Gözde Kimyasal Madde Yanıkları

28 Ekim 2019

Kimyasal maddelerle oluşan yanıklar göze ait en ciddi yaralanmalar arasındadır. Gözde oluşan hasar az ve geçici olabileceği gibi şiddetli ve körlüğe kadar gidebilen göz yanıkları da olabilir. Kimyasal maddeler kabaca alkali ve asit yanıkları diye ikiye ayrılabilir.

Alkali yanıkları en tehlikeli yanıklardır. Genel olarak, alkalinin pH’ı ne kadar yüksek ise hasar o kadar fazladır. Hasar, alkalinin pH’ı, göze değme miktarı ve süresine göre basit bir kızarıklıktan tamamen körlüğe kadar gidebilir.

En sık alkali yanığa sebep olan ürünler amonyaklı temizlik ürünleri, gübreler, çimento, kireç ve harçtır.

Asit yanıkları ise genel olarak alkali yanıklardan daha az hasar verirler. En sık asit yanığına sebep olan ürünler akü, çamaşır suyu ve sirkedir.

Asit ve alkali yanıklarının yanında alkoller ve çeşitli yapıştırıcılar da önemli göz hasarına sebep olabilir.

Kimyasal yanık durumunda yapılması gereken ilk iş gözün hemen bol su ile yıkanmasıdır. Yıkama işlemi bu iş için hazır olan özel solüsyonlarla yapılsa daha iyi olur. Fakat bu solüsyonlar her yerde olmadığı için hiç vakit kaybetmeden çeşme suyu ile bolca yıkanmalıdır. Yıkama sırasında kapakların açılması gereklidir, kapakların

Yazının Devamı

Blefarit (Göz Kapağı İltihabı)

21 Ekim 2019

Blefarit göz kapağının iltihabi bir hastalığıdır. Her iki cinsiyette, her yaşta görülebilir ve oldukça yaygındır. Blefarit kronik bir hastalıktır, tedaviye rağmen tekrarlayabilir.

Blefarit hastalığı, anatomik ve klinik özellikleri açısından ön ve arka blefarit olarak ikiye ayrılır. Ön blefaritte göz kapağının özellikle dış kenarı ve kirpik dipleri etkilenir. Ön blefarit, bakterilerin aşırı miktarda çoğalmasına veya derinin yağlı-kepekli olmasına bağlıdır. Arka blefarit ise kapağın göze değen arka kısmını etkiler ve buradaki göz yaşı yağ bezlerinin anormal olmasıyla ilişkilidir.

Blefaritli hastalarda akne rosasea ve seboreik dermatit gibi cilt hastalıkları sık olarak görülür. Bu hastalıklardan ilki, yüz derisinde kızarıklık ve kabalaşma, diğeri ise ciltte aşırı yağlanma ve saç kepeklenmesi gibi belirtilerle kendini gösterir.

Blefaritli hastalarda konjonktivit, kuru göz, kirpik batması gibi diğer göz hastalıkları da sıktır.

Blefaritin gelişmesinde göz kapağında normalde de bulunan bazı bakterilerin aşırı miktarda çoğalması önemli bir rol oynar. Bu bakterilerin artıkları, toksinleri iltihabi belirtilere neden olur. Cildin yağlı olması ve göz kapağındaki yağ bezlerinin

Yazının Devamı

Behçet Hastalığı Nedir?

14 Ekim 2019

Behçet hastalığı ilk kez 1937 yılında Prof. Dr. Hulusi Behçet tarafından gözde “üveit”, ağız ve cinsel bölgede “aft” denen tekrarlayan yaralar yapan bir hastalık olarak tanımlanmıştır. Behçet hastalığı vücutta, eklemler, damarlar, solunum, sinir ve sindirim sistemi gibi bütün organları tutabilen kronik bir hastalıktır. En çok Türkiye ve Japonya’da görülür.

Behçet Hastaları Göz Açısından Nasıl Takip Edilir?

