Ortodontik tedaviye aday bir hasta için olmazsa olmaz üç şey vardır; biri tedavi kontrollerinin düzenli takibi, diğeri asitli içeceklerin içilmemesi, sonuncusu düzgün diş bakımıdır. Esas olanın diş sağlığı olduğunu, ortodontinin ya da sıralamanın ikinci planda önemli olduğunu değerlendirirsek, hekimliğin en temel ‘öncelikle zarar verme’ ilkesinden de hareketle bunların arasında en önemli maddenin diş bakımı olduğu muhakkaktır.
En önemli olmakla beraber ortodontik tedavi sırasında en sık karşılaşılan problemlerden birisi yeterince etkili ve düzgün fırçalama yapılamamasıdır.Bu durum ortodonti hastalarında çürük ve diş eti iltihabı riskini artırmaktadır.
Braketlerin yapısı gereği girinti ve çıkıntılara sahip olması, plak birikimi için ağız içerisinde çok sayıda uygun yüzey oluşmasına sebep olur. Bundan dolayı ortodontik tedavi gören bir hastanın normal bir fırçalamaya göre farklı ekipmanlara sahip olması ve teknik olarak daha farklı davranması gerekir.
Sahip olunması gereken ekipmanlardan en önemlisi olan fırçanın braketlerin tüm yüzeylerine ulaşmayı kolaylaştıracak özellikte olması, değişik markaların mevcut ortodontik fırça modellerinden biri olması şarttır,
Konjenital lateral eksikliği; Üst yan kesici dişlerin doğuştan eksikliği anlamına gelir, üst yan kesici dişler genel toplum ortalamasında eksikliğine en sık rastlanılan dişlerden biridir, bir diğeri alt 2.küçük azı diştir. Bu durumun tam olarak neden gerçekleştiği bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin etkili olabileceği üzerinde durulmaktadır. Özellikle son dönemlerde insan genomunun haritalandırılmasıyla beraber belirli bazı genlerin diş eksikliklerinde rol aldığı bildirilmiştir. Klinik gözlemlerde, diş eksikliği vakalarının çok büyük bir kısmında ailenin diğer üyelerinde benzer diş eksiklik hikayeleri tespit edilebilmektedir.
Konjenital diş eksikliği çok önemli bir sağlık sorunu olarak değerlendirilmese de; konuşmada, estetikte ve fonksiyonda çeşitli bozukluklara sebep olabilir. Diş eksiklikleri çeşitli şekillerde tedavi edilebilir. Ancak interdisipliner bir çalışma gerektirdiği aşikârdır. Buna göre; ortodontist, protez uzmanı ve çene cerrahisi uzmanları ekip halinde çalışmalıdır.
Üst yan kesici eksikliğinde tedavi alternatiflerimiz,
Kayıp dişin boşluğunun korunarak/düzenlenerek sonraki aşamada boşluğun implant veya köprü benzeri protetik bir yapıyla
Gummy smile (Dişeti gülüşü) gülümserken ve /veya konuşurken aşırı dişeti görünümüyle karakterize yüz estetiğini bozan önemli bir sorundur. Yüz yapıları ile uyumlu, dengeli ve etkileyici bir gülümseme toplumda kişiler arası ilişkilerde kabul ettirici rol oynar. Estetik olmayan bir gülümseme ise tam tersine bir etkiyle, özgüveni az, utangaç, içine kapanık ve psikolojik olarak etkilenmiş bireyler yaratabilir.
İdeal olarak üst dudak altında kalan görünür dişeti 2-3 mm olmalıdır ve dişeti çizgisi üst dudak konturunu takip etmelidir. İstenilen gülümseme diş, dişeti ve dudağın uygun oran ve uyumlarıyla ortaya çıkmaktadır.
Dişlerin üst çene kemiği içerisindeki istenmeyen konumları, dişetlerinin istenmeyen konumları, üst çene kemiğinin dik yön boyutundaki anormal artış veya dudakları yukarıya doğru hareket ettiren kasların hiperfonksiyonu, Gummy smile’ a neden olur. Sebep faktörün ortaya çıkarılması yapılacak tedavinin doğru, net ve kalıcı olması açısından kritik önemdedir.
