı, 2 bin 500 kişi salona gelip kartlarını aldılar. Daha sonra baktılar oylama gece saat 02.30’da gerçekleştirilecek, yarısı evlerine gittiler. Ardından mali kongre sabah saatlerine kadar sürdü. Hepimizin bildiği gibi burada Başkan Burak Elmas’a, “kulübü mali konularda çok iyi idare ettin, ama biz senin yönetimindeki Işıtan Gün’ü sevmiyoruz, bunun için de seni idari yönden ibra etmiyoruz” mesajı çıktı.
Benim anlayamadığım, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın mali kongrelerinde ilk gün konuşmalar, 2. gün oylama yapılıyor. Galatasaray’da ise tüzükte ufak bir değişiklik yaparak bu tür bir karar alınsa Adnan Polat’la, merhum başkan Mustafa Cengiz’le, son alarak da Burak Elmas ile sorunlar yaşanmaz,