Nagehan Alçı

Nagehan Alçı

nagehan.alci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Son dönemde medyada yaşananlar bağlamında gerçekler ve hurafeler birbirine karışıyor. Fısıltı gazetesi ve sosyal medya bu hurafelerle dolup taşıyor. Bizzat bildiğim ve şahit olduğum hakikatin dışında yalanların havada uçuştuğunu görüyorum.

Geçtiğimiz hafta içi çok değer verdiğim yazar Gülay Göktürk’ün gazetesiyle yolları ayrıldı.Ben şahsen bir Gülay Göktürk okuru olarak üzüldüm. Gülay Hanım hem 28 Şubat darbesinde, hem 27 Nisan olayında, hem AK Parti’ye açılan kapatma davasında, hem de 17-25 Aralık darbe teşebbüsleri sürecinde demokrasinin ve meşruiyetin tarafında saf tutmuş gerçek bir entelektüel. O zor günlerde tıpkı Etyen Mahçupyangibi cemaatin bir gazetesinde yazdığı halde paralel yapıya karşı sert tavır alabilmiş bir cesur yürek. 17-25 Aralık sürecinde paralel çetenin darbeyle devirip hapse sokmak istediği Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında dimdik durmuş bir aydın.

Haberin Devamı

İşte böyle bir kalem olan Gülay Göktürk’ü Tayyip Erdoğan’ın ve Erdoğan’a çok yakın olan Serhat Albayrak’ın kovdurduğu gibi tamamen yalan ve iftira laflar yayıldı geçtiğimiz birkaç gün içinde. Bu şekilde kimilerinin Gülay Hanım’ı da yanlış enformasyonla etkilemeye çalıştıklarını biliyorum. Maalesef bazı gazeteci meslektaşlarımız arasında Erdoğan takıntısının yanında çok ciddi bir Berat ve Serhat Albayrak takıntısı oluşmaya başladı. Daha önce de alakasız olaylara Berat ve Serhat Albayrak’ın ismini karıştırarak kendilerine pozisyon almışlardı. O dönemde bir şey yazmamayı tercih etmiştim ama artık bu son olay bardağı taşırdı.Zira yapılan kara propagandanın tam aksi bir durum söz konusu. Bırakın kovdurmayı, Gülay Göktürk’e sahip çıkan isim Serhat Albayrak. Bildiğiniz gibi, Albayrak Turkuvaz medya grubunun CEO’su ve bu medya grubu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tartışmasız en yakın grup. Albayrak da Türk medyasında Cumhurbaşkanı’na en yakın isim.

Birkaç gün önce bu medya grubunun hem televizyon hem gazete ayağından Gülay Göktürk’e iş teklifi gitti ve Göktürk bu grupta çalışmaya davet edildi. Buna rağmen hâlâ bu yalanlar nasıl söylenebiliyor ve iftiralar atılabiliyor anlamıyorum. Hem Recep Tayyip Erdoğan’la hem de Erdoğan’ın ailesiyle ilgili yorumlar ve eleştiriler yapılırken objektif gerçeklere dayanma ilkesini rafa kaldırmak belli çevrelerde kural haline mi geldi?

Haberin Devamı

Öte yandan, Gülay Hanım’ın birkaç ay öncesinden artık yazmaya ve TV’de program yapmaya son verip emekli olmak ve keyif yapmak istediğini biliyorum. Fakat ben bir okuru ve izleyicisi olarak yazmaya ve konuşmaya devam etmesini ve Serhat Albayrak’ın teklifini kabul etmesini çok isterim. Gülay Hanım’ın olmadığı bir Türk medyası eksik kalacaktır.

Cemaat ve Gülay Göktürk

Bu arada 17-25’teki dik duruşu nedeniyle Gülay Göktürk’ten intikam almayı kafaya koymuş paralel yapı gazeteleri de bir yalanı yine piyasaya sürdüler. 17-25 Aralık’ın hemen öncesinde aynı iddiayı yaymışlardı. Demişlerdi ki Tayyip Erdoğan, Gülay Göktürk’ün Bugün gazetesinden kovulması için -hem de tam 17-25 Aralık öncesinde- bunlara baskı yapmış. Bu kadar komik ve aptalca bir kara propaganda olabilir mi? Zaten Gülay Hanım da o süreçte bu kara propagandalara gülüp geçmiş ve paralel darbe teşebbüsüne karşı demokrat duruşundan taviz vermemişti. Şimdi de birileri başka amaçlar güdüyor. Hem o zamanki hem de şimdiki kara propagandaları yapanlar Gülay Göktürk’ü tanımıyorlar. Gülay Hanım’ın her hal ve şartta şahsi hisleriyle değil aklıyla ve vicdanıyla davranan gerçek bir aydın olduğu gerçeğini bilmiyorlar...

CHP’de sürpriz yok

Bu yazıyı yazdığım sıralarda CHP kurultayında ilk günün sonuna yaklaşılmıştı ve hiçbir sürpriz yoktu. Seçimden hemen sonra yazdığım gibi, Kılıçdaroğlu ile devam edileceği 2 Kasım’dan beri hem açıktı hem de her seçim sonrası yapılan duygusal tartışmaların bir yere gitmeyeceği, delegelere dahi bakmanın Kılıçdaroğlu dışında bir alternatifin olamayacağını anlamaya kâfiydi. Nitekim tek aday ve çarşaf listeyle seçime gidildi ve Kemal Kılıçdaroğlu 1100 oyla aday gösterildi. Kemal Bey ülkede iktidara yaklaşamasa da partisinin içindeki iktidarını adım adım kuvvetlendiren bir lider. CHP’ye kurulan sandığın galibi tartışmasız o, ancak CHP’den güvendiğim kaynaklar bundan böyle esas meseleye, yani milletin sandığına odaklanmak gerektiğini söylüyorlar. Bunun için partinin imajıyla ilgili sorun olduğu, CHP’nin halka uzak göründüğünü tespit ettiler.

Ancak bu tespitin kendisi değişimin hâlâ ufukta görünmediğini gösteriyorzira CHP sorunun kendinde değil imajında olduğunu düşündüğü sürece kendini nasıl değiştirip, yenileyecek?

Haberin Devamı

Kurultayın artısı, eksisi

Çarşaf liste tercih edilmesi olumlu.

Halkın yüzde 52 oyuyla seçilen ve hem devleti hem de milleti temsil eden Cumhurbaşkanı’na ‘Diktatör bozuntusu adam, namus ve şeref senin için ne anlama geliyor?’ demek olumsuz. CHP kişisel bir kavga vermeye devam ettikçe kaybetmeye mahkum...