Onur Çakır

Onur Çakır

onurcakir67@gmail.com

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz haftalarda yazmıştım, “Evet”, “Hayır” cephesinde kim ne yapıyor diye.
Üzerinden epey zaman geçti. Bu sefer “Hayır” için çalışan isimlerden başlayalım.
Benim dikkatimi çeken isimlerin başında CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan geliyor.

Ağzı iyi laf yapıyor. Geçenler bir kahveye gitmiş, 5 dakikada vatandaşa neden hayır oyu vermeleri gerektiğini anlatıyor.

Özkan, vatandaşlarla, esnafla samimi görüntüler sergiliyor. Konuşurken uzatmamak, seçmenleri sıkmamak gerçekten önemli. Özkan, bunu iyi yapıyor.

Haberin Devamı

***

Sahada olmamakla eleştirilen CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, bu eleştirileri gerçeği yansıtmadığına vurgu yaparmışçasına çalışıyor.

En son Kordan’daki çimlerde oturan gençlerin yanına gidip hayır’ı anlatırken fotoğraflarını gördüm.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke’nin de konuşmaları özellikle partililer tarafından ilgiyle izleniyor.

Mustafa Balbay da çeşitli illerde saha çalışma yapıyor.

Balbay, “Görüştüğümüz kişilerden iki kişiyi hayır noktasında ikna etmesini istiyoruz” diyerek vatandaşlardan söz alıyor.

Musa Çam da sessiz ve derinden bir çalışma yürütüyor.

Çam’ın hedefinde özellikle köyler var.

***

AK Parti’de en dikkat çeken isimler, Mahmut Atilla Kaya ve Kerem Ali Sürekli.

Sosyal medya hesaplarına baktığınız zaman bu iki ismin yoğun bir çalışma yürüttüklerini görüyoruz.

Referandum kararı alındıktan sonra başladıkları çalışmaları aynı hızla sürdürüyor bu ikili.

Hamza Dağ da fena gitmiyor. Genç milletvekilleri ile birlikte sosyal medya için hazırladıkları “evet” videosu ilgi çekti. Bu, ulusal basının da dikkatini çekti.

Başbakan Binali Yıldırım’ın başdanışmanı Ömer Sertbaş da fırsat buldukça İzmir’deki çalışmalara katılıyor.

Öğrendiğim kadarıyla Sertbaş, gördüğü eksiklerin giderilmesi noktasında da bizzat ilgileniyormuş.

***

İzmir’de yerel siyaseti yakından takip eden biri olarak, başından beri özellikle AK Partili bakanların İzmir’e gelerek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu sert sözlerle eleştirmelerinin kentte ters etki yaptığını söylüyorum.

Haberin Devamı

Yıldırım’ın Büyükşehir Belediye başkan adaylığı döneminde bu alışkanlıktan vazgeçilmişti.

Ama referandum sürecinde bu alışkanlığın devam ettiğini görüyorum.

Bazı AK Partililerin de benim gibi düşündüğünü söylemek isterim.

“Bu iki isim eleştirmesin” anlamı çıkarılmasın. Daha önce yaşananlar ortada!

Bununla ilgili strateji geliştirmek AK Partili yöneticilerin işi!