Oğuz Akdeniz

Çok net olarak Beşiktaş ta bir forvet eksikliği var. Aboubakar gol atsa da var,atmasa da var. Çünkü Beşiktaş ' ın gol yükünü sırtlayabilecek ve her an atakları gole çevirebilecek Gomez benzeri bir oyuncusu yok...

Cenk ve Aboubakar' ı rakibe göre oynatmak ta bazen güçlü takımlar karşısında tutmayabiliyor. Dün akşam da bunu gördük.

Fenerbahçe kabul etmek gerekir ki Advocat' ın ısrarcı prensipleri sayesinde orta saha da daha iyi top çeviren ve kanatları da bu mentalite de mutlaka hareketli kılan bir futbol anlayışını sahaya koymaya başladı. Bir bakıyorsunuz Fenerbahçe li 7-8 oyuncunun ayağına değen top ceza sahasında bitiveriyor.

Kjaer hücuma katılmaya çalıştığı gibi Skretel de rakip ceza sahasından çaktırmadan dönüşlerde.

Yardımlaşıyorlar, oyuna dahil oluyorlar ve koşuyorlar. Hollandalı Hoca bu süreçte Van persie yi uzun süre oynatmadığı gibi yine bir diğer vatandaşı Van der Viel'i bile unuttu. Üstelik bu dönemde sürekli ön plana da çıkmasına rağmen...

Dün akşam ki maçta da gördük ki Fenerbahçe li oyuncular rahat oynuyor. Van Persie' nin topu stop edişinden De Souza ' nın vuruş stiline kadar çok rahatlar. Bunda Beşiktaş lı oyuncuların topa dokunma da hep uzakta

Akhisar iyi bir takım..Geçmiş senelerde Cihat Aslan ile yakaladıkları başarı ortada...Ancak geçmiş senelerdeki kadroyu şu günlerde bir türlü toparlıyamıyorlar. Defansın önemli ismi Douglao yok. Porto'dan gelen ama elindeki şansı iyi değerlendiren Sami yok. Hem defansta hem de ortasa da iki önemli eksik. Yani ellerinde Rodellega gibi ligin üstünde bir forvetleri olmasına rağmen yabancılarından yeteri kadar faydalanamıyorlar. Geçen senelerde ki gibi Bruno,Custodio,Sami, Vazte gibi oyuncuların katkıları çok azalmış durumda...

Fenerbahçe ise ortahada girişken ve gol arayan bir takım görüntüsü çizmesinin sonucunu Volkan Şen ' in ve Aatıf ın uyumu sayesinde bir çok pozisyonda gösterdi. Bu iki oyuncu da hem yaratıcı hem de gole dönük oyuncular. Aslında Advocaat ' ın Chahechouhe' ' yu şimdiye kadar neden oynatmadığını anlamak ta güç.. Bunu daha önceleri defalarca söylemiştik.

Aatıf Sivasspor tarihine geçmiş Grosicki,Boye ,Kamanan,Cicinho gibi oyuncular ile birlikte en önemli isimlerden biri. Penaltı pozisyonunu saymazsak maçın baştan sona Fenerbahçe ' nin zorlanmadığı bir maç olarak geçtiğini söylemeliyiz. Bunda en büyük katkı Fenerbahçe ortasahasına ait.

Defanstan kaptıkları

Beşiktaş' ın napoli karşısındaki beraberliği beklenen sonuç değil... Beşiktaş ' ın bu maçı kazanacak gücü,de kapasitesi de vardı. Napoli İtalyan liginin kalburüstü takımlarından birisi haline gelmek istiyor. Oyun sistemleri basit.. Beşiktaş savunmasının ileriye çıktığı anlarda ofsaytı bozup aralara top atarak ya da kanatlarda beklerimizin savuna hatalarından faydalanıp gole gitmeyi istemek...

Beşiktaş ' ın en zayıf tarafı defansı... Beck ve Rhodolfo herşeyi biraz yapan ama rakip topu önüne alıp çalıma kalktığında markajda ağır kalan adamlar... Beck bu konuda biraz daha şanslı ama onun da pozisyon hataları yaptığını görebiliyoruz. Burada beşiktaş ' ın tek artısı..Yardımlaşması... Zaten bu yardımlaşma sayesinde pozisyonları hep fire vermeden atlattılar... Fabri bu anlarda inanılmaz bir top çıkardı.

