Yaşlanmayı Reddet!

14 Nisan 2016

Yaşlanmayı Reddet

Uzun süredir farklı mecralarda köşe yazılarıyla, insanlara ulaşmaya çalışıyorum. Söz uçar, yazı kalır cümlesine çok inanırım. Amacım aslında kendimi, işimi, estetik cerrahiye, güzelliğe dair düşüncelerimi anlatabilmek… Şimdiyse, tüm bunlar yaklaşık 2 senedir üzerinde çalıştığım bir kitapta buluştu. Kitabımın adı: Yaşlanmayı Reddet!

Bugün herhangi bir kanalı açsanız, biraz internet sitelerinde dolaşsanız, dilediğiniz bilgiye, anında ulaşabilme şansınız var. İnsanoğlu 50 bin yıldır dünyanın üzerinde ve son 50 sene ise, daha evvelde olmayan muazzam bir bilgi yüklemesine maruz kalıyor. Düşünün, ulusal bir gazetenin sadece bir gün baştan sona, her sayfasını okusanız, 15. yy ’daki bir insanın ömrü boyunca edindiği bilgiye ulaşabiliyorsunuz. Bu sefer yeni bir olgu çıkıyor ortaya: “Ne kadar doğru, ne kadar bilimsel, ne kadar anlaşılır?”.

Biz doktorlardan beklenen ise, anlaşılır dilde, bilimsel alt yapılı ve doğruluğu kanıtlanmış bilgiyi merak eden kitleye ulaştırmak. Diğer yandan, doktorun hayat görüşü ve bakış açısı da devreye girince ortaya doğru bilginin süzgecinden geçmiş, fakat başka hiç kimseninkine benzemeyen fikirler ortaya çıkar.

İşte “Yaşlanmayı Reddet” böyle bir

Yazının Devamı

Bir insanı sevmekle başlayacak her şey!

11 Nisan 2016

İnsanoğlu kendini iyi hissetmek için çabalayan varlıklardır. Ortalama 75-80 senelik bir ömrü varsa, doğduğundan ölümüne varıncaya dek yaşadığı hayatında hep mutlu olmak için çabalamıştır. Mutluluksa basit bir işlemdir aslında, huzurla ve kendini sevmekle ilintilidir. Bu sebeple insan ilk önce kendinden başlar mutluluk adımlarını atmaya. Bedenine yüzüne odaklanır. Ruhunu güzelliklerle doldurur. Çünkü bilir ruhu güzelleşirse, bedenine yansıması son derece olumlu olacaktır.

Ben bir estetik cerrahım

İşim bu mutluluğu arayan insanlara yardımcı olmak. Sihirli bir değneğim yok ama mutluluğun birincil olarak yüz ve beden güzelliğinden ve bu güzelliğin farkındalığından geçtiğini biliyorum. Belki de bu farkındalığı yaratmak için gönderildim.

Hiç kimse inkar edemez, sabah uyandığınızda pırıl pırıl bakan gözler, tertemiz bir yüz, güzel kokan bir beden, bakımlı bir akis, ilk motivasyon kaynağıdır ve en önemlisi mutluluğu getirir. Aynadaki bu akisten mutlu olmamak ise, tam tersi bir süreci, kendine güvensizliği ve dahası gün boyu ona buna saldıran agresif bir ruh halini ortaya çıkarır.

Benim görevim

Dünyanın ne kadar güzel bir ortam olduğunu anlatmaya, saatlerce tasvirler yapıp, bir kez daha

Yazının Devamı

Organik saç ekimine yakın plan

8 Aralık 2015

Saçların dökülmesi, kellik sorunu günümüzün en fazla karşılaşılan problemleri arasında yer alıyor. Saç ekimi ise, kellik sorunu için uygulanan en çağdaş ve en etkili yöntem. Bugün sizlere yaklaşık 2 senelik bir çalışmanın ürünü olan Organik Saç Ekiminden bahsetmek istiyorum.

