Onur Çakır

Onur Çakır

onurcakir67@gmail.com

Tüm Yazıları

CHP’DE delege seçimlerini takip etmeye devam ediyoruz. Her ne kadar bu seçimler/tartışmalar vatandaşı ilgilendirmese de, partililer tarafından ilgiyle ve yakından izlendiğini belirtmem gerekiyor.

Bu sıralar CHP’li yöneticilerin ağzından en çok dökülen cümlelere bir bakmak gerekiyor: “Uzlaşı gerekiyor”, “Belediye başkanlığına adayım”, “Benim ilçe başkanım değil”, “İhanet ediyor, o koltuğu hak etmiyor”, “Gözdağı veriyor”, “Taraf değilim”, “Örgütün yarışına müdahale etmeyeceksin.” Bunu çoğaltmak mümkün. CHP’de delege seçimlerinin yeni başlamasına karşın bazı ilçelerdeki tartışmalar yankı uyandırıyor.

Haberin Devamı

Özellikle Güzelbahçe’de yaşanan son gelişmeler, tartışmaları beraberinde getiriyor. CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ve eşi Tülay Bayır, mevcut ilçe başkanının süreçte tarafsızlığını koruyamadığını öne sürerek adeta ateş püskürüyor. İzmir’in sakin ilçelerinden gelen Güzelbahçe’de siyaset tam tersi fırtınalı bir ortamda seyrediyor. Çiğli’de Belediye Başkanı Hasan Arslan, delege seçilememesini, “Çıkan sonuçta kimse kaybetmemiştir” cümleleriyle yorumladı. Böylece olası tartışmaların da önüne geçmiş oldu. Ancak Çiğli’de yaşanan rekabet son günlerde CHP’lilerin en çok konuştuğu konuların başında geldiğini söylemek gerekiyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, geçtiğimiz günlerde üç yerel radyonun ortak yayına katıldı, soruları yanıtladı. Bir bölümün dinledim. Sorulara oldukça rahat yanıt verdi Kocaoğlu. Usta siyasetçi bazı soruları yumuşak bir şekilde “es” geçti, bazılarına ise oldukça sert yanıtlar verdi. Kocaoğlu, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın il başkanlığı için bir isim aradığı yönündeki iddiayı da geçiştirebilir, kendisine sorabilirdi. Son kongrede oldukça sert bir tartışma yaşadığı Özkan’la ilgili Kocaoğlu, “Örgütü yerel güçler dizayn etmelidir. Örgütte yerel güçlere emek veren var. Kontenjandan gelebilirsiniz. Bir daha gelebilirsiniz. Ama örgüt yereldir. Siz kendi başınıza gelip vekil olduğunuza göre, örgütün yarışına müdahale etmeyeceksiniz.”

Gayet net ve anlaşılır bir gönderme! Sen kontenjansın karışma! Başkan Kocaoğlu kimine göre haklı, kimine göre haksız. Burada şu soru akla geliyor: “Parti üyelerinin oylarıyla seçilen milletvekilleri sürece müdahil olabilir mi?”

Haberin Devamı

İkinci dikkatimi çeken cümle ise, “Taraf değilim. Benim zor da kalmazsak herhangi bir şeyim olmayacak.”

Bu cümleyi tam olarak nasıl okumak gerekiyor? Başkan süreci yakından takip edecek, eğer her şey yolunda giderse kongreye gidip oyunu kullanacak. Ya da başkanın desteklemediği/istemediği kişi aday olursa karşısına aday çıkaracak. “Zor da kalmadıkça” ile ilgili “ya da”ları artırmak mümkün.

Bana kalırsa Kocaoğlu, parti içine üstü açık/kapalı mesajlarını net bir şekilde iletmiştir.

Haftasonu yine birçok ilçede delege seçimi vardı. Benim dikkatimi en çok çeken nokta Karabağlar’ın kurucu Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm’ün mahallesinden delege yazılmamasıydı. Bu, tam anlamıyla skandal! Beğenirsiniz-beğenmezsiniz ama Kürüm, yıllardır partisine ilçe başkanı, son olarak da belediye başkanı olarak hizmet etmiş bir isim. İsminin delege listesinin en başına yazılması gerekiyordu. Kim olursa olsun böyle olmalıydı!