2 Ekim’de başlayacak Antalya Altın Portakal Film Festivali, özellikle ulusal yarışmasında yer alan, dünya prömiyerlerini önemli uluslararası festivallerde yapmış yapımlarla merak uyandırıyor.
Geçen yıl özellikle ulusal yarışmasıyla Türkiye sinemasının gündeminde yer alan Antalya Film Festivali, 29 Ekim’de 58. kez sinemaseverlerle buluşuyor. Bu yıl da programda ulusal yarışma heyecanı öne çıkıyor.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenecek festivalin ulusal yarışmasında bu yıl 10 film var. Bu 10 film arasında uluslararası festivallerden ödülle dönen yapımlara bir göz atalım. Ferit Karahan’ın yönettiği “Okul Tıraşı”, bu yılki Berlin Film Festivali’nin Panorama bölümünde gösterildiğinden beri kendisinden söz ettiren bir yapım. Bir yatılı okulda hastalanan bir çocuğun hikâyesini ona yardım etmeye çalışan arkadaşı üzerinden anlatan film, disiplin ve baskı mekanizmalarını insani bakışını kaybetmeden işliyor. Film, Berlin’den
Celine Sciamma’nın bu yılki Berlin Film Festivali’nde yarışan ve dokuz yaşında bir kız çocuğunu merkeze alan “Küçük Anne”, yas ve aile dinamikleri üzerine bir cevher
Fransız sinemacı Celine Sciamma, 2019 tarihli “Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi”yle o yılın sinema olaylarından birine imza atmıştı. İki kadın arasında yeşeren bir aşkı konu alan “Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi”nin ardından bir sonraki projesinin ne olacağı merak konusuydu. Pandemi döneminde iki küçük kızın Sciamma’nın yeni filmi için seçildiği haberi, bir çocuk filmi çekeceğine işaret oldu. Filmini pandemi süresinde tamamlayan Sciamma, bu yılki Berlin Film Festivali’nde yarışan ve haksız bir şekilde Berlin’den ödülsüz dönen “Petite Maman / Küçük Anne”de, çocuklar üzerinden yas ve aile dinamiklerine dair bir cevher sunuyor.
Minimalist bir dünya
Filmde, anneannesini kaybeden dokuz yaşındaki Nelly, babasıyla anneannesinin bir ormanın içindeki evini boşaltmaya gidiyor. Annesi Marion
Cannes Film Festivali seçkisi, yılın sanat sineması takviminin habercisi. Hem salonlara dönme ümidini somutlaştıran hem de gelecek sezonun hazırlığı olan festivalin programından 10 filmi mercek altına aldık
Pandemi nedeniyle çevrimiçi göste-rimlere dönmek zorunda kalan festivaller, fırsat buldukça fiziksel gösterimler yapsalar da, sinemada salonlara dönme ümidinin meşalesi bu yıl 6 - 17 Temmuz’da fiziksel olarak düzenlenecek Cannes Film Festivali olacak. Yıl boyunca sanat sinemasının takviminin ne olacağına dair önemli bir fikir veren Cannes, pandemiden beri ertelenen bazı filmleri de seçkisinde barındırıyor. Heyecanla beklenen festivalden, 10 filmi mercek altına aldık.
“The French Dispatch”
ABD’li yönetmen Wes Anderson, “The Royal Tenenbaums” (2001), “Moonrise Kingdom” (2012) ve “The Grand Budapest Hotel” (2014) gibi filmlerde kurduğu plastik ve oyuncaklı dünyalara bir yenisi “The French Dispatch” ile ekliyor. Altın Palmiye adayı film, hayali bir Fransız şehrinde bir Amerikan gazetesi çıkaran bir grup gazeteciye
Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nden Onur Ödülü alan Nur Sürer, sinemacı kadınların ağırlığının sektörde artmasına şahit olduğunu ve bunun sevindirici olduğunu söyledi
Kadın sinemacılarının temsili tüm dünyada son yıllarda olduğu kadar tartışılmıyorken başlayan ve bu yıl 24. yılını kutlayan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, çevrimiçi gösterimlerin ardından Cer Modern ve Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde fiziksel gösterimlere başladı. Önceki gün Cer Modern’in bahçesinde düzenlenen açılış töreni, az sayıda konukla açık havada yapıldı. Yetkin Dikinciler ve Şenay Gürler’in sunduğu törende hem 11 Haziran’a kadar sürecek fiziksel gösterimlerin başlangıcı kutlandı hem de festivalin onur ve başarı ödülleri sunuldu. Açılışta Onur Ödülleri oyuncu Nur Sürer ve oyuncu-şarkıcı Zuhal Olcay’a, Bilge Olgaç Başarı Ödülleri oyuncu-şarkıcı Ayta Sözeri, oyuncu Demet Evgar, müzisyen Ekin Fil ile
Geçen yıl pandemi nedeniyle düzenlenemeyen Cannes Film Festivali’nin 2021 programında Sean Penn, Asghar Farhadi, Mia Hansen-Love ve François Ozon’un yeni filmleri yer alıyor. Semih Kaplanoğlu’nun “Bağlılık Hasan”ı ise festivalin Belirli Bir Bakış seçkisinde bulunuyor
Geçen yıl uzun bir bekleme ve erteleme sürecinin sonunda pandemi nedeniyle yapılamayan ve Cannes 2020 etiketli filmler seçen Cannes Film Festivali, dün açıklanan bu yılki resmi seçkisinde aralarında Wes Anderson, Apichatpong Weerasethakul, Asghar Farhadi, Mia Hansen-Love ve François Ozon’un olduğu birçok yaratıcı sinemacının prömiyerlerine ev sahipliği yapacak ve festivalsiz geçen bir yılı telafi etmeye çalışacak. 6 - 17 Temmuz tarihinde düzenlenecek festivalin artistik direktörü Thierry Frémaux, “Sinema ölmedi ve dünyanın dört yanında izleyicilerin salonlara dönmesi ilk iyi haberdi. İkinci iyi haber de şu: Festival yapılacak” dedi.