Ve Beşiktaş nihayet Quaresma ile yüklendiğinde ceza sahasını zorlamaya başladı. Ama Quaresma ya kendi kanadından destek gelmemesi ve onu pas'a değil bireyselliğe gitmeye zorlanması da şaşırtıcı... Burada Qaresma'nın arkasından mutlak koşu gelmesi şart...

Napoli hep top aldığı anlarda istikrarlı bir biçimde sağ kanadı kullanmaya çalıştı. Ama bu ataklar da Napoli li oyuncuların

Fenerbahçe ' nin Old trafford ta 40 yıldır yenilmeyen Manchester'ı tek golle de olsa devirdiği maçtan bu günlere.. O gün Fenerbahçe ' nin kadrosu gerçekten rakibine göre çok zayıf bir kadro idi. Uche ,Högh ,Okocha ve Kostadinov dışında uluslararası tecrübesi az olan oyunculardan oluşan ama mücadele etmeyi bilen bir takım vardı sahada..

Uche ile Högh Bröndby den beri gelen dostluklarını ,okocha ,kemalettin, tuncay yarı saha da markaj ve pas özelliklerini, Boliç ise belki de kendisini daha da da gösterecek bir performansı sergilemenin hazırlıklarını yapıyordu. O gün Fenerbahçe rakip kalede neredeyse bir elin parmaklarını geçmeyecek pozisyon yakalamış ancak Boliç ile kalesini de sağlam tutarak muhteşem bir zafere imza atmıştı

Şimdiki takıma bakarsak yıldızı gerçekten bol, ancak top Manchesterda olduğu anda seyreden bir takım... Öyle ki defanstan atılan her topta kalemizde rahatlıkla Volkan ile tokalaşma mesafesine geldiler. Kjaer son zamanlarda formsuz ama rakibin arkasındayken kontrol etmek yerine nasıl böylesine savruk bir savunma yapabilir? Onlar da elbette ki yıldızlar bol..

Yıldızsız bir takımı Manchesterda asla düşünemezsin. Ancak felsefen onlara top oynatmamak

Ligin durumuna baktığımızda bu sene değişik bir tablo var. Başakşehir 1.sırada ama alışılmadık bir şey değil. Zaman zaman Abdullah Avcı' nın takımı böyle form tutar ve hatta uzun zamanda üst sıraları kimseye bırakmaz. Beşiktaş sorunlarına rağmen istikrarlı. Galatasaray da keza öyle.Yarışı bırakmıyorlar. Fenerbahçe ve Trabzonspor ise son yıllarda kötü başlangıçlara adeta abone oldu. Tabiki bunda yeni transferlerin de payı çok.

Beşiktaş geçen seneki top golcüsü Gomez' in yerini dolduramadı. Doldurması da çok zor. Çünkü aldıkları oyuncu Beşiktaş ' a seviye atlatıcak bir oyuncu olsaydı Porto zatan bırakmazdı. Portekiz takımı yıllar önce aldığı Fatih Sonkaya dan sonra yığınla futbolcu sattı takımlarımıza...

Aboubakar' ın eksiği topla buluşamaması,Bunun içinde gereğinden fazla çok şey yapmak istemesi... Oysaki kanatlarda Beşiktaş Erkin ve Adriano ile destek verildiğinde Aboubakar da biraz olsun kendini gösterebiliyor.Ancak oyuncu anlamında eksikleri çok.. Çabuk,ayaklarına hakim ve yıpratıcı bir oyuncu değil. Ona göre biraz daha kontratağa dayalı bir sistem üretmeli Beşiktaş..

Bunun dışında orta saha kuvvetli gibi dursa da ne Atiba eski Atiba ne de İnler eski İnler... Gökhan

Galatasaray bu sene iyi bir takım kurdu. Eksikleri olmasına rağmen birbirini anlayan oyunculardan kurulu bir takım. Yani tıpkı geçen senelerde Beşiktaş ' ın yapmış olduğu gibi... Formül basit.

