CHP’de bugünlerde yaşanan tartışmalar, beni iki-üç yıl öncesine götürdü. Hemen filmi geri sayalım. CHP’nin 18. Olağanüstü Kurultayı, 5 Eylül 2014’te yapıldı. CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na rakip oldu. 177 imzayla genel başkan adayı olan İnce, kongrede 415 oy alması şaşkınlık yarattı. CHP lideri, 740 delegenin oyuyla yoluna devam etti. İnce, o gün kurultay salonunda ve öncesinde yaptığı konuşmalarda parti yönetimini sert sözlerle eleştirdi.
CHP 35. Olağan Kurultayı 16 Ocak 2016’da gerçekleştirildi. Kurultay öncesi İnce, “Aday olmam durumunda partideki mevcut yapının demokrasicilik oyununa meşruiyet kazandıracağımı, yanlışlara, olumsuzluklara tersinden katkı sağlama durumunda kalacağımı gördüğümden, aday olmamın doğru olmayacağını görmüş bulunmaktayım” dedi, aday olmadı. Sonuçta, bin 238 delegenin oy kullandığı kurultayda Kılıçdaroğlu, 990 geçerli oyu aldı. 248 oy geçersiz sayıldı. Geçersiz oylar “tepki” olarak değerlendirildi.
Eleştirileri sıraladı
Gel zaman git zaman. İnce, muhalif tutumundan hiçbir zaman vazgeçmedi. CHP Genel Merkezi referandum sürecinde İnce’yi sahaya sürdü. İnce, il ve ilçe örgütlerinin desteği, Genel Merkezin bilgisi dahilinde mitingler düzenledi. Referandum bitti, İnce yine parti yönetimini hedef aldı, eleştirilerini sıraladı. İnce, “Referandum sonrası CHP iyi bir yol haritası çizemedi. Derhal seçimli olağanüstü kurultay yapılmalı. Yeni kadroya, yeni söylemlere ihtiyacımız var” dedi. İnce’nin üç yıldır yaptığı bu çıkışlar, partiyi ve partilileri yıprattığı kesin.
Ancak partide İnce’nin tam olarak genel başkanlığı yapacağına inananların sayısı yeterli değil. “Olmaz” diyenler en azından İzmir’de fazla.
Ancak her seçim sonrası CHP’de birilerinin çıkıp “kurultay” demesi, vatandaşın CHP’ye olan bakışını etkiliyor. İktidar partisi yöneticilerinin de, “CHP’de her seçim sonrası kurultay sesleri yükselir” sözleri de, onlar için hiç hoş olmasa gerek. Kılıçdaroğlu, kafasına göre Genel Merkezi ve genel başkanı kamuoyu önünde eleştirenlerle ilgili bir şey yapması gerekiyor! Aksi halde CHP’deki bu alışkanlık hiçbir zaman değişmeyecek!
Aile hekimlerinden mesaj var
Bundan önceki yazımda ehliyet yenilemek için aile hekimlerine giden vatandaşlara, bazı doktorların rapor vermediğini, hatta muayene bile etmeden hastanelere sevk ettiğinden bahsetmiştim. İzmir Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Murat Atam ve Asyaray Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Harun Yalçınkaya, mail atmış. Konuyla ilgili söylediklerinin önemli bir bölümüne katılıyorum. Atam, özetle şunları söylemiş:
“...Sürücü adaylarına ve halihazırda sürücü olanlara basamak çalışanı olarak bizler, bu raporları verebilmekteyiz. Bu konuda bakanlığın direktifi yok. İlgili mevzuatta verebilir olarak geçmekte. Bildiğiniz üzere, ehliyetlerde sınıflandırmalar mevcut, biz bu sınıflandırmaya müdahil olmuyoruz. Ayrıca bu sürücülerin içinde ağır vasıta, otobüs, dolmuş, servis ve özellikle öğrenci servisleri yer almakta. İnsan hayatının söz konusu olduğu bu durumlarda ilgili mevzuat gereğince yapılması gereken bir takım testleri bizler aile hekimlikleri merkezlerinde tam olarak yapamamaktayız. Aile hekimine kesin kayıtlı olan hastalarımızın sağlık kayıtları bizde olduğu için onlar da bir kaç muayene ile daha rahat olabilmekteyiz. Ancak kayıtlarımızda hipertansiyon, kalp hastalığı, şeker, epilepsi, ruh hastalığı, uyku apnesi vb. gibi hastalık kaydı mevcut ve bunlarla ilgili ilaç kayıtları var ise, takdir edersiniz ki karar veremiyoruz. Bu durumda sürücü olamaz demiyoruz, ilgili uzman hekimlere sevk ediyoruz.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024