Olandan al, olmayana ver

Saç ekimi, en basit anlatımıyla, olan yerden, olmayan yere sağlıklı saç köklerinin transfer, nakil işlemidir. Kellik sorunundan kurtulmak isteyen hastamız bize geldiğinde ilk baktığımız, ne kadar saçtan yoksun olduğudur ve bu yoksunluğu kapatacak yeterlilikte, en önemlisi sağlıklı saç köklerinin olup olmadığıdır. Elimizde saç ekimi için çalışacağımız 2 adet unsur vardır: Donör alandan yani verici alandan topladığımız sağlıklı saç kökleri ve bunları yerleştireceğimiz kellik sorunu yaşayan yani alıcı alan.

Peki, hiç düşündünüz mü, neden özellikle ense bölgesinde saçlar dökülmemişken, tepe bölgesinde bunun tam tersi olmuştur? Arkadan bakıldığında iki kulak arasındaki bu bölgenin, tepe bölgesinden ne farkı var? İşte aslında Organik Saç Ekiminin çıkış noktası tam da burasıdır.

Organik Saç Ekimi

Yaptığımız laboratuvar çalışmaları sonucunda bazı bulgulara rastladık. Az evvelde dediğim gibi 2 sene

Yazının Devamı

Cildinize verebileceğiniz en pratik armağan

6 Kasım 2015

Yüzümüz neden bu kadar önemli? Çünkü yüz bölgesi diğer insanların, çevremizdekilerin gördüğü dış görselimiz, vitrinimizdir. İşlevseldir. O kadar önemli bir bölgedir ki, 5 duyumuz birden burada bulunur. Annenin ninnisi, yeni fırından çıkmış bir ekmek kokusu, o ekmeğin şapkasından koparılan ilk lezzet, ilk öpücük, boğazın büyülü manzarası… Evet, yüzümüz çok çok önemli!

“Güvenme güzelliğine bir sivilce yeter”

Hemen hemen hepimiz ergenlik yıllarımızda az ya da çok sivilce sorunu yaşamışızdır. Ergenlikle birlikte genişlemiş burun kanatlarınız üzerinde duran sivilcenizi, nasıl dert ettiğinizi hatırlayın. İletişim için elinizdeki en görkemli mekanizmanın, yüzünüzün üzerindeki bu sivilceyi belki de dakikalarca seyrettiniz. Farklı mimikler yaparak, gün boyu size eşlik edecek bu sivilceyle, beğendiğiniz karşı cinse nasıl gözüktüğünüzü tahayyül etmeye çalıştınız. İtiraf edin, bunu hepimiz yaptık.

Canlı, temiz, parlak

Dediğim gibi yüzümüzü önemsiyoruz. Bacağımıza alacağımız bir darbe sonucu oluşabilecek kalıcı bir çiziği çok fazla dikkate almazken, suratımızdaki bir yara bere izini itici bulabiliyoruz. Sadece yüzüne bakarak, metro durağına oturmuş, gazete okuyan sıradan bir gün geçiren herhangi

Yazının Devamı

Örümcek Ağı Estetiğini bir de benden dinleyin

17 Ekim 2015

Ne mutlu bana!

2011 senesinde bir teknik geliştirdim, adına da “Örümcek Ağı Estetiği” adını verdim…

Ne mutlu memleketime!

Bugüne kadar binlerce “genç kalmak” arzusunda olan vatandaşımıza kliniklerimizde uygulama yaptık…

Ne mutlu sınır ötesi hastaya!

Hem ülkemizi gezdiler, hem de ameliyatsız, konforlu bu teknikle gençliğin anahtarını kapıp gittiler…

Ne mutlu Estetik International’a

Hemen her gün hepimiz, farklı kanallardan, farklı isimlerle kopyalandığımızı, taklit edildiğimizi gördük ve demek ki güzel işler başarıyoruz gururuyla dolup taştık…

Yazının Devamı

Barbra Streisand veya Sarah Jessica Parker neden burnunu yaptırmıyor?

10 Eylül 2015

İkisi de Hollywood’un en göz alıcı aktrisleri arasında yer alıyor. Özellikle Barbra Streisand kazandığı sayısız Grammy Ödülleri ile gerek sesi, gerekse yönetmen koltuğundaki başarısıyla adından sıkça söz ettirdi. Sarah Jessica Parker ise, “Sex and The City” dizisinde ve sonradan moda tutkunları için yer aldığı projelerde fevkalade başarılar kazandı. Şimdi bu iki başarılı kadını bambaşka yönleriyle ele almak istiyorum.

