Bıçaklar bileniyor

CHP’de kongre takviminin açıklanmasıyla birlikte parti içerisinde büyük bir hareketlilik yaşanıyor.

Delege seçimlerine bile aylar varken bu kadar hareketliliği tek bir nedeni var; o da yerel seçimler!

Yerel seçimlere eli güçlü girmek isteyenler kendilerine yakın isimlerin delege, ilçe ve il başkanı olmasını istiyor.

Geçtiğimiz günlerde, “Kongreler öncesi ekipler arasında uzlaşı olur mu?” diye sormuştum.

CHP’de il başkanlığı yapan bir isim aradı ve şunu söyledi:

“Uzlaşı aranacaktır ama yerel seçim öncesi sağlanması mümkün değil.”

Anlayacağınız CHP’de parti içinde kıyasıya bir mücadele bizi bekliyor.

***

Bu mücadele öncesi bazı partililer, “Belediye başkanları sürece müdahil olmasın” tezini savunuyor.

Belediye başkanları da, “Biz uzaydan mı geldik” diyerek partinin ana unsurları olduklarını belirtiyor.

Bu konuda son söz CHP’nin 2. adamı konumundaki, Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, bir internet sitesine verdiği röportajda son noktayı koydu:

“Belediye başkanlarımız uzaydan gelmedi. Hepsi partili arkadaşlarımız. Yıllarca parti için emek vermiş, ter akıtmış arkadaşlar. Onları parti dışına çıkartmak, onları yok saymak olabilir mi? Onlar da gelecek düşüncelerini söyleyecek. Tercihleri olacak. Parti içi yarışlarda yok sayılmaları doğru değil. Elbette tercihleri olacaktır.”

Bu açıklama belediye başkanlarıyla ilgili tartışmayı bitirecektir.

Kim ne derse birçok ilçe belediye başkanları partinin önderi.

Onlardan habersiz hamle yapılmıyor. Bu durum eleştirilebilir ancak şuanda gerçek olan bu!

***

CHP İzmir İl Başkanlığı aylar sonra bir danışma kurulu gerçekleştirdi.

Toplantıya katılanlar, danışma kurulundan önemli bir sonucun çıkmadığını söylüyor.

CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır’ın konuşması dikkatimi çekti:

“Olağan kurultaya gidecek olan kongreler sürecini başlattık. Takvimler önümüzde. Kritik bir dönemden geçiyoruz. Parti içindeki kırgınlıkları hele hele bu dönemde hiçbir zaman aklımıza getirmemeliyiz. Önce bizim tek yumruk ve omuz omuza olmamız lazım. Biz bunu kendi içimizde yapamazsak bu hayır blokunu nasıl bir arada tutalım beklentisi içinde olacağız. Adaylar çıkabilir. Gönül ister ki kavga olmadan güç birliğiyle o yörede partimizi en güçlü şekilde temsil edelim. Ben dahil kimse nüfuzunu kullanarak değil örgütün kendi iradesiyle bu kongre sürecinin yürütülmesi lazım!”

Aslında Sındır konuşmasında belediye başkanlarına, milletvekillerine mesaj veriyor.

Üslubuyla sürece “karışmayın” diyor. Ancak kulislerde birçok partilinin Sındır’ın etrafında konuşlanmak için gün saydığı konuşuluyor. Bakalım, Sındır’ın bu süreçteki tavrı nasıl olacak.

***

Danışma Kurulu’nda CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger de dikkat çeken bir konuşma yaptı.

Aksünger, “Partili cumhurbaşkanına karşıyken parti içinden aday mı göstereceğiz? Bana göre aday olacak kişinin partiden istifa etmiş olması lazım. Bunu çekinmeden söylüyorum. CHP’liyken gidip cumhurbaşkanı adayı olabilir mi? Bence olmamalı. Hayır cephesi 2019’u referandum olarak görmek zorundayız” dedi.

Aksünger’in bu konuşmasından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2019’da Cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını anlıyorum.

Haksız mıyım?