Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimiyle yerli otomotiv konusunda ilk adım atıldı.
Ülkemizde yakından tanınan 5 işadamı taşın altına elini koydu. Tasarımı 2019’da, üretimi 2021 yapılması planlanan yerli otomotiv projesi hepimizi heyecanlandırdı.
Peki üretim nerede yapılacak? İzmir, bu konuda istekli olduğunu hemen gösterdi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi önderliğinde kentin dinamikleri geçtiğimiz gün bir araya geldi.
Lobi faaliyetlerinde bulunulması için 8 kişilik bir komisyon kuruldu. Büyükşehir bu konuda bir adım daha attı ve yarın günü kentin milletvekillerini bir araya getirerek “ortak akıl” oluşturulacak.
***
Bu konuda hiç şüphesiz iktidar partisi milletvekillerine büyük bir görev düşüyor.
İzmir’in sorunlarıyla yakından ilgilenen Başbakan Binali Yıldırım’ın, İzmir’le olan bağlantısı bu süreçte avantaja dönüştürülebilir.
Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan işadamı Abdullah Kavuk’un sahibi olduğu şirket tarafından yapılacağı taahhüt edilen ‘Kavuklar Bornova’ projesine temelden giren 344 kişinin mağduriyeti hâlâ devam ediyor.
Filmi biraz geri saralım... 2015’te Kavuklar, Bornova Altındağ’da konut projesi inşa edeceğini açıkladı. Açıklamayla birlikte, 344 kişi temelden projeye dahil oldu. Kimi 100 bin lira verdi, kimi 300 bin... Kimi ise senet yaptı. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün ardından projeyi yapacak olan şirketin sahibi, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandı. Şirkete de kayyum atandı. Tabii geçen süreçte inşaatla ilgili olarak hiçbir gelişme yaşanmadı. Kayyumun, sorunu çözeceğini düşünen mağdurlar, istedikleri sonuca şimdiye kadar ulaşamadı.
Geçen aylarda şirketin başındaki kayyum, projenin yapılması için ihaleye çıktı. İlkinde, ihaleye kimse başvurmadı. İhale ikinci kez düzenlendi, bir firma kazandı. Firmanın kazanmasıyla birlikte, kayyum 300 kişinin sözleşmesini feshetti. 300 kişi ihaleye kazanan firmayla noter huzurunda sözleşme imzaladı. Buraya kadar her şey sevindirici ama, ihaleyi alan firma çalışmalarına hâlâ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den baraj çıkışı gelince, 2002 yılına gittim.
Temmuz 2002’de MHP lideri, “Siyasi hayatımızda çok hızlı gelişmelerin yaşandığı çalkantılı bir dönemden geçilmektedir. Türkiye artık dönüşü olmayan bir erken seçim sürecine girmiştir” açıklaması yaparak 3 Kasım’da seçim yapılmasını istemişti.
Bu durum hükümet üyelerinde büyük şaşkınlık yaratmış, sonucunda da DSP, ANAP ve MHP baraj altında kalmıştı. Bahçeli’nin erken seçim istediği, aslında AK Parti iktidarının da önüne açmıştı!
***
Yıl 2017... Bahçeli, erken seçimden yana olmadığı açıkladı ve barajın çok yüksek olduğundan ve düşürülmesi gerektiğinden bahsetti.
Bana kalırsa MHP açısından yerinde bir istek.
HDP ve MHP’nin aldığı oy oranı nedeniyle baraj seviyelerinde dolaştığı bir gerçek.
Zaten başkanlık sistemi yüzde 50 barajını getiriyor.
CHP, İzmir’deki kongre süreci, bana malzeme çıkarmaya devam ediyor.
Son yazımda taraflar -İzmir Büyükşehir Belediye başkanı, bazı belediye başkanları- CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, bazı milletvekilleri ve belediye başkanları- ortak bir zeminde bulaşabilir mi diye sormuştum!
Kocaoğlu, kongre sürecine son il kongresinde olduğu gibi direk müdahil olmak istemiyor. Ama tek bir şartla.
Eğer yukarıda bahsettiğim isimlerden biri ya da birkaçı sürece müdahale edip, gidişatı değiştirmeye çalışırsa, Kocaoğlu, kongre sürecinde elini değil, gövdesini taşın altına koyacak.
