Onur Çakır

Onur Çakır

onurcakir67@gmail.com

Tüm Yazıları

AK Parti’nin İzmir’deki muhalefetinin sözcüsü, İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’la bir araya geldim.

Hızal, partisinin farklı kademelerinde görev yapmış bir isim.

Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ve faaliyetlerini yakından takip ediyor.

Bir anlamda dersine iyi çalışıyor.

Hızal, Soyer’e yönelik eleştirileri dile getirdi.

Haklı olup olmadığının kararını siz vereceksiniz.

Hızal, Soyer’in verdiği sözleri tutmadığını öne sürüyor.

Bu konudaki eleştirileri şu şekilde:

Haberin Devamı

“Kendisinin bir ifadesi var: Ben popülist siyaset yapıyorum... Popülist siyasetin ağababasını yapıyor. Soyer, 31 Mart seçimleri öncesi ve sonrası, suya zam yapmayacağını söyledi. Arkasından geldi, topluma şirin görünmek adına bir miktar indirim yaptı ki, rakamsal olarak baktığımızda çok fazla bir oran değildi. Üzerinde bazı oynamalar da yapıldı. Sonrasında yüzde 15 zam yaptı. Biz, ‘İndirim de yapma, zam da yapma’ dedik. Daha sonrasında ulaşıma yüzde 18 zam yapıldı. Özellikle emeklilerin kullandığı kartlara yüzde 60’ın üzerinde zam yapıldı. İnsanlar sokağa çıkamaz hale geldi. Soyer’in 24 saat içinde, tavrı çok net şekilde değişebiliyor. 24 saat önce söylediği ile 24 saat sonra yapmış olduğu eylemler farklılık gösteriyor. Dolayısıyla, biz muhalefetimizi İzmir’in lehine yapmaya çalışıyoruz” dedi.

Geçen haftanın tartışması konusu hiç şüphesiz Pasaport’a yapılması planlanan gökdelenle ilgili oldu.

Hızal, bu konuda ise şunları söyledi:

‘Yatırım hamlesi yok’

“Burada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın tavrınının, söylemlerinin tartışılması gerekiyor. Bu konu İzmir’in gündeminde yer alıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı, ‘Ben bu işin hiçbir yerinden değilim, yetkim yok’ diyemez. Aslında Soyer’in bu tarz söylemleriyle daha önce de çokça karşılaştık. Bir siyasetçi, özellikle Büyükşehir Belediye Başkanıysa, toplum önünde doğruları söylemek zorunda. Toplumu yanıltacak ifadeler kullanmaması gerekiyor. Burada esasen ne kadar doğru bir eleştiri yaptığımızı gördük. Soyer, ‘Hukuksal süreç devam ediyor. Biz bunun takipçisi olacağız’ dedi. Hukuksal süreç dün de, iki gün önce de devam ediyordu. Sayın Soyer bunu bilmiyor muydu, bilmiyorsa çok daha acı durum. Biliyorsa ve topluma yalan yanlış bilgiler veriyorsa, çok çok daha acı bir durum. Artık çark etmekten vazgeçmesi lazım. Kent ile ilgili her konu Büyükşehir Belediyesi’ni bağlayan konu. Soyer’in, ‘Artık bu benimle ilgili bir konu değil’ ifadesi, kabul edilebilir bir şey değildi. İzmir’de 5 yıl önce verilmiş bir kararı tartışmak doğru değil. Bu durum yatırımcıyı kaçırır” dedi.

Haberin Devamı

Hızal, Büyükşehir’in geçmiş dönemlere göre çok daha fazla bir borçlanma politikası izlediğini öne sürüyor ve ekliyor:

“Bütçe görüşmelerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi, ESHOT ve İZSU’nun bütçesini konuştuk. Büyükşehir’in şu an itibariyle 4.5 milyar borcu var. Diğer şirketlerle birlikte 7 milyara geliyor. Geçmiş 5 yılında bütçe açığı 700 milyonken, 2020 yılı için bütçe açığı 1.5 milyar. 1.5 milyar borçlanma demek. Bununla yatırım yapılacağını sanmıştık. Biz temelde borçlanmaya karşı çıkmıyoruz. Bu borçlanmanın karşısında ne yapıyorsunuz, bu önemli. Bu borçlanmayla yeni bir yol mu yapılacak? Masal evleri mi yapılacak? Bakıyoruz, açığı kapatmak, personelin maaşlarının ödenmesi gibi... 2020 yılında bu borçlanma 4.5 milyar liraya çıkacak. Şirketler birlikte 8 milyarların üzerine çıkacak. Ama yatırım konusunda hiçbir hamle yapılmıyor.”