Oğuz Akdeniz

Doğru kurulan bir takım ile Geç kurulan bir takım arasında olacaktı Türk telekom arena stadında ki derbi maçı...

Galatasaray bu sene tabiri caizse bütçesini ilk kez özellikle orta saha ve defansı için çok verimli olabilecek oyunculara ayırmış bir tek geçen senelerde çok katkısı olan Eren Derdiyok'tan istediği verimi alamamıştı.

Forvet hattında şu an için sorunsuz giden ve Tolga ciğerci ve Maicon dan da bu konuda destek alan Galatasaray için belki bu eksiklik şu ana kadar problem olmamıştı.

Fenerbahçe ise orta saha da Valbuena'nın insiyatifini paylaşacak oyuncu bulmakta zorlanırken,Soldado 'dan gol beklerken haftalar bir bir geçiyordu maç öncesinde...

Üstelik Fernandao da dönememişti takıma ...Belki de tek sevinilen taraf Jannsen 'in gerçekten iyi bir transfer olmasıydı sarı lacivertliler için...

Yine de yüksek tempolu ve her 2 takım için de enerjik ve baskılı bir maç başlangıcı oldu. Fenerbahçe orta sahayı özellikle kalabalık tutarak çabuk adam geçen Galatasaray orta sahasını erken karşılamak niyetindeydi.

Aslında Kocaman şunu çok iyi biliyordu ; Fenerbahçe ceza sahasını önünde Galatasaray hakimiyet kurabilirse bu baskıdan takımını çıkarabilmesi çok zordu. Maçın

Yıllar önce Mustafa Denizli'nin Galatasaray' ı Ettori,Amaros,Hoodle,Fofana,Weah gibi o zamanlar için Dünyanın sayılı futbolcularını bünyesinde barındıran Monaco yu elediğinde gerçekten bir tarih yazılmıştı.

Denizli tek bir şey söylüyordu aslında... Sizin rakiplerinizden bir farkınız yok... Gözünüzde büyütmeyin... Özellikle o yıllar için konuşursak Avrupalı rakiplerine karşı çok ta parlak sonuçlar alamayan arada tek tük galibiyetler çıkaran Türk futbolu için gerçek bir sıçrayıştı o maçlar... Sonraki yıllarda Türkiye ye Monaco 'dan Gosso,Elderson gibi defansif özellikli futbolcular da geldi.

Monaco yıllar sonra bu kez de başka bir Türk takımının karşısına II louis stadında çıkacaktı. Subasic,Moutinho,Jovetic,Falcao,Glik gibi uluslararası alanda kariyerlerini ispat etmiş isimler takımın kadrosundaydı.

Ancak yine de bütçesine göre çok daha parlak isimleri kadrosuna katabilecek bir yapıda iken genç isimlere de yönelmişler ve son durumları özellikle orta saha ve defansta sorunlar yaşadıklarına işaret ediyordu.

Beşiktaş maça uzun bir aradan sonra ilk defa Oğuzhan'ı saymazsak ideal e yakın bir kadro çıktı. Maçın başlarında da istediği gibi pozisyonlar da buldular . Cenk

Gençlerbirliği enteresan bir takım... Bir zamanlar Afrikanın en iyi futbolcularını Belçika, Avrupa ve Afrika liglerinden bulup getiren Kona, Kushe, Mousheu, Lukaku gibi isimleri Türk futbolseverleri ile buluşturan ligin gelmiş geçmiş en iyi ve en ucuz transfer yapan takımlarından...

Bu sene lige istedikleri gibi başlayamadılar. Çok kırılgan bir orta saha, savunma da basit hatalar ve forvette te çok pozisyona giren ama gol atmakta zorlanan Rantie, Muriqi gibi yetenekli isimler. Hoph'un başarılı performansları bile sıralamada onları üst basamaklara itmeye yeterli olmadı.

Beşiktaş karşısında da favorisi belli bir maça çıkılacak gibi hissediliyordu Başkentte. Ancak Beşiktaş'ta şu ara işler istendiği gibi gitmiyor. Takımın sistemi eksikliklerden dolayı işleyememekte. Takım içi arkadaşlığın başarıyı etkileyen en önemli kıstas olduğu bilinse de şu anda onunla ilgili de çok fazla şey yazılıp çizilmekte.

Gençlerbirliği rahatlıkla orta alanı geçtiği her an maçın başlarında tehlike yarattı. Maçın 16. dakikasında sağ kanattan öyle rahat geldiler ki Beşiktaş'lı savunma oyuncuları rakiplerinin arkasından koşuyorlardı sadece... Muriqi sadece kaleye doğru uzatılan topa dokunarak

Beşiktaş son yılların en iyi takımı... Oyuncu kalitesi, kulübün profesyonel yaklaşımı, antrenörü ve takım içi arkadaşlığı ile rakiplerinden hep bir adım öndeydiler. Son günlerde ise hiç şüphesiz biraz zamana ve istikrara ihtiyaçları var. Quaresma dan yoksunlar, Negredo halen daha takıma uyum sağlamış değil, takım geçen seneki defans kurgusundan gelen oyunculara bağlı olarak çok çok uzaklarda.

Trabzonspor ise tam manası ile taşları yerine oturtmaya çalışıyor. Bu sene yabancı oyuncu tercihlerini genelde Slovak oyunculardan yana kullandılar. Geçmiş senelerde aynı sistemi Rus ve Polonyalı oyuncular ile de denemişlerdi.

