45 dakikalık performans!

2 Aralık 2018

İlk yarıdaki Demir Grup Sivas’ın fendi, ikinci devrede ortaya çıkan Medipol Başakşehir’i yendi.
Başakşehir, belki de tarihinde ilk kez bu kadar silik, boş geçen, şut bile atamadığı bir 45 dakika izletti.
Önce; rakibi test ediyor, o bildiğimiz uyutma taktiğini uyguluyor, sabırla fırsat kolluyor zannedildi. Ama işin aslı öyle olmadığı belliydi. Sivasspor daha iyi sahaya yayılıp, daha çok şut çekip, lideri gözüne kestiren bir karakterdeydi.
Yetenekli ayakları da ortaya çıkınca golü bulmak zor olmadı. Torje’nin asisti, Muhammet Demir’in golü, Yiğido’yu öne geçirdi.
Doğrusu bu ya, maçın başlarında ve golün hemen öncesinde kaleci Mert’in riskli pasları, Başakşehir’deki konsantrasyon eksikliğinin en büyük ispatıydı. Buna golcü niyetiyle çıkan ancak şut bile atamayan Bajic eklendi. Zor anlarda ortaya çıkan Süpermen Edin Visca’nın bu kez başka işleri vardı sanki...
İkinci yarıda Başakşehir’in doğruları da ortaya çıktı. Kerim Frei sola geçti, lider biraz daha hareketlendi. Ama Mossoro’nun silik kalışı, Napoleoni’nin fırsat bulamayışı, Başakşehir için el freni oldu.
Adebayor’un girmesi, Sivasspor’un sinmesi, Medipol Başakşehir için avantajlar oluştursa da, gol atmadan üç puan

Yazının Devamı

Kazanma alışkanlığı

11 Kasım 2018

Liderlik, kolay kazanılmayan bir meziyet... Zirve, kolay ulaşılmayan bir dönemeç... Medipol Başakşehir de bunu kolay elde etmedi. Yıllardır, üstüne koyduğu tuğlalar, binayı böyle yukarıya taşıdı.
Elde ettiği melekelerin kaymağını yiyen turuncu-lacivertliler, aslında ilk yarıda bariz bir üstünlük kurdu ama bunu gole tahvil edemedi. Gol olmadığı için de ilk 45’te sanki eşitlik varmış gibi göründü. Ancak 7-1 şut üstünlüğü, yüzde 60’ı geçen top hakimiyetiyle Başakşehir rakibe kendini kabul ettirmişti. Bu bölüm içerisinde ev sahibinin başarısı değil, Başakşehirli oyuncuların beceriksizliği vardı.
Bir kalede, “Neden seçilmedi?” diye sorgulanan Mert, diğerinde de Lucescu’nun kıymetlisi Gökhan olsa da, ikisi de ön plana pek çıkmadı.
Doğrusu Rize’de ön plana çıkan tek bir isim vardı; Edin Visca... Çok farklı, çok kaliteli... Eğer Başakşehir bugünleri gördüyse ona bolca dua etmeli... Bugün onun gibi bir futbolcu, ağzımız alıştığı için söylediğimiz, “Dört büyükler”de yok. Zaten onlarda böylesine bir istikrar da yok. Verdiği gol pasları, kale önündekilere asist değil nimetti.
Adebayor’un yokluğu, daha doğrusu varlığıyla yokluğunun belli olmaması, Başakşehir’i son haftalarda biraz olsun

Yazının Devamı

Hırpaladı ancak rakibi yıkamadı

2 Ekim 2018

İki dengeli, iki haddini bilen, ne yapması gerektiğine vakıf Medipol Başakşehir ile Evkur Yeni Malatya’nın mücadelesiydi. Ligin en az gol yiyen ekiplerinden, bu futboldan başkası da beklenemezdi.

Ev sahibi Başakşehir’in kazanıp liderliğe çıkma düşüncesi, onlar adına karşılaşmayı biraz daha değerli kılsa da, Erol Bulut’u da yabana atmamak gerekirdi. Turuncu-lacivertlileri, evinin adresi kadar iyi bilen Bulut, ilk 45 dakikalık süreçte hatlar arasındaki pas bağlantısını kesmeyi başardı. Kaçanları da toplamak kaleci Fabien Fomolli’ye kaldı.