Dört kadın yönetmen
Üçüncü bir iyi haber eklersek, “erkekler
Amazon’un Hollywood’un neredeyse bir asırlık stüdyosu MGM’i yaklaşık 8.5 milyar dolara satın alması, bir satışın çok ötesinde anlam taşıyor. Dijital platformların stüdyoları satın almaya başlaması, sinemanın geleceği açısından bir dönüm noktası olabilir
Amazon’un 26 Mayıs’ta Hollywood’un kükreyen aslan logolu büyük stüdyosu Metro-Goldwyn-Mayer’i (MGM) 8.45 milyar dolara alması, sinema endüstrisinin yakın zamandaki en büyük haberlerinden biri. Hollywood’da her stüdyonun kendi sinema salonunun olmasının (Paramount, MGM, Warner Bros.) dijital bir versiyonunu andıran haber şu anlama geliyor: MGM filmlerini izlemek isteyenlerin yolu dijital platform olarak Amazon Prime’a düşecek.
1986 sonrası için
Anlaşmanın kulis haberi birkaç hafta önce ilk duyulduğunda MGM klasiklerinin de Amazon’a geçeceği yazılıp çizilmişti. Ancak satışın MGM’in arşivinden 1986 sonrası filmler için geçerli olduğu öğrenildi. Bunun nedeni de 1986’da yapılan bir anlaşmayla aralarında “The Wizard of Oz / Oz
Türk solunun önemli şairlerden Arkadaş Z. Özger’in hikâyesi “Merhaba Canım”la gündemde. Yönetmen Ulaş Tosun, “Onunla ilgili tatmin edici bir çalışma yapılmamasının nedeni kolektif sansür. 50 yıl önce onu ötekileştiren devrimci ve entelektüellerin de dahil olduğu toplumumuzda bugün de onu görmezden gelmeye meyilli bir damar var” diyor.
Ulaş Tosun’un imzasını taşıyan ve İstanbul Film Festivali’nin belgesel yarışmasında yer alan “Merhaba Canım” bugün çevrimiçi olarak gösterime açılıyor. “Merhaba Canım”, Türkiye solundan çıkan en yaratıcı şairlerden, 25 yaşındayken hayatını kaybeden Arkadaş Z. Özger hakkında bir portre belgeseli. Devrimci çevreler içinde heteronormatif bakış nedeniyle dışlanan ve çok erken başta beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybeden Özger’in az bilinen hikâyesinin peşine düşen ve arkadaşları ile ailesinin tanıklıklarıyla onu anlatan Ulaş Tosun ile filmini konuştuk.
Arkadaş Z. Özger hakkında bir belgesel çekmeye nasıl karar verdiniz?
A
Bugün başlayan 24. Uçan Süpürge Uluslararası Film Festivali’nin direktörü Azize Tan, seçtikleri filmlerle izleyicileri hem pandemi psikolojisinden kurtarmayı hem de kadın mücadelesini, araftan çıkarmayı hedeflediklerini söylüyor.
24 yıldır kadın yönetmenlerin filmlerini izleyiciyle buluşturan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, bugün çevrimiçi gösterimlerle başlıyor. 4 Haziran’dan itibaren ise Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ve CerModern’deki açık hava sinemasında yapılacak fiziksel gösterimlerle 11 Haziran’a dek izleyicilerle buluşacak. İlk kez festivalin direktörlüğünü üstlenen Azize Tan’a göre bu yıl için belirledikleri ‘araftan çıkmak’ teması hem pandemi dönemine hem kadın hareketine atıfta bulunuyor: “Pandemi sayesinde uzun bir düşünce süreci geçirdik. İki arada bir derede hayat yaşadığımızı, ezberden ve hızlı hareket ettiğimizi gördük. Tema, bunun sadece bir kayıp olarak