Behçet hastalığının göz tutulumu ön, arka veya hem ön hem de arka bölümün etkilendiği “panüveit” şeklinde olabilir. Üveitin belirtileri tutulan bölüme göre değişmekle beraber genellikle göz kızarması, ağrı, bulanık görme, ışığa hassasiyet, kamaşma, göz yaşarması, görme alanın da lekeler ve hipopyon denen ön kamarada seviye yapan iltihap varlığıdır.

Göz tutulumu Behçet hastaların yaklaşık %45-55’inde görülür. Hastalık önce gözde başlayıp daha sonra diğer organlara geçebileceği gibi, önce diğer organlarda başlayıp sonra göze geçebilir. Göz tutulumu tek gözde olabileceği gibi sıklıkla her iki gözü etkiler.

Göz tutulumu erkeklerde kadınlara oranla daha sıktır. Göz tutulumu olması aynı zamanda hastalığın daha ağır seyredeceğinin işaretidir. Hastalık ataklarla seyreder.

Yazının Devamı

Göz Sağlığınızı Korumak İçin 6 Etken

10 Ekim 2019

Günlük yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen bilgisayar, tablet, akıllı telefonlar ve hatta sosyal medya nedeniyle uzun süre ekrana bakmak göz sağlığımızın bozulmasına neden olabiliyor. Ofis ortamı, akıllı binalar, klimalı ortamlar yani yüksek teknolojinin hayatımızı kolaylaştırırken göz sağlığımıza ise büyük zararlar veriyor.

Göz kırpmayı unutmak

Ekrana bakarken göz kırpma sayımızın %75 oranında azaldığını biliyor muydunuz? Gözlerimizi bilgisayar ekranına kilitlediğimizde kısa vadede göz kuruluğu, gözlerde yanma, batma, kızarıklık ve bulanık görme olarak karşımıza çıkan sorunlar, önlem alınmadığı ve bu hatadan dönülmediği takdirde uzun vadede çok daha ciddi göz sorunlarına neden olabiliyor. Gözün açık kalma süresi uzadıkça zarar da artıyor. Bu nedenle ekran başında çalışırken veya ekrana bakarken gözlerinizin dinlenmesi için göz kırpma sayınızı mutlaka artırın ve 20 dakikada bir 20 saniye gözünüzü ekrandan uzaklaştırın.

Ekran ışığını doğru ayarlamamak

Gerek gündüz gerekse

Yazının Devamı

Göz Ağrısı Nedenleri

2 Ekim 2019

Göz ağrısını çok çeşitli sebepleri olabilir. Bazıları önemsiz olduğu gibi bazıları çok ciddi göz hastalıklarının belirtisi olabilir.

Göz ağrısı nedenleri:

Göz iltihabı, genellikle gözde çapaklanma ve kızarma ile birliktedir.

Optik nörit, optik sinir iltihabı anlamına gelir. Görme bozulmuştur, göz hareketleri ile ağrı daha belirgin hale gelir.

Göze kaçan kir veya kum gibi maddeler.

Hipermetropi, astigmat gibi görme kusurları. Ders çalışmak istemeyen çocukların muhakkak göz kontrolünden olması gerekir.

Sinüzit; sinüsler göze komşu olduğu için bunların iltihaplanmasında da ağrı oluşur. İltihaplanan sinüse göre; gözün üstünde, altında veya yanında ağrı oluşabilir.

Göz tansiyonu. Akut göz tansiyonunda ağrı çok şiddetlidir, görme bozulmuştur ve göz kırmızıdır. Kronik göz tansiyonunda ağrı belli belirsizdir; sabahları, aşağı baktığımızda ve loş ışıkta daha belirgindir.

Yazının Devamı

Doğru Bilinen Yanlışlar

24 Eylül 2019

Düzenli göz muayenesi ile hastalıkların erken teşhisi mümkündür ve herhangi bir rahatsızlık durumunda hekime gidilmelidir. Göz sağlığıyla ilgili pek çok yanlış bilgi halk arasında dolaşıyor ve çoğunun da doğru olduğuna inanılıyor. Peki, hangisi doğru hangisi yanlış? Ne zaman, hangi durumlarda doktora gitmelisiniz? Çocuklarınızın göz sağlığını korumak için neler yapmalı, nelerden kaçınmalısınız? İşte göz sağlığında doğru bilinen en yaygın yanlışlar.