Kendisiyle konuşmadım ama yakın arkadaşlarının bir bölümü benim de arkadaşım!
Şu anda herkes kapalı kapılar ardındında değerlendirmeler yapıyor. Gerek basın üzerinden gerekse partililer üzerinden birbirlerini yokluyorlar.
Tarafların “ortak zemin” bulması şu an için hayal gibi görünüyor.
Galiba bu konuya biraz iyi niyetli yaklaşmışım.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kongre süreciyle ilgili “Su akar yolunu bulur” demiş.
Bana kalırsa bu sözü söylemek için çok erken. Hele de CHP’de siyaset yapıyorsanız her zaman temkinli olmakta fayda olduğunu söylemek gerekiyor.
***
Daha önceki yazılarımda Kocaoğlu’nun, İl kongresi öncesi ilçe ve belediye başkanları, milletvekilleriyle görüşüp “orta yolu” bulmaya çalışacağını söylemiştim.
Kocaoğlu, verdiği bir röportajda bu söylediklerimi detaylandırmış.
Kocaoğlu, özetle şunları söylemiş:
***
“Şu anda benim kafamda İl başkanlığı için hiçbir aday yok. Arkadaşlarla beraber, müşterek çalışma yapılmasını önemsiyorum.
CHP’de ilçe kongreleri öncesi “soğuk savaş”, “sıcak savaş”a dönüştü!
Nasıl mı? Bazı ilçelerdeki delege seçimlerine Bornova eski Belediye Başkanı, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır’ın müdahil olduğu iddiası gündeme geldi.
Sındır’ın yine bazı belediye başkanlarıyla sıkça görüşüp il kongresi öncesi “ittifak” görüşmelerinde bulunduğu iddiası kulislerde dolaştı, dolaşıyor.
Hatta bu iddialardan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun haberdar edildiğini biliyorum.
***
Geçtiğimiz günlerde CHP eski İl Başkanı Alaattin Yüksel katıldığı bir programda son kurultayda Sındır’ı Parti Meclisi’ne (PM) kendisinin önerdiğini açıklamıştı.
Yüksel’in bu açıklamasını biz, “Aslında PM giremeyecekti. Ben önerdim de girdi” olarak yorumladık.
Bu açıklama beni biraz geriye götürdü.
"Türkiye iyi olacak” sloganıyla çıkan Meral Akşener’in genel başkanı olduğu partinin ismi açıklandı: İyi Parti! Arkadaşlarıma, “yeni kurulan partinin ismiyle ilgili ne düşünüyorsun?” diye sordum.
Kimi ismini ilk kez benden duydu. Benden duyanlar teyit istedi!
“Partinin adı İyi Parti mi? Emin misin!” çıkışı geldi hemen. Şaşıranlar, garipseyenler çoğunlukta.
Slogan akılda kalıcı ama partinin adına alışmamız biraz zaman alacak gibi görünüyor.
***
Kurucular kurulunda İzmir’den eski MHP’liler Müsavat Dervişoğlu, Şenol Bal, eski DP’li Yıldırım Ulupınar, eski CHP’li İzmir Milletvekili Aytun Çıray, eski Kültür Bakanı Suat Çağlayan yer aldı. Çağlayan hariç, muhabirlik yaptığım dönemde diğer isimlerle sayısız kez haber yaptım. Hepsini yakından tanıyorum.
Tecrübeli, siyaseti bilen ve okuyabilen isimler. Aytun Çıray, yıllar boyu merkez sağda siyaset yapan, devlette tecrübesi olan bir isim. Partisine beklenenin üzerinde katkısı olacaktır.
Bal da bir dönem MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yakın siyaset yapan bir isimdi.
Ülkenin gündemi sürekli değişse de İzmir’in siyasi gündemi bu aralar pek değişmiyor.
CHP’de İl başkanı kim olacak? AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, görevden alınacak mı? Alınırsa yerine kim atanacak?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 2019 yerel seçimlerinde aday olacak mı, emekliliğe mi ayrılacak?
Bu soruların cevabını bulmak için henüz erken ama ipuçlarına birlikte bakalım.
***
CHP İzmir İl başkanının kim olacağını tahmin etmek zor.
Önümüzdeki ay ilçe kongreleri başlayacak ve aralık ayına kadar sürecek.
Ortaya çıkan tabloya göre il başkanı da belli olmuş olacak.