Perşembenin geleceği çarşam-badan belliydi. Siyaset kulislerini takip eden, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın çevreleri ile dirsek teması olan herkes aradaki gerilimi biliyor, bir süredir birçok şeyi kilitleyen havayı görüyordu. Şunu açıklıkla söyleyebilirim ki 27 Nisan’ı 28 Nisan’a bağlayan gece yarısı Cumhurbaşkanı’nın uçağı Hırvatistan’dan İstanbul’a indiğinde ben bu işin bittiğinden emindim. Zannediyorum, etrafımdaki herkes de öyle...
Ahmet Davutoğlu’nun gidişi, yaptığı konuşma, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları ve bu kopuş üzerine birçok şey söylendi, söyleniyor. Ben bu yazıda işin daha bilimsel tarafında durmak istiyorum. Yani bu olanlar siyasette neye tekabül ediyor? Başbakan değişimi Ak Parti tabanı açısından ne demek? Yarın seçim olsa sonuç ne olur? Kaç parti baraj üstü? Davutoğlu şık ve asil bir şekilde veda etmek yerine rest çekme ya da direnme yoluna gitse bir şey değişir miydi? Bu ve benzeri soruların yanıtları için kamuoyunun nabzını yaptıkları başarılı anketlerle tutan iki isimle konuştum ve son bulguları üzerinden yeni durumu onlarla birlikte anlamaya çalıştım.
‘Her isim bir değer ama Erdoğan ile karşı karşıya gelirse şansı yüzde 1!’
Konuştuğum ilk isim araştırmacı Özer Sencar’dı. Sencar isabetli araştırmalarına dayanarak önemli tespitler yapan bir bilim insanı. Ona Davutoğlu’nun gidişinin Ak Parti tabanına etkisini sordum. Dedi ki: ‘Erdoğan neredeyse yüzde 98 Ak Parti demektir. Diğer isimler Erdoğan ile karşı karşıya geldiklerinde yüzde 1’dirler. Dolayısıyla, bu değişimin taban üzerinde fazla bir etkisi olmaz.’ Yani Ak Parti oylarının kaçta kaçı esasen Erdoğan oylarıdır? ‘Aşağı yukarı yüzde 95’i denebilir.’
Sencar’a Erdoğan’ın işleri bu noktaya planlı getirip getirmediğiyle ilgili ne düşündüğünü de sordum. Verdiği yanıt şu: ‘MKYK’da olanlar, onun öncesinde Başbakan gitmeli açıklamaları, sonrasında internette yayınlanan bildiri... Bunların hepsi tesadüfen mi bir anda oldu? Cumhurbaşkanı bu gidişi planlamıştır.’
Planı dışında gelişen hiçbir şey yok mu Cumhurbaşkanı’nın? Örneğin Davutoğlu ile böyle olmasını herhalde planlamadı? ‘Tabii, iki yerde yanıldı Erdoğan. 1) Davutoğlu gibi kendi ajandası ve iddiası olan birine Başbakanlığı verirken, 2) Başbakan’ı Çankaya’ya oturturken. Kafasındaki başbakan modelinde Başbakan’ın Beştepe’de oturması, kendi alanında bulunması gerekir. Çünkü Çankaya insanı ister istemez başka bir havaya sokuyor.’
Yarın seçim olsa? ‘Ak Parti oylarında bir değişiklik olmaz ancak şimdiki tablo üzerinden HDP ve MHP’de bir baraj sorunu var. HDP’nin barajı aşması imkânsız, ancak bağımsız girip, içeride grup kurma yoluna giderlerse 15-20 vekil çıkarabilirler. Bu konjonktürde Ak Parti 367’nin üzerine çıkabilir.’
‘Patron aynı, CEO değişti, oylar azalmaz hatta artabilir’
Konuştuğum diğer isim ise Adil Gür. Adil Gür 1 Kasım seçimlerinin Ak Parti’den sonra ikinci kazananıydı, zira bulduğu sonuçlar bazı kesimlerin hoşuna gitmese de tam isabetti. Gür’e de benzer sorular sorum. Son araştırmalarının ışığında ne tahminlerde bulunduğunu öğrenmeye çalıştım.
Davutoğlu’nun gidişi Ak Parti tabanında bir kıpırdanmaya, bir küçülmeye neden olabilir mi? deyince şu cevabı verdi: ‘Erdoğan doğal ve mutlak lider. Biz araştırmalarımızda en başarılı bulduğunuz lider kim sorusunu yöneltiyoruz. Bu sorunun Ak Parti tabanındaki cevabı yüzde 90 Erdoğan, yüzde 5 Davutoğlu idi. Ama tabii onları karşı karşıya getiren bir soru değil, herkes bir isim söyleyince bu çıkıyor. Şayet Erdoğan mı Davutoğlu mu diye sorsak yüzde 98 Erdoğan derdi.’
O zaman Sayın Davutoğlu’nun hiç etkisi yok mu? ‘Bakın şöyle görmek lazım, AKP’de patron belli. Ve bu patron değişmedi. CEO değişti. Üsteli cumhurbaşkanı ve başbakan birbirleri ile ilgili kötü de konuşmuyorlar. Böyle olunca tabana niye yansısın? Hatta bir süredir işlerin tıkandığı, ciddi sorunlar olduğu söyleniyordu, yeni genel başkan ve başbakan ile yeni bir sinerji oluşursa tam tersi de olabilir yani oylarda artış da olabilir.’
Adil Gür’e de yarın seçim olsa tablo nasıl olur, diye sordum: ‘HDP kesin baraj altında. Özellikle Kızılay’daki patlamadan sonra bu partiye oy veren her 3 kişiden 1’ini kaybetti HDP. Kısa ve orta vadede bunun değişme olasılığı yok. Ancak bence terörün bu kadar tırmandığı bir ortamda MHP’nin baraj problemi yok. Yani ben 3 partili bir meclis görüyorum bu gün bir seçim olsa. Ancak bir seçim olacağını öngörmüyorum.
Teşekkürler Davutoğlu!
Özer Sencar ve Adil Gür gibi rakamları ellerinde tutan ve bilimsel sonuçlar üzerinden konuşan isimlere göre Başbakan Davutoğlu’nun gidişi Türkiye siyasetinde herhangi bir belirgin değişime yol açmayacak. Ak Parti gücünü koruyor ve önümüzdeki dönemde de korumaya devam edecek gibi görünüyor. Tayyip Erdoğan seçildiği günden itibaren güçlü ve icraatçı bir cumhurbaşkanı oldu, bu böyle devam edecek.
Ancak şu notu da düşmek isterim: Sayın Davutoğlu gelişinden gidişine kadar nezaketi, güler yüzü ve çalışkanlığıyla Türkiye siyasetine çok ciddi bir katkı sağlamıştır. Araştırmaların gösterdiği sonuçlar onun başarısızlığı anlamına gelmez. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplumlara çok ender gelen çok karizmatik ve tartışmasız çok güçlü bir lider. Davutoğlu bunu bilerek ve bu gerçeğe katkı sağlamaya çalışarak veda etti.