YANLIŞ: Bebeklerin ancak çocuk doktorları tarafından gerekli görülür ise göz muayenesi olmaları gerekir.

DOĞRU: Bebekler doğumdan hemen sonra ve bir yaşında iken göz doktoru tarafından muayene edilmeli ve bebeklik çağında görülebilecek doğumsal göz hastalıklarının, kayma veya kırma kusurlarının olup olmadığı değerlendirilmelidir.

YANLIŞ: Gözde yanma, kaşıntı, kuruluk gibi şikayetler olması durumunda, suni göz yaşı preparatları satın alınarak kullanılabilir. Göz doktoruna başvurmaya gerek yoktur.

DOĞRU: Her ne kadar göz kuruluğu toplumda sık görülen bir durum olsa da, gözlerde yanma, batma, kaşıntı ile seyredebilecek pek çok farklı göz hastalığı bulunmaktadır. Alerjik konjonktivitlerden, kornea iltihaplarına kadar değişebilen

Yazının Devamı

Keratokonus Nedir?

18 Eylül 2019

Gözün en ön kısmında yer alan saydam dokunun (kornea) ilerleyici incelme ve dikleşmesi ile karakterize göz hastalığıdır.

Nedeni tam bilinmemektedir. Gözünü sıkça ovalayan ve alerjik göz rahatsızlıkları olanlarda daha sık görülür. Genetik yatkınlık da vardır. Ailesinde keratokonus olanlarda daha sık görülür.

Genellikle ergenlik döneminde başlar. İlerleyici bir hastalıktır. 35 yaşından sonra başlaması nadirdir.

Keratokonus belirtileri

Gözlerde sürekli alerji ve kaşıntı, ışığa ve parlamaya hassasiyet, devamlı ilerleyen miyop ve astigmat, gözlüklerden memnun olmama, gözlük numaralarının devamlı değişmesi, gözlüğe rağmen net görememedir.

Keratokonus teşhisi

Keratokonus teşhisi göz muayenesi, kornea topografisi ve pakimetri testi ile konulur. Kornea topografisinde korneanın yüzeyi haritalandırılır, korneada dikleşme olup olmadığı tespit edilir. Farklı zamanlarda çekilen topografi ile aynı zamanda hastalığın ilerleyip ilerlemediği tespit edilir. pakimetri korneanın kalınlığını ölçer. Hastalık ilerledikçe korneanın kalınlığı sürekli azalır.

Yazının Devamı

Renk Körlüğü Nedir? Neden Olur?

11 Eylül 2019

Renk körlüğü belirli renkleri, kısmen veya tamamen görememe durumudur.

Renk körlüğünün sebebi; gözün görme merkezi olan makulada (sarı nokta) o rengi algılayan pigment hücrelerinin bulunmaması veya gerektiğinden az bulunmasıdır.

Bilindiği gibi bütün renkler aslında üç ana renk olan kırmızı, sarı ve mavinin belirli oranlarda karıştırılması ile elde edilir. Bu üç ana rengi algılayan hücreler retina tabakamızın makula (sarı nokta) bölgesinde eşit olarak bulunur. Bu üç ana rengi algılayan hücrelerden bazılarının hiç olmaması ya da normalden az olması durumlarında değişik renk bozuklukları ortaya çıkar.

Renk körlüğü kimlerde görülür?

Renk körlüğü sonradan hastalık sonucu olabileceği gibi genellikle aileden genetik olarak geçer. Doğuştan olan renk körlüğü çoğunlukla erkeklerde görülür, kadınlarda doğuştan renk körlüğü çok nadirdir. Kadınlar genellikle taşıyıcıdır. Türkiye’de erkeklerin %8’inde renk körlüğü

Yazının Devamı