Kimse kimseyi kandırmasın. Taraftar baskısı olmasa da, gelecek kaygısı bulunmasa da, ligin sonuna doğru Medipol Başakşehirli futbolcuların üzerindeki baskı o kadar artmış ki... Bu Demir Grup Sivas maçında açıkça ortaya çıktı.
Her şey ev sahibi adına çok iyi başlamıştı. Karşılarında lokum yumuşaklığında bir rakip, Abdullah Avcı’nın dediklerini yapan bir takım vardı. Adebayor ile Mahmut’un olmaması hiç mi hiç sorun oluşturmuyordu. Geldiğinden beri bir maç kazandıran Arda kenarda, özgürlük bulan İrfan Can sahadaydı.
Atağa kalktığında Emre’yi savunmaya yönlendirip 3-4-3 oynayan Başakşehir, savunmada ise 4-5-1’e çekiliyordu. Top rakibin ayağına geldiğinde Çin ordusu gibi saldırıyor, gol aradığında da kanatları aktif kullanabiliyordu.
Şu hikmete bakın ki, soldaki Elia, sağdan ortalayıp Bajic’e attırdığı gol, Başakşehir’i ateşleyeceği yerde futbolcuların stresini artırdı, egoları tavan yaptı. Mossoro belki de futbolculuk kariyerinin en gereksiz hamlesini yaptı, bir dakikada iki kartla arkadaşlarına ve takımına en büyük ihaneti yaptı.
10 kişi kalıp, galibiyeti koruyabilmek gerçekten kolay değildi. Üstelik karşında Sivasspor gibi topa iyi komuta eden bir takım varken... İlk 45 bittiğinde stratejiler de değişti.
Yiğido’nun Robinho hamlesi skoru değiştirebilecek miydi? Zaten Arouna Kone daha ilk devre oyuna girmiş, Sivasspor için ofansif anlamda tüm hamleler yerine gelmişti. Hakikaten de ikinci yarının başlaması, Başakşehir’in kâbusu oldu. O kadar yaslandılar, o kadar rakibi yarı alanda kabullendiler ki, Avcı’nın “İleri çıkın” çırpınışları boşuna kaldı.
İkinci perdenin ilk çeyreğini bu şekilde geçen “şampiyon adayı” belki düzeni değiştirme adına yeni bir hamleye kalkıştı. Arda, Bajic’in yerini alırken, oyun anlamında hiç de istenen olmadı. Kerim Frei’nin oyuna girmesi belki topu tutma, kontratak bulma anlamında iyi bir düşünce olabilirdi ama gardı düşen, yorulan, çırpınan orta sahada Emre’nin isyanı da kabul edilebilirdi.
İşte böyle git gellerle dolu geçen bir 90 dakikanın ardından Başakşehir tam “zaferini” ilan edecekti ki, Volkan Babacan bir çuval inciri heba etti.
Futbol böyle bir oyun işte... Bir anlık gaflet, delalet ve hatta bazıları için hıyanet denebilecek hareketler için her şey söylenebilir. Ancak sahada terini akıtan, mücadele eden diğerlerinin hakkını da harcamamak gerek.