Nail Güreli

Nail Güreli

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tahammülü bilir misiniz? Kusursuz musunuz? Aklınızı iyi kullanır mısınız?
İşte bu konulara ilişkin iki düşünce:
“İnsan kendini bulmaya çalışıyor. Bazen insan kendi dünyasında bireysel, bazen de toplumsal kayboluşlar yaşıyor. Kendini bulmak için çabaladıkça daha da kayboluyor.”
Bu sözler Maltepe Üniversitesi öğrencisi Ecem Duha Polat’ın.
Oğuz Gülmez de: “Hep, bir şeylere bağlı kaldığımız için çok da özgür olduğumuzu düşünmüyorum” diyor.
Niçin söylüyorlar bunları?
Çünkü, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın düzenlediği Uluslararası İstanbul Tasarım Bienali’nin bu yılki ana konusu “Kusurluluk”.
Bu bienale Maltepe Üniversitesi, İletişim Fakültesi Dekanı Selahattin Yıldız‘ın önderliğinde ve öğretim görevlisi Mehmet Özen’in yönetiminde harıl harıl hazırlanıyor. Seçtikleri konu bir labirent inşası. Özen bunu şöyle açıklıyor:
“İstanbul’a tepeden baktığınızda sokakların bir labirent gibi olduğunu görürsünüz. Aslında bu, o kentte yaşayanların kültürel iletişiminin ve gelişiminin bir çeşit göstergesidir. İnsan kendi mekanını kurarken duvar kullanır. Bu duvar, öteki ile kurulan mesafenin bir çeşit belirleyicisidir. Mesafe, sınırı yaratır, sınır ise iletişimsizliği. Labirent, insanın ürettiğinin içinde kaybolmasını temsil eder. Tıpkı İstanbul’da yaşama tahammül gibi. Duvar ve sınır, tahammülsüzlüğün ürünleridir.
Labirent tahammüllerin toplamıdır. Tahammülsüzlük, doğasına aykırı davranan aklın en büyük kusurudur.”
Maltepe Üniversitesi, labirentin yanı sıra sunduğu görsel, sözel bir dizi kültürel etkinlik arasında öğretim görevlileri Mustafa Kara’nın “Faytonlar”ı, Hakan Aytekin’in “Bir Dakika Uzundur” kısa film gösterimi, Burak Şahin’in animasyon tasarımı yer alıyor. Maltepe’nin Başıbüyük semtindeki Marmara Eğitim Köyü’nde 22 Ekim Pazartesi günü açılışı yapılacak ve 12 Aralık’a kadar sürecek olan etkinlikler görülmeye değer.

Bir şiir
Bir Enis Behiç Koryürek vardı, yarın ölümünün 63. yıldönümü. “Hatıra” şiiriyle anıyoruz:
“Geçsin günler haftalar/ Aylar, mevsimler, yıllar/ Zaman, sanki bir rüzgar/ Ve bir su gibi aksın./ Sen gözlerimde bir renk/ Kulaklarımda bir ses/ Ve içimde bir nefes/ Olarak kalacaksın.”
Not: Gazetedeki yeni sayfa düzenlemesi nedeniyle, bundan böyle okurlarımızla çarşambaları değil, pazartesileri buluşacağız. Sevgiyle.