Dersimiz: Burun Estetiği

Konumuz: Burun estetiği yaptırmalı mıyım?

Bu iki ikonik kadın, burun yapılarıyla da zaman zaman gündeme oturmuştur. Burunları tabiri caizse “hokka” gibi değildir ve gösteri dünyasının her açıdan dört dörtlük beklediği, kusursuz güzelliği aradığı noktada bir isyan gibi duruş sergilemişlerdir. Yabancı pek çok sitede her ikisi için de “burunları şöyle ya da böyle olsa idi, nasıl görünürlerdi?” photoshop çalışmaları yapılmış ve altına yazılan yorumların neredeyse tamamı, “Düzeltilmiş burunlarına hayır, bu şekilde çok çok daha iyiler”, şeklinde olmuştur.

Peki, burun, ünlü türküdeki haliyle, fındık burun olmalı mıdır?

Kesinlikle hayır!

Dünya üzerinde en fazla yapılan estetik cerrahi girişimlerden birisi Burun Estetiği. Hastalarımız genellikle ellerinde

Yazının Devamı

Çizmemin Fermuarı Kapanmıyor!

1 Eylül 2015

“Bülent Hocam, bacaklarımdaki bu eğrilik beni sinir ediyor…

Şişe bacak diyorlar bana, çizmenin fermuarları kapanmıyor

Hocam, etek giymeye çekiniyorum, sanki herkes bacaklarıma bakıyor

Çocukluğumda dalga geçerlerdi çarpık bacaklarım yüzünden, bacaklarım benim korkulu rüyam, en hassas noktam

Bülent Bey, bırakın kısa etek giymeyi, kot pantolon bile yakışmıyor.

Çarpık bacaklı olmayan kimse bu sorunu anlayamaz!

Tek hayalim dar bir pantolon giyebilmek…”

Yukarıdaki cümleleri, çarpık bacakları ya da bacaklarındaki estetik sorunlar sebebiyle kliniklerimize gelmiş ve muayene olan hastalarımızın tamamında duyarız. Sorununu çok iyi ifade eder. Ne istediğini ve ne istemediğini açıkça söyler. Hepsinin ortak arzusu, dilediği çizmeyi giyebilmek, yağ dağılımı orantısı olan ve eğri duran bacak bölgesindeki sorunları estetik hale getirebilmektir.

Yazının Devamı

Büyük kalçalar, içgüdülerimiz ve estetik

15 Ağustos 2015

Geçen yazımda Brezilya poposunun neden bu kadar seksi olduğunu kendimce anlatmaya çalışmıştım. Bu yazımda ise, estetik cerrahiden yardım alarak Brezilya poposuna nasıl kavuşulabileceğinizi okuyacaksınız.

Yükselen bir trendden bahsediyorum, ismi Brezilya poposu. Aslına bakarsanız bu görüntü bugüne kadar hep elbise altından “varmış gibi” gösterilen bir durumdu. Kate Moss’u ve onu takip eden zayıflık akımını dışlayarak düşünürsek, birkaç yüzyıl öncesinde bile, korselerle sıkıştırılmış bel kıvrımı ve kabarık elbiselerle geniş gösterilmiş kalçaları gözlemleriz.

Sonra ünlü iç çamaşırı markaları silikondan üretilmiş kalçayı dik ve formunda gösteren tak-çıkar protezler ürettiler. Bayanlar bu aparatları konforlu bir şekilde kullanamadıklarından yakınıp durdular. Günümüzde bu denli kapalı kostümler tercih edilmediği ve konfor arandığı için “varmış gibi” göstermek yerine, dolgun kalçalar ve ince bel için estetik cerrahiden yardım alarak bu kıvrımlar “var ediliyor” . Kalem eteğin, dar bir kotun ve tabi bir plaj giysisi içinde bile olsanız, bu hatlara kavuşmuş bir bedenle rahatça yaşayabiliyorsunuz.

Örümcek Ağı Estetiği ve Cihantimur Yağ Transferi

Yeni teknikler, buluşlar kısaca estetik cerrahiye

Yazının Devamı