Burak Yılmaz yeniden kadroya katmaları en büyük avantajları olsa da diğer gelen oyunculardan ne kadar yararlandıkları soru işareti. Kucka sorumluluk almaya gayret ediyor, Onazi İngiltereye transfer söylentileri arasında istekli ama yapabilecekleri sınırlı, Sosa halen daha takımı tanıma gayretinde, Rodallega kalitesini gösterirken; Castillo ortalarda yok...

Hal böyle olunca enteresan bir karşılaşma olacağı belliydi. Beşiktaş Quaresma ve Cenk'ten yoksun bir kadro ile maça başlamıştı. Negredo'yu oynatmak lazım ama Cenk'ten kariyerinin en formda olduğu döneminde

Akhisarspor da önemli bir takım.

Özellikle iç saha maçlarında çok etkililer. Olcan ve Helder Barbosa ile yıpratıcı bir ikiliye sahipler. Aynı zamanda Larrson gibi açık alanda topu aldı mı durdurulması zor bir oyuncu da kadroda. Ian Hora önemli bir santrafor.. Akhisarspor da iyi transfer yapan ve iyi futbol oynayan ekiplerden...

Bir kaç hafta önce bunları anlatmışız Akhisaspor ile ilgili. Kendi sahasında gücünü en efektif kullanan ekiplerden. Fenerbahçe aslında Neto'nun yokluğuna rağmen, Beşiktaş galibiyeti morali ve takıma dönen isimlerin sevinci ile maça başlayacaktı.

Kameni, Jannsen, Ekici ve Guilano gibi isimler geçmiş haftalarda ard arda alınan mağlubiyetlerin ardından ilk Onbir'e yerleşmiş Fenerbahçe'nin özellikle mücadele gücü Beşiktaş karşısında tavan yapmıştı.

Bu şartlarda Guilano ve Jannsen ile Lukac'ın koruduğu kaleyi zorlamaya başladılar. Ancak bu dakikalarda skor berabere de olsa 2 tarafta da maçı rölantiye alan bir tempo hakimdi.

Valbuena ile başlayan Mehmet ile olgunlaşan Fenerbahçe atakları genelde Lukac'ın ellerinde bitiverdi.

Fenerbahçe de ne ilginçtir ki kaleyi gördüğü anda şut çeken oyuncu sayısı çok az. Bu nokta da dikine de oynamayınca ataklar

Galatasaray için Bursaspor son haftalardaki form grafiğini irdelemek adına mükemmel bir rakipti. İki takımda çabuk oynamayı seven, oyunun temposunu düşürmeden ofansı tercih eden takımlar. Hal böyle olunca pozisyon zenginliği açısından şahane bir maç oldu.

Le Guen elindeki malzemeyi büyütebilmek adına Necit 'in ayrılmasına rağmen önemli transferler yapmaya çalıştı. Aslında Bursaspor 'un elinde Bakambu gibi bir forvet olabilseydi takıma son katılan Delarge ile müthiş bir ikili olabilirlerdi.

Fransız Teknik adam Elbette elinde ki Jorguera, Faty gibi oyunculardan da bir yandan yüksek verim almaya çalışıyor. İşi hiç kolay değil... Batalla gibi bir tane daha orta saha oyuncusu da takımda yok...

Forvette Delarge ile Stancu'ya kanatlardan ısrarla top getirme çabaları maçın başında meyvesini verir gibi oldu. Stancu Gençlerbirliğinde bu tip topları pek boş geçmezdi ya ; bu sefer kendisi de topu ıskalamasına şaşırdı.

Galatasaray da Rodriguez herşeyi layıkıyla yapmaya çalışan bir oyuncu. Böyle olunca Belhanda ile yaptığı verkaçlar Belhanda'nın da birebirde yeteneklerini göstermesine neden oldu.

Younnes Biraz daha topla hızlandığında çok daha faydalı olacak Galatasaray'a

Bursas

Dün akşamki maçta gördük ki Fenerbahçe biraz olsun şimdiye kadarki yapmış olduğu hatalı seçimlerden vazgeçti. Ama böyle devam eder mi..Onu zaman gösterecek.

Saraçoğlunda her maça zaten büyük avantajla çıkıyorlar. O stadda on kişi sahaya çıksan bile onbir kişi oynarsın. Dolayısıyla Koşmak,topu hissetmek ve oynatmamak gayesi ile maça başlamalıydılar.

Öyle de oldu.

Fenerbahçe ; Neto ile Neustadner' i yanyana oynatıp, Kameni yi kaleye alınca, Van persie ' den vazgeçip Jannsen'i takıma dahil edince, Mehmet Ekici ve Guilano yu da Valbuena 'nın performansına katkı verir hale sokunca sahada performansını bir tık arttırdı.

Daha önceki maçlarda geriye koşamayan,orta saha da çok çabuk açık veren ve defansta sürekli yerleşim hataları yapan ; hücumda ise sadece Valbuena 'nın eline bakan bir Fenerbahçe vardı.

Ama Valbuena hiç pes etmedi. Onun geçen haftalardaki performansını görünce Michael Jordan' ı hatırlamamak mümkün değildi sanki...

Böyle olunca iyi pas yapan ve ilerideki forvetini arayan bir takım haline geldiler. Mehmet'in ortasında Jannsen'in ne kadar önemli bir transfer olduğunu da gördük. Saha görüşü ve top takibi çok iyi Hollandalı'nın. Daha önceki haftalarda gol