Muhittin Akbel

Muhittin Akbel

muhittin.akbel@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları

Halka tercihini sormak, demokrasinin gereğidir.

Mesela İzmir Büyükşehir Belediyesi, Körfez için alınan gemilerin isimlerini halka sormuştu.

Hatta, Doğal Yaşam Parkı’nda dünyaya gelen fil yavrusunun adını bile İzmirliler koymuştu.

Mesela Aydın Büyükşehir Belediyesi, üç kez referanduma gitti.

Medenice, demokratik bir anlayışla...

Mesela Muğla Büyükşehir Belediyesi...

42 milyon 810 bin liraya yaptırdığı Sosyal Yaşam Merkezi için “adını sen koy” dedi vatandaşına...

Dikkat ederseniz, üçü de CHP’li belediye...

Haberin Devamı

***

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun ilk referandumu, Aydın Tekstil arazisinin hangi amaçla kullanılacağına yönelikti.

Aydın Tekstil’in 177 dönümlük arazisi, Büyükşehir tarafından kamulaştırıldı.

Topuklu Efe, halka sordu, “Burayı nasıl değerlendirelim?” diye...

Halk, yüzde 95 gibi ezici bir çoğunlukla “Yeşil alan” dedi.

Özlem Başkan, pek çok mevkidaşı gibi böylesine değerli bir alanı ranta açmadı, halkın hizmetine sundu.

***

Kuşadası’nda deniz manzaraları 9 bin 958 metrekarelik Tariş arazisi vardı.

Aydın Büyükşehir Belediyesi, burayı da kamulaştırdı, 26 milyon liraya...

Turizm imarlı olmasına rağmen burayı bir otel, bir avm olarak düşünmeyen Topuklu Efe, yine aynı soruyu sordu:

“Bu araziyi ne şekilde değerlendirelim?”

Vatandaşlar, sandık başına gitti.

Halk, “Yeşil alan” istedi, orası da yeşil alan oldu.

Zemin altına otopark yapılacak, bir ihtiyaç karşılanmış olacak.

Üstündeki tescilli yapılar restore edilecek.

***

Son olarak, Aydın’ın Mimar Sinan Mahallesi’nde bulunan, Büyükşehir Belediyesi’ne ait 31 bin dönüm alan için referandum yapıldı.

Büyükşehir Başkanı Özlem Çerçioğlu, oylama öncesi açık açık söyledi:

“Halk ne isterse, onu yaparım.”

Sandıktan yine “yeşil” çıktı.

O bölge de yeşil alan oldu.

***

Özetleyecek olursak...

Özlem Çerçioğlu, ranta açık arazilerde yapacağı yatırımlara gölge düşmesin diye referandum yapmayı alışkanlık haline getirdi.

Ne güzel bir alışkanlık öyle değil mi? Keşke Aydın’da incir ve zeytin ağaçlarının ortasına jeotermal tesislerin kurulmasına izin verenler de referanduma gitseydi.

Haberin Devamı

Keşke doğa cennetlerini toza dumana bulayan taşocakları için de referandum yapılsaydı.

Tüm belediyeler, keşke kupon arazileri ranta teslim etmeden önce “Buraya avm yapılmasına, gökdelen dikilmesine izin veriyor musunuz?” diye halka sorsaydı.

***

CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır, CHP’li Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanı Çerçioğlu’nun, ülkeye demokrasi dersi verdiğini söyledi.

Aydın Büyükşehir’in örnek alınması gerektiğine vurgu yaptı Ali Çankır...

Ve dedi ki:

“Aydın Tekstil arazisinde devasa yeşil alan, halkın kullanımına açıldı. 30 bin metrekarelik kapalı alanı fuar alanı da ekonominin hizmetine sunuldu. Bu proje, sosyal ve ekonomik anlamda büyük zenginlik. Kuşadası’ndaki Tariş arazisi, İstanbul’un, Ankara’nın belediyelerinde olsa, kesinlikle otel veya avm yapılırdı. Özlem Hanım, kupon araziyi yeşil olarak bıraktı.

Mimar Sinan Mahallesi, 80 bin kişinin yaşadığı bir mahalle. Mahallenin göbeğinde 31 bin dönüm arazi. Tabii ki bu arazi, bölgede yaşayanları ilgilendiriyor.

Haberin Devamı

Biz, sosyaldemokrat belediye olarak CHP’li olmanın gereğini yapıyoruz.”

***

Temennim odur ki...

Aydın’daki demokrasi, “Ben yaptım, oldu” mantığının hakim olduğu yerlere de bulaşır.

Çok önemli yatırımlar, halkın iradesiyle yapılır.

Rantın yerini, halkın isteği alır.