Bu devrede Sadık-Mina ikilisi iyi işler çıkarsa da sağlam duramadı. Zeminin azizliği mi, yanlış malzeme seçimi mi bilmem, ama ikisinin de ayağının kayması karşılarına kötü bir fatura çıkarabilirdi. Ama sol bekteki Erkan Kaş, taş gibiydi. O bildiğimiz Visca, 45 dakikalık dilimde ortalarda görünmedi. Üstelik Erkan pozisyon için de ileriye gitti. Adebayor’a da pek top gelmedi. Kendisi bir şeyler yapmak için uğraşsa da nafile...Bir de Boutaib’in golü gelince, Başakşehir’in şaşkınlığı daha da arttı. Orta sahadan çıkabilme çabası, -her ne kadar sarı-kırmızı dense de- sarı-siyahlılara kaldı. Murat Yıldırım ile Donald ise sadece eksik tamamladı!

İkinci yarı

Yazının Devamı

Sahadakiler ve kenardakiler

28 Ağustos 2018

O kadar soru işareti vardı ki?

Volkan Babacan haftalardır kenarda; Abdullah Avcı “Tercih” diyerek ortada! Kasımpaşa maçında 11’de olan Adebayor, formayı Napoleoni’ye bırakmıştı. İkinci yarıda Emre çıkınca Napoleoni ortaya, Bajic sahaya geçti, müthiş golüyle Akhisar’ı biçti.

Başakşehir kulübesi, adeta geçen sezon sahada yer alan kadronun yarısını ağırlarken, takım ise fena başlamadı. Kısa paslar, Akhisar’ı şaşkına çevirdi, en sonunda Bilal de topu rakibi Visca’ya teslim etti, gol geldi.

Kupa fatihi, golcüsü Seleznyov olmasa da turuncu-lacivertlilerin karşısına dikildi. Golü yemelerinin ardından Bilal Kısa’yı daha ileri bölgeye çeken, rakibi karşısında baskı kurmak isteyen konuk ekip, bunun meyvesini de Manu ile buldu.

Ancak bunun bir risk olduğu, ava gidenin avlanacağı gün gibi meydandaydı. Pozisyon yakaladılar ancak bundan daha fazlasını verdiler.

Şu bir gerçek ki, Visca’nın kalitesi, sahada yer alanlardan bir gömlek daha fazla... Attığı golün yanında ikinciye de asistiyle katkı verdi. Ona Bajic katılırken, savunmadaki Da Costa’nın şutör özelliği bir de gol getirdi. Mossoro ve Elia’nın oyuna girmesiyle Başakşehir daha bir güzel göründü. Öyle ya da böyle, bugün için ligde, birbirini en

Yazının Devamı

Başakşehir sırasını savdı

12 Mayıs 2018

Sivasspor maçının yıkıcı etkisi belli ki Medipol Başakşehir’i fena hırpalamış. Fiziksel değil ancak beyinsel anlamda o kadar fark var ki... Sahada basan, bastığı yeri dağıtan, dağıttığı yerin toparlanmasına fırsat vermeyen turuncu-lacivertliler, o beraberlikle hak ile yeksan olmuş. Ara ki bulasın. Bu, kazanmasına rağmen böyleydi.
Galip gelmek tabii ki önemli; ama herkese umut aşılayan, taraflı tarafsız herkesin, “Bu kez olabilir” demesini sağlayan Başakşehir, dün tek dişi kalmış canavar gibiydi. Bakmayın ilk yarıyı galip tamamlamasına... Jevtoviç biraz becerikli olabilse, biraz çevresini görebilse, şampiyonu değil ama şampiyon olamayacak takımı netleştirebilirdi. Volkan’ın burada hakkını teslim etmeli; iyi yer tutma, açıyı kapama becerisini mutlaka söylemeli...
Antalyaspor’un sürekli sol kanattan gelmesine rağmen Başakşehir’in sağına bir çare bulamaması da handikaptı. Her zaman bekleriyle övünen İstanbul ekibinde bu durum, Caiçara açısından eksiydi.
İkinci yarının başlangıcı da Antalyaspor için hızlı oldu. Rakibi karşısında kolay teslim olmayan kırmızı-beyazlılar aslında bu maçı bir vitrin gibi gördü sanki... Haftalardır kümede kalmak için verdikleri mücadele ve stres

