Oğuz Akdeniz

Fenerbahçe 'nin kendi sahasında Vardar maçını kazanması zor değildi ama rakibi eleyebilmesi de bir o kadar kolay değildi.Çünkü neredeyse bir takımı oluşturan tüm mevkiler de Fenerbahçe takviye istiyor. Pres noksanlığı, geriye çabuk koşamama, defansın uyumsuzluğu, orta saha da oyunu açabilecek bir oyuncu eksikliği de belli başlı noksanlar.

Yıllardır kendisine ciddi bir rekabet şansı bulamayan Volkan da formsuzluk sürmekte. Kameni geçmişte alınsaydı isabetli olabilirdi ama transfer zamanlaması yanlış.

Aslında geçmişte Fenerbahçe 'nin transfer yanlışlarını gördük ama bu sene asıl önemli noktalar olan orta saha ve forvete gereken takviyelerin yapılmamış olması bir hayli ilginç . Alınan oyuncuların hemen hemen hepsi çok kariyerli ama uyumsuzluk çok fazla.. Kjaer, Lens, Sow, Stoch gibi önemli oyuncular artık yok..

Soldado'nun neredeyse isminin unutulduğu bir dönemde gelmesi ve Valbuena 'nın yanına istikrarlı bir ismin konmaması , Van persie nin forvette etkisizliği , defans hattının çabuk bozulması gibi pek çok ele alınması gereken konu var.

Vardar Maçına aslında istekli başlasalar da yerden oynamak yerine havadan uzun Vardar savunmasını aşmayı denediler . Elbette ki

Fenerbahçe de mutlaka kadronun ve oyun şablonunun yeniden şekillenmesi lazım. Trabzonspor bu sene neredeyse çok az transfer yaptığı halde son dakika da gelen Burak' ın forvete kattığı zenginlik ile daha farklı oynamaya başladı.

Geçtiğimiz senelerde Rodellega ile yaptıkları doğru hamleyi sonraki zamanlarda çok az tekrarlayabildiler. Adrian Mierjevski dışında son yıllarda gelip te takımın hücumunu fazlasıyla etkileyebilen bir oyuncu da alamadılar. Ndoye nin formu ile biraz toparlansalar da ortasaha ve defansı gününde olması lazım gelen bir takım Trabzonspor..

Trabzonspor 'un attığı ilk golde Fenerbahçe defansında topun uzağında kalan savruk bir defans anlayışı var. Topun çevresinde olmak ve set örmek veya müdahele etmek yerine topu izlersen ceza sahasına inen her top'un çıkması da zorlaşıyor.

Gol sonrasında Fenerbahçe oyunu hareketlendirdiği anda oyunu kontrol etmeye başladı. Trabzonsporlu oyuncuların rahat pasları da zaman zaman hatalar getirince Valbuena ile tehlikeler oluşturdular.

Alper bu dakikalarda kendi yeteneğini ortaya koyunca beraberlik golü de geldi. Alper'in bu oyununu sürekli göstermesi ve fizikman da daha güçlü olması lazım. Bunu geçmiş senelerde

Makedonya ülke olarak son yıllarda sürekli futboluna değer katan ülkelerden...Son derece mütevazi bütçeler ile mücadele eden takımlardan oluşan ligleri bir yana milli takımlarında bir dönem Galatasaray forması giymiş Pandev ön plana çıkıyor.

Vardar takımının değeri de neredeyse Fenerbahçe'nin ortalama bir kaç yabancı oyuncusunun ücretine denk... Ancak disiplinli,ve oyunu aksatmadan ,pozisyonların hep içerisinde kalarak oynuyorlar. Takımın iyi anlaşan ve topu takip eden ve özellikle Fenerbahçe'nin kanatlardan gelişen ataklarında görevlerini hiç aksatmayan bir geri dörtlüsü vardı sahada..

Fenerbahçe orta sahası hep dediğimiz gibi Valbuena'nın performansına bağlı oynuyor.Uzun ve gole dönük ara paslarda hep O var. Yanına destek lazım mutlaka ama o da saha da yok...

Hasan Ali ve Şener ile kanatlardan ataklar geliştirseler de hem cılız kaldı hem de yerleşmiş rakip defans karşısında hiç şansları yoktu. Ceza sahası içerisinde kalabalıklaşmayı başarsak ta dağınık ve etkisizdik. Bizim 4 -5 oyuncu ile yapamadığımızı zaman zaman bir kaç oyuncu ile yapmayı başarabildiler.

Rakip defansın arkasına atılacak toplarda rakibi peşine takacak bir forvet te kadroda olmayınca ataklar hep

Son 3-4 senedir yabancı futbolcuların ligimizde ki ağırlığı iyiden iyiye arttı. Aslında dünya klüplerinde ya da futbol piyasasında da rakamlar konuşulduğu için bir çok ligde de yabancı futbolcuların ağırlığı çok büyük. Ancak bir farkla... Bu tarz ligler de genelde altyapıdan gelen oyuncular için de özel programlar uygulanmakta.. Bir de madalyonun diğer tarafı Avrupanın en büyük liglerinin yerli oyuncu açısından da kalite sözkonusu olduğunda zorlanmaması...