Dişlerin istenmeyen konumlarından kaynaklı olgularda ortodontik tedaviyle kesici dişlerin düzeltilmesi bir seçenekken, dişeti problemlerinde periodontolojik yaklaşımlarla dişetinin boyuna yapılacak müdaheleler
Aktif ortodontik tedavi sonrası elde edilen ideal sonuçların korunabilmesi için tedavi sonrasında yapılması gereken işlemlerin tamamına ‘pekiştirme tedavisi’ denir. Adı üzerinde olduğu gibi bu da bir çeşit tedavidir ve en az aktif tedavi periyodu kadar önemlidir.
Bu sebeple ortodontik tedavinin tamamını aktif ve pasif olmak üzere 2 döneme ayırmak en doğrusudur. Aktif dönemde; ağız içindeki diş telleri (braketler) vasıtasıyla uygulanan kuvvetlerle dişler istenilen yerlere doğru hareket ettirilir, istenilen sonuçlar elde edildikten sonraysa var olan durumu korumak için çeşitli önlemler alınmalıdır. Bu aşamada diş telleri çıkarılır ve dişler temizlenir. Ancak dişler başıboş bırakılmamalıdır. Herhangi bir kuvvet uygulamadan elde edilen durumu dişler yerlerine tam olarak adapte olana kadar korumak amaçlı yapılacak işlemlerin tamamı pekiştirme tedavisi protokolü içerisindedir.
Pekiştirme tedavisinde 2 temel yöntemden bahsetmek mümkündür. Birincisi sabit pekiştirme diğeri hareketli pekiştirme yöntemidir. Hareketli pekiştirmede; hastanın isteğiyle takılıp çıkarılabilen apareyler (diş kalıpları) kullanılır. Hasta pekiştirmede aktif rol oynamaya devam eder. Sabit pekiştirmedeyse
Az önce ortodontistinden son uyarılar ve nasihatlerini alarak klinikten kalabalık bir ağızla çıktın, kalabalık çünkü dişlerinin her birinin üzerinde braket denilen parçalar var bu da yetmezmiş gibi aradan bir de düz çizgi şeklinde bir tel ve buna bağlı elastikler, yaylar, teller, zemberekler…. ‘Aman Allahım, bu dişler nasıl düzelecek!’, ‘1 sene böyle geçer mi’, ‘Dişlerim zaten çirkindi, üzerine tüy diktim bir de’, ‘Bundan sonra hiç konuşmam herhalde’ dediğini duyar gibiyim, hiç panik yok öncelikle derin bir nefes, neden buna ihtiyaç duyduğunu unutma sakın, sabır tedavimizin olmazsa olmazı, etrafına daha dikkatli bak çoğu kişide, bunların içinde; orta yaş ve üzeri birçokları da dahil diş teli olduğunu fark edeceksin, bu arada hiç sandığın gibi değil inan zaman su gibi akacak diş telleri de bir gün çıkacak, unut o ‘hep 1 sene derler ama tedavi uzadıkça uzar benim bir arkadaşım 5 sene tel taktı’ safsatalarını, sen ortodontistinin sözünden çıkma yeter randevularını aksatma, dişlerini fırçala, braketlerine dikkat et gerisi kolay, hiç hareket etmeyen diş diye bir şey yok ve 1 sene sonunda diş tellerin çıkarken biraz üzüleceğini bile görür gibiyim, elbette çok uzak değil bu günler,