Yetenekli,iyi niyetli ve sahada mücadele eden oyunculardan bir takım oluşturursan gerisi kendiliğinden gelir. Zayıf tarafları sağ bek ve bazen de kanatta Linnes ve ortada Chedjou.. Linnes ' in eksikliği istikrarsızlığı ve bazen de çabuk oyundan düşmesi.. Chedjou ise herşeyi biraz yapan ama hiç bir şeyi tam yapamayan bir oyuncu profili.

Bu 2 oyuncunun eksik taraflarını oyunda doldurmak arkadaşlarının görevi. Beşiktaş karşılaşmasında Schneijder ve Bruma arasında ki oyuna Tolga ' nın da mücadelesi eklenince orta da üstünlük gelmişti. Beşiktaş ta Sosa ' nın yerini dolduracak oyuncu eksikliği ve Atiba ' nın etkisizliği defans ile orta saha arasındaki trafiği etkilemiş durumda.Burada Talisca ya güvenkmekten başka çaren yok. Daha çok oynatıcaksın. Bunu oyun içerisinde Caner'in ve Gökhan 'ın hücuma katkısı ile biraz olsun değiştirmek istiyorlar.

Buna rağmen Cenk' i topla buluşturmaya gerçekten çalıştılar. Ancak Beşiktaş ta forvet hattı da problemli... Cenk hızlı ve çabuk yön

Beşiktaş yeni kurulmuş bir takım değil..Takviyeler ile zenginleşmiş bir takım olması beklenirken orta alanda neredeyse tüm dinamiklerini kaybetmiş bir takım gibi oynadı 60 dakika..

Oğuzhan,Gökhan,Sosa ve Olcay dörtlüsü hem teknik hem de top dağıtımı açısından farklı bir futbol katıyordu sahaya.. Gidenler gitti..Ama gelenler gidenin yerini doldurdu mu..?

Benfica çok üst düzey bir takım değil..Ama iyi bir Avrupa takımı..Oyuncularında yetenek olarak ön plana çıkan çok sayıda isim olmamasına rağmen görevini aksatan da yok...

Takımın dizilişi,sahaya yayılışı ,pres ve topu kontrol istekleri hiç bitmiyor. Bu yüzden de rakibin oyununu sürekli daraltıyorlar. Beşiktaş orta alanda Gökhan İnler ,Caner ve ve o bölgeleri sık sık ziyaret eden Quaresma ile parlak bir görüntü veremedi. Adriano çok koştu ama hiç bir atağı olumlu bitiremedi.

Quaresma inanılmaz potansiyeli olan bir oyun kurucu... Ama o da kendisine yardım edilmediğinde tek başına sorumluluk alıyor. Caner gerçekten 60. dakika ya kadar aynı Aboubakar gibi oyunda gözükmedi.

Ancak ne zaman ki Talisca oyuna girdi ,Hem tekniği hem de saha görüşü ile oyunu açmaya çalıştı.Beşiktaşın da gösterdiği direnç futbol' un klasik

2 takım açısından da sezon öncesi eksikliklerini görmek açısından önemli bir maçtı. 2 takımın da eksikleri var..Beşiktaş halen Gomez ' in yerine kimi alabileceğini araya dursun burda Cenk Tosun'u oynatmaktan başka çaresi yok..

Cenk'in de belki bitiricilik değil ama pozisyona girmek ve sokmak konusunda eksiklikleri var. Galatasaray ve Riekerink aslında fazla bozmadığı kadro da Denayer ' in de yokluğuna rağmen Carrole ' u kanatta ideal bir oyuncu haline getirdi. Oyuna topu sokuşunda artık istisnasız gözleri her noktayı görüyor.

Galatasaray güçlü bir bölge savunması yapıyor. Birbirlerine yakınlar ve en önemlisi ayakları hep çalışıyor. Bu yüzden pasları çok bozdular. Atılan toplarda öne çıkan oyuncular olarak Bruma ve Podolski hep arayışta. Bu da Beşiktaş ' ı çok zor durumlara soktu zaman zaman...

Bu maçta hep Galatasaray ' ın kaptığı toplarla Beşiktaş ' ı hazırlıksız yakalamasını izledik durduk... Beşiktaş ' ın eski maçlarında oldugu gibi ortasaha ile forvet arasında topları olumlu kullanamasının sonucuydu bu...