Ülkemizde son yıllarda sağlık alanında önemli gelişmeler yaşandı, yaşanıyor. Ancak sistemdeki bazı eksiklikler, bazı problemleri de beraberinde getiriyor.
Geçen hafta, babamın rahatsızlığı nedeniyle Zonguldak’a gittim. İleri derecede kalp hastası olan babam, bir süredir Bülent Ecevit Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde yatıyordu. Safra kesesinde çamurlaşma ve kanallarda taş olduğu belirtildi ve bir operasyon yapılacağı söylendi. Babamın doktoruyla görüşmek istedim. Kendisi oldukça yoğundu. Amacım, operasyonun nasıl olacağı, bir risk olup olmadığını öğrenmekti. Az önce de bahsettim. Hasta, ileri derece kalp hastasıydı. Neyse bir boş anını bulup odasına girdim. “Hocam, babam hastanız. Bir operasyon geçirecek. İzmir’den geldim. Biraz bilgi alabilir miyim?” dedim. Cevabı şu oldu: “Canım o işleme ben girmeyeceğim. Asistan girecek. Eğer benden bilgi almak istiyorsan, saat 17.00’den sonra Zonguldak Çarşı’daki muayenehaneme gelmen gerekiyor” dedi ve kartını uzattı. İnanın, o anda şok geçirdim. Her gün babamı ve diğer hastaları odalarında kontrole gelen doktorun söyledikleri çok ilginçti. Hastanede bazı doktor ve asistanlarla konuştum. “Maalesef sistem bu” dediler.
Ben de buradan şikâyet ediyorum. Sağlık Bakanlığı yetkilileri, bu yapılan muamele doğru mu? Bu konuyla ilgili bir önlem alınması gerekiyor. Bülent Ecevit Araştırma Hastanesi’ne köylerden bir sürü insan geliyor. Bu insanların paraları olmayabilir.
‘Büyük bir açık var’
Hastanenin Başhekimi Doç. Dr. Bekir Hakan Bakkal ile görüştüm. Kendisi işini bilen ve oldukça bir kibar doktor. Telefonda kendisiyle sohbet ettik. Kendisine konuyu özetledim. Beni bilgilendirdi. Bakkal, “Maalesef sistem buna izin veriyor. Eğer bazı doktorlardan hizmet almak istiyorsanız muayenelerine gitmeniz gerekiyor. Bu, kanunen düzeltilmesi gereken bir konu! Karışık bir durum var. Ama muayenehanesi olmayan hocalarımız da var. Bu Ankara, İstanbul’daki hastanelerde de olan bir durum. Muayenehanesi olanların hastanede özel muayene yapma şansları yok.”
Bunları yazarken aklıma Ege Üniversitesi geldi. Ege Üniversitesi’nde babam ayağındaki şişlik nedeniyle anjiyo olmuştu. Orda da doktora para ödemiştik. Ancak döner sermaye olduğu için bu parayı vezneye yatırmıştık. Doktor da en başında kendisinin işlemi yapması durumunda ne kadar ödeyeceğimiz konusunda bize bilgi vermişti.
Başhekim Bakkal’a bu örneği verdim. O da bana, “Eğer Ege Üniversitesi’ndeki doktorunuzun muayenehanesi olsaydı sizinle orada görüşecekti. Olmadığı için ve döner sermaye olduğu için bu sistem uygulanmıştır” dedi.
Anlayacağınız, sistemde büyük bir açık var. Bunları vatandaşa anlatmak oldukça zor. Parası olan var, olmayan var... “Paran varsa iyi doktor seni ameliyat eder ya da bakar” anlayışının değiştirilmesi gerekiyor.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024