Fenerbahçe' nin aldığı oyunculara bakarsak Kjaer 'in yokluğunda takviye açısından daha iyisi olabilirmiydi sorusu sorulabilir..? Valbuena çok iyi bir yönlendirici,organizatör ve lider ama onun dışında orta saha da kendisini gösterebilecek oyuncusu sayısı da çok az... Fenerbahçe forveti ne kadar pas alabildiği ile bağlantılı olarak gol arayacaktır muhtemelen..Çünkü 2 forveti de rakip defansın arkasına atılan toplarda zorlanır.

Beşiktaş ise etkili transferler yaptı. Lens hem ligi tanıyor hem de çok yönlü bir oyuncu.. Defans ile forvet hattı arasında hiç bir şey yapmasa mekik dokur. Negrado oldukça tecrübeli ve bitirici bir oyuncu.Onun da eski formunu yakalaması şart elbette. Pepe kaliteli isim ancak Şenol Güneş 'in oyun

Bugün biraz farklı bir şeyler yazalım.. Senelerdir hep spor yazdık, spor konuştuk.. Futbol, basketbol hemen hemen tüm sporlar...

Bugün biraz danstan bahsedelim. Latin dansları hayatımda çok önemli bir yere sahip. İlk öğrenmeye başladığında öğrenmeye hiç ihtimal vermediğim,ancak öğrendikçe de vazgeçemediğim bir dans türü. Gerçi çocukluğumda az mı izlemiştim Trt de Fred astaire, Dean Martin ve benzerlerinin filmlerini.. Gitmediğim kurs kalmadı. Öğrenmediğim de dans...

Yeni insanlar tanımak,yeni arkadaşlar edinmek ve gerçekten hayattan keyif almak istiyorsanız hiç vakit kaybetmeden başlamanız gereken bir dans türü bu...

Zaten başladıktan sonra bırakamıyorsunuz da. Kendinizi de ister istemez geliştiriyorsunuz. Denediğiniz de her zaman bir adım ötesine taşımak istiyorsunuz performansınızı.
Bir sürü festival, bir sürü kurs..

Salsa ve diğer latin dansları ile tanışmak hatta tanıştıktan öte kaynaşmak sizin için eşi benzeri olmayan bir fırsat olabilir..deneyin...

Şu ligimizde Başakşehir kadar başarılı takım yok... Ligin gediklileri olan 4 büyükler' in bütçeleri bu takımızın bazen yaklaşık 2 bazen se yaklaşık 3 katı büyüklüğünde...

Peki bu başarı nereden geliyor...? Türkiye de alışık olmadığımız bir şey den... Uzun yıllara dayalı planlamaların neticesi aslında bu başarı. Abdullah Avcı ben kendimi bildim bileli bu takımın içerisinde. Doka , geldiğince gencecik bir çocuktu diyeceğim . Yıllardır bu takımda.

Volkan,Mahmut,Yalçın ,Samuel Holmen de keza öyle. Gelen transferler öyle ahım şahım isimler değil. Ancak mücadele gücü ön planda ve kazanmayı bilen isimler.

Chikalashi,Mossoro ,Emre hepsi bu takıma katkı veren oyuncular. Aralarında çok ön plana çıkan bir yıldız isim yok. Ancak maçın atmosferini hep birlikte taşıyan bu isimler Başakşehir ' i ligin defansta en dikkatli,orta saha da en dinamik ve forvette en akılcı takımı yapabiliyor.

Bunun nedeni elbette çok iyi çalışmak ve çok konsantre oynamak. Volkan Babacan ' ın kalesinde geçirdiği pozisyonlar Volkan' a yıllar içerisinde kademe atlatmakla kalmadı,Milli takım kaleciliğine de çıkardı. Bu sene de çok enteresan pozisyonlarda genelde başarılı.

Diğer takımlara baktığımız da kupa da

Beşiktaş epey zamandır form düşüklüğü içerisinde... Fenerbahçe maçında orta saha ve forvetten başlayan sorunları gözle görülür biçimde hissedildi. Dinamo Kiev karşısında da aslında Fenerbahçe maçının tekrarını izledik sayılır.

Kiev takımı tecrübe eksikliğine rağmen mücadeleyi seven,kondüsyonu yüksek oyunculardan kurulu. Böyle olunca özellikle savunmada etkilerini gözle görülür biçimde hissettirdiler. Bizim oyuncularımız topu ayaklarına aldıkları anda diplerinde bitiverdiler. Hep yakın savunmaya ve bloklar arasında ki boşlukları ölçülü tutmaya gayret ettiler.

Bizim takımımız ise inanılmaz biçimde rahattı. Hakemin elbette çok yanlış kararları oldu ancak bu skoru da izah edebilmek mümkün değil...

İlk golde 9.dakika da sağ kanattan öylesine rahat içeriye topu açtılar ki bizim beklerimiz topa sadece bakakaldı. Biesedin bile bu kadar kolay bir golü nasıl attığına şaşırdı...Penaltı ve sonrasında gelen gol ise tam anlamı ile hakemin yanlış kararları neticesinde oluştu.

Maçın ilerleyen anlarında zaten takım defansif anlamda da Fabri dahil gerektiği kadar mücadele edemedi.

Dinamo lu oyuncular çok rahatlıkla aldıkları her topla tehlike yarattılar. Ancak daha önemlisi tıpkı