Yazının Devamı

Stres kırığı

5 Mayıs 2018

Kimse kimseyi kandırmasın. Taraftar baskısı olmasa da, gelecek kaygısı bulunmasa da, ligin sonuna doğru Medipol Başakşehirli futbolcuların üzerindeki baskı o kadar artmış ki... Bu Demir Grup Sivas maçında açıkça ortaya çıktı.
Her şey ev sahibi adına çok iyi başlamıştı. Karşılarında lokum yumuşaklığında bir rakip, Abdullah Avcı’nın dediklerini yapan bir takım vardı. Adebayor ile Mahmut’un olmaması hiç mi hiç sorun oluşturmuyordu. Geldiğinden beri bir maç kazandıran Arda kenarda, özgürlük bulan İrfan Can sahadaydı.
Atağa kalktığında Emre’yi savunmaya yönlendirip 3-4-3 oynayan Başakşehir, savunmada ise 4-5-1’e çekiliyordu. Top rakibin ayağına geldiğinde Çin ordusu gibi saldırıyor, gol aradığında da kanatları aktif kullanabiliyordu.
Şu hikmete bakın ki, soldaki Elia, sağdan ortalayıp Bajic’e attırdığı gol, Başakşehir’i ateşleyeceği yerde futbolcuların stresini artırdı, egoları tavan yaptı. Mossoro belki de futbolculuk kariyerinin en gereksiz hamlesini yaptı, bir dakikada iki kartla arkadaşlarına ve takımına en büyük ihaneti yaptı.
10 kişi kalıp, galibiyeti koruyabilmek gerçekten kolay değildi. Üstelik karşında Sivasspor gibi topa iyi komuta eden bir takım varken... İlk 45

Yazının Devamı

Şampiyonluk yolu

21 Nisan 2018

Hırs, istek, arzunun bir arada bulunduğu Medipol Başakşehir, acaba beşte beş yapabilecek miydi? Kağıt üzerinde bunu başarabilecek görüntüsü olsa da, bir karşılaşma oynanmadan kazanılamazdı.

5 basamaklı bir merdivenin daha eşiğinde takılmak yakışır mıydı böyle şampiyonluk adayına? Ama doğrusu, ikinci yarının hemen başındaki görüntüsü, daha doğrusu silüeti, Başakşehir’in puan kaybedeceği havasını verdi.

İlk yarı mı? Gol dışındaki 1.5 pozisyon bile futbol menüsüne tat katmadı. İki takım da birbirine ayak uydurunca bu soğuk havada Fatih Terim Stadı’na gelenler için 45 dakika zul oldu.

İkinci yarının başlangıcında Kayserispor akılcı, istekli, ilk yarıya göre daha kaliteliydi. Nitekim bunun karşılığını da Deniz Türüç’ün ortasında Umut ile aldı. Alparslan zaman zaman beklentileri karşılasa da, dün Clichy’nin yokluğunu hissettirdi. Riske edilmeyen Fransız’ın olmayışı, belli ki Başakşehir açısından büyük kayıptı.

Ligin sonu yaklaştı, Adebayor frene bastı. Rakiplerin oyun stilini ezberlemesinden mi yoksa Togolu golcünün beslenmemesinden mi bilinmez, Adebayor uzun süredir suskun, yoksun, durgun... Son dakika Elia’ya yaptığı asist ise onun adına bir artı oldu.

Savunma hattındaki dikkat eksikliği,

Yazının Devamı

Kalite değil realite

7 Nisan 2018

Birinci sınıf takımların ikinci kalite mücadelesiydi sanki...
Halbuki, şampiyonluk için oynayan, hatta bu sonuçla ve maç fazlasıyla liderliğe oturan Medipol Başakşehir bir yanda, Erol Bulut ile takdir gören Evkur Yeni Malatyaspor da diğer taraftaydı.
İlk yarıda golün dışında aman aman bir pozisyon görülmezken, iki taraf da cılız şutlarla birbirini yokladı. Ancak Visca’nın pozisyon üretme mahareti dün de kendini gösterdi. Attığı usta işi top, Elia’nın önüne öyle bir geldi ki, sanki geometrik hesaplamalarla adrese gönderilmişti. Hesapla-kitapla Ertaç’ın ulaşamayacağı noktadan geçir ve son haftaların gol ustası Elia ile buluştur... Bravo doğrusu...
Ev sahibinde Arda’ya yer bulma düşüncesi mi, yoksa Akhisar maçının ikinci yarısındaki takım portresi mi Mahmut Tekdemir’i stopere çekti, bunu en iyi tabii ki Abdullah Avcı bilir. Ancak kazanan her zaman haklı olduğuna göre Avcı’ya da “Neden?” demek de gereksiz...
Malatyasporlular ise çizgisini hiç bozmadan, askeri bir disiplin içinde nöbetini tuttu! Çünkü Başakşehir karşısında haddini bilmek her şeyden önemliydi. Bunu da en iyi bilen Erol Bulut’tu. Gilberto’nun girişiyle forveti ikiledi ama nafile...
İkinci yarıyı ne siz sorun ne ben

Yazının Devamı