ORANSAL GÜLÜŞ TASARIMI
Güzellik, Türk dil kurumu yazın terimleri sözlüğüne göre; görme ve işitme duyuları aracılığıyla hoşumuza giden ve bizde hayranlık duygusu uyandıran biçim ve ölçülerin oluşturduğu uyumlu bir bütün olarak, Oxford İngilizce sözlüğüne göreyse; insanın hem duyularına, hem de mantığına hoş görünen niteliklerin birleşimi olarak tanımlanmaktadır. Bu niteliklerden görme duyusuna hitap edenler; şekil, renk ve formdur.
Güzellik hakkında çoğu görüş ve tanımlar felsefi olmakla beraber genel olarak gözlemcinin gözüne ve mantığına haz vermesi ortak fikir olmuştur.
Bununla birlikte, bilerek ya da bilmeden göze hoş görünen orantısal ilişkiler ancak belirli kurallara uyularak yakalanabilir. Dolayısıyla güzelliğin sayısal değerlerle olan ilişkisi yadsınamaz. Estetik algısının matematik bir düzende değerlendirilmesini ilk defa Pythagoras yapmıştır ve doğayla güzelliği, bilimle ve sayılarla ilişkilendiren ‘Altın Oran’ kavramını M.Ö beşinci yüzyılda tanımlamıştır.
Altın oran; matematik ve sanatta, bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır. Bir doğru parçasının |AB| Altın Oran'a uygun biçimde iki parçaya bölünmesi gerektiğinde, bu doğru öyle bir noktadan (C) bölünmelidir ki; küçük parçanın |AC| büyük parçaya |CB| oranı, büyük parçanın |CB| bütün doğruya |AB| oranına eşit olsun.
Altın Oran, matematikte ve fiziksel evrende ezelden beri var olmasına rağmen, insanlar tarafından ne zaman keşfedildiğine ve kullanılmaya başlandığına dair kesin bir bilgi mevcut değildir.
Eski Mısırlılar ve Yunanlar tarafından keşfedilmiş, mimaride ve sanatta kullanılmıştır.
Diş hekimliğinde “Altın oran” ise, diş dizisinin orantıları ile ilgili bir matematik teorisidir. Hoş bir diş dizisinde orantı mutlaka aranmalıdır. Yüz ahengini elde etmek için, tüm ön diş kompozisyonu bütün bir resim gibi ele alınmalı, hasta bir bütün olarak değerlendirilmeli ve yüz yapısının diğer elemanları da bu resmin çerçevesini oluşturmalıdır.
Yapılan araştırmalarla, belirli oranların diğerlerinden daha fazla kabul gördüğü ve güzellik algısının bu orantılarla ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Bundan dolayı bu oranlar, uygulamada da tanımlanmalı, öğretilmeli ve diş hekiminin sanatsal yaklaşımında temel olarak kullanılmalıdır. Buna göre, örneğin; yan kesici dişin genişliği 1 birim ise, ön kesici diş 1.618 birim ve köpek dişi 0.618 birim olmalıdır.
Bununla birlikte teorik olarak dişler arasında orantısal bir ilişki oluşturmak tek başına yeterli değildir. Dişler ile yüz arasında da düzgün bir orantı yaratmak gerekir. Sayılar sadece rehber ve araç olarak kullanılmalıdır. Estetik tedavinin amacı, estetik öngörüler içerisinde diş dizisini mümkün olan en doğala kavuşturmak olmalıdır. Bu doğrultuda aşağıdaki gibi çeşitli başka değerlendirmelerle en uygun kişiye özel veriler elde edilebilir.
1. Yüz Oranları: Plastik cerrahların, yüz ilişkilerini belirlemek ve değerlendirebilmek için göz önünde bulundurdukları “3’lü kuralı”, yüzü vertikal olarak (dik yönde) üç eşit segmente böler. Buna göre üst sınır, trichion (ideal saç sınırı); üst ve orta üçlü arasındaki sınır, nasion (burunla alnın birleştiği nokta); orta ve alt üçlü arasındaki sınır, subnasal nokta (burun altında üst dudakla birleştiği nokta); alt sınır ise mentondur (alt çene ucu). Alt bölge (subnasal–menton) üçe bölündüğündeyse, dişlerin kesici düzleminin ideal pozisyonunun, üst ve orta üçlünün birleşim yeri olması gerekir.
2. Dental Oranlar: Üst ön kesicilerin uzunluğu, yüz uzunluğunun (ideal saç sınırı- alt çene ucu) 1/16’sıdır. Genişliği ise zygomalar (elmacık kemikleri) arası mesafenin 1/16’sı kadar olmalıdır. Diğer bir yaygın kural ise ön 6 dişin genişliği dudak köşeleri arası mesafe ile altın oranda olmalıdır.3’lü ve1/16 kuralı, Trubyte Tooth Indicator (Dentsply International) da birleştirilmiştir. Bu araç, protez diş seçiminde rehber olarak kullanılabilmektedir.