Evetttt, işte uzun zamandır beklediğin an geldi, biraz korku biraz endişeyle beklediğin ortodonti tedavisi için o gün bugün, diş tellerin bugün dişlerine yerleştirilecek. Bir önceki kontrolde ortodontistin seni detaylıca muayene ederek diş teli tedavisine ihtiyacın olduğunu ve istediğin zaman tedaviye başlanılabileceğini söyledi. Aslında sende yavaş yavaş bunun farkına varmaya başlamıştın, dişlerinde isimlendiremediğin normal dışı bir durum, konuşurken, gülerken seni rahatsız hissettiren, fırçalarken temizlemekte oldukça zorlandığın bir karışıklık vardı. Ve şimdi tüm bu sıkıntıların için ilk adımını atıyorsun, peki bundan sonra seni neler bekliyor? Canın yanacak mı? Çok zorlanacak mısın? Nasıl olacak da teller dişlerini düzeltecek? Nelere dikkat etmen gerekiyor? Herhangi bir aksilik olursa ne yapacaksın? Dişlerini nasıl temizleyeceksin? Acaba tedavi biraz daha bekleyebilir miydi? Tellerin nasıl görünecek? Telsiz başka bir çözüm bulunamaz mıydı? Ve bunun gibi onlarca soru kafanda, bakalım sana nasıl yardımcı olabiliriz…
Haydi, başlamadan bir durum değerlendirmesi yapalım;
Ortodonti, latince kökenli bir kelime ve düzgün diş demek, yani öncelikli amacımız elimizdeki çeşitli
ORANSAL GÜLÜŞ TASARIMI
Güzellik, Türk dil kurumu yazın terimleri sözlüğüne göre; görme ve işitme duyuları aracılığıyla hoşumuza giden ve bizde hayranlık duygusu uyandıran biçim ve ölçülerin oluşturduğu uyumlu bir bütün olarak, Oxford İngilizce sözlüğüne göreyse; insanın hem duyularına, hem de mantığına hoş görünen niteliklerin birleşimi olarak tanımlanmaktadır. Bu niteliklerden görme duyusuna hitap edenler; şekil, renk ve formdur.
Güzellik hakkında çoğu görüş ve tanımlar felsefi olmakla beraber genel olarak gözlemcinin gözüne ve mantığına haz vermesi ortak fikir olmuştur.
Bununla birlikte, bilerek ya da bilmeden göze hoş görünen orantısal ilişkiler ancak belirli kurallara uyularak yakalanabilir. Dolayısıyla güzelliğin sayısal değerlerle olan ilişkisi yadsınamaz. Estetik algısının matematik bir düzende değerlendirilmesini ilk defa Pythagoras yapmıştır ve doğayla güzelliği, bilimle ve sayılarla ilişkilendiren ‘Altın Oran’ kavramını M.Ö beşinci yüzyılda tanımlamıştır.
Altın oran; matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır. Bir doğru parçasının |AB| Altın
Diş hekimliğinde ‘estetik’ sözkonusu olduğunda son yıllarda en çok üzerinde durulan ve ismi geçen ‘gülüş tasarımı’ konusu aynı zamanda bütüncül bir yaklaşımı da ifade etmektedir. Diş hekimi, tatminkâr bir gülüş oluştururken, objektif güncel bilimsel prensipler ile sübjektif sanatsal yeteneğini hassas bir şekilde bir araya getirmelidir. İşlemin gerektirdiği yaratıcılık faktörü, her vakayı benzersiz kılar ve diş hekiminin yaptığı işi memnuniyet verici ve ödüllendirici bir hale getirir.
Güzel gülüşler oluşturma prensipleri, gülüş tasarımı olarak adlandırılabilir. Bütüncül bir yaklaşımla gülüş tasarımı; mikroestetik, dişeti estetiği, makroestetik ve yüz estetiği kavramlarından oluşur.
1.Mikroestetik unsurlar;
Dişi gerçek bir diş yapan temel unsurlardır. Bunlar özellikle kesici dişlerin spesifik anatomileri, ışık geçirgenlik düzeyleri, mine kristal yapısı, parlaklığı ve rengidir.
Örneğin; kesici kenar uzunluğu bir gülüşün yaratılmasında en önemli faktörlerden biridir. Kesici kenarların rehberliğinde diş orantılarının ve dişeti seviyelerinin düzenlenmesi kolaylıkla elde edilebilmektedir. Hastanın yaşı, cinsiyeti ve üst dudağının uzunluğu ile kesici kenarın uzunluğu