3. Tek Diş Oranı (Genişlik-Uzunluk Oranı): Üst ön kesici diş, kendi içerisinde belirli bir genişlik-yükseklik oranına sahip olmalıdır. Genellikle genişlik-uzunluk oranları, % 66-80 arasındadır. % 78’lik oran en tatmin edici sonuçları veren oran olarak bulunmuştur. Küçük oranlar dişi daha uzun gösterdiği için genellikle uzun boylu veya uzun yüz hattına sahip kişilerde tercih edilirken, kısa boylu veya daha köşeli yüz hattına sahip kişilerdeyse daha büyük oranlar tercih edilmelidir. Orantısız dişlere rağmen hoş bir gülüşe sahip bireyler de mevcuttur. Tartışılan oranlar mutlak bir kural olarak kabul edilmemelidir.
4. Yinelenen Estetik Dental Oran (Recurring Esthetic Dental (RED) Proportion): Altın oran, %62’lik oranın kullanımı ile sınırlıdır. Bu oran kullanıldığında, yan kesici dişlerin çok dar olacağı ve kanin (köpek dişi) dişlerinin yeterince baskın olamayacağı düşünülebilir. RED, hekime kendi oranlarını belirleme konusunda özgürlük ve esneklik kazandırır. Genellikle, %70’lik bir RED oranı tercih edilebilir. Ancak yüz uyumu, iskeletsel yapı, genel vücut tipine bakılarak bu oran modifiye edilebilir.
5. Yüz Görüntüsü Değerlendirmesi (Facial Image View Evaluation [FIVE]): Bu terim, bir gülüşteki bağlantılı diş boyutlarının, bir fotoğraf yardımıyla ölçülüp değerlendirilmesi anlamında kullanılır. Dental fotoğraf,oranları ölçmede oldukça yararlıdır. Fotoğraf, yüz düzlemine paralel ve dişlerden en az 20 cm uzaklıktan çekilmelidir. Bu sayede distorsiyon azaltılmış olur. Makinanın lensi tüm yüz düzlemine paralel değildir. Sadece ön iki dişe paralel tutulur ve bu fotoğrafa bir perspektif kazandırır. 100mm’lik makro lensli, 1:2 magnifikasyona ayarlı, 35mm kamera bu iş için en uygundur. Bu özelliklerdeki dijital bir makina da kullanılabilir. Kaliteli, kesin derinlik veren, doğru aydınlatmalı ve minumum distorsiyonlu bir makina tercih edilmelidir.
Ön kesicilerin boyutları, önce fotoğraf sonra modelde ölçülür. Değişim faktörünü hesaplamak için model boyutu, görüntü boyutuna bölünür. Görüntü ve gerçek arasındaki ilişki saptanır. Oransal gülüş değerleri, modelde ölçüldüğü gibi değil; karşıdan bakan birinin gördüğü gibi hesaplanır. Yani üç boyutlu gülüş, iki boyutlu önden görünüme dönüştürülür. Fotoğraf görüntüsünden ön sekiz dişin genişlik ve uzunlukları saptanır. FIVE boyutlarını vermesi için bu sonuçlar değişim faktörüyle çarpılır. RED, tüm uygulamalarını FIVE görünümüne göre yapar. Çünkü frontalden (karşıdan) görünüm esastır.
FIVE değerleri hesaplanınca, RED ve genişlik-uzunluk oranları kolaylıkla hesaplanabilir. RED oranı kullanılırken, dişlerin sıra ile genişlik oran ya da yüzdesi değerlendirilir. Komşu dişlerin FIVE genişliği bir öndeki komşu dişin FIVE genişliğine bölünür. Örneğin; üst 1.küçük azı dişin FIVE genişliği, üst köpek dişinin FIVE genişliğine bölünür. Bu bize bir yüzde verir ve bu yüzde kaydedilir. Diğer dişler de aynı şekilde hesaplanıp kaydedilir. RED gülüş tasarım prensiplerine göre bu yüzdeler benzer olmalıdır. Her RED oranı için ortalama %70 değeri elde edilir.
RED oranları ve genişlik-uzunluk oranları birlikte kullanıldığında güçlü bir gülüş tasarım aracı sağlanmış olur. Genişlik-uzunluk oranı sabit tutulup RED oranı değiştirildiğinde diş görünümünde çok büyük farklılıklar ortaya çıkar. Örneğin %80 RED oranında, dişler daha kısa ve kare görünürken, %62’lik bir oranda aynı genişlik-uzunluk oranını tutturabilmek için dişler daha uzun görünür. Ön altı dişte çalışılırken santral dişlerin ideal boyutunun saptanması için matematiksel bir formül kullanılabilir.
www.guneyortodonti.com