Tükettiğimiz pek çok gıdanın tadı, tatlandırıcı katkı maddeleriyle hissediliyor artık.
Fakat insanda yol açtıkları hastalıkların haddi hesabı yok.
Kanser vakaları, kalp krizinden ölenler, diyabetli sayısı, her yıl katlanarak artıyor.
Peki çare?
Bu soruyu, Amerikalı iki büyük aile de sormuş.
Demişler ki, “Alaska’da bir tane kanser vakası yok. Diyabetli de yok. Nedir bu işin sırrı?”
Uzmanlar, başlamışlar bunun sebebini araştırmaya...
Meğer Alaskalılar, vahşi yaban mersini adı verilen bir ürünü tüketiyormuş.
Bir başka beslenme kaynakları, vahşi Alaska Somon Balığı...
Vahşi yaban mersini, eksi 50 derecede bile donmuyor. Antioksidan seviyesi üst düzeyde.
Vahşi Alaska Somon Balığı, denizin dibinde, en soğuk yerde yaşadığı için Omega 3 yüklü. O da deniz dibinde yaban mersiniyle, yani bitkiyle beslendiğinden en küçük miktarda bile ağır metal içermiyor.
Haliyle zengin bir Omega 3 olarak tüketiliyor.
Bizim tükettiğimiz Omega 3 ürünlerinde Omega 3 yüzde 45’i geçmezken, Kyana’da yüzde 95...
Bir de süper meyveleri var Kyana’nın.
21 ürünün soğuk sıkım özünü çıkarıyorlar.
En önemli meyve, noni adı verilen, Arjantin’de, Malezya’da yetişen bir meyve.
Bu meyveyle Nitrik Oksit’i keşfeden ekibin, 1998’de Nobel Tıp Ödülü aldığını hatırlatalım.
***
Tüm bunları, Dünya Sağlık Örgütü kabul ediyor.
Bu bir ilaç değil. Peki ne? Gıda takviyesi!
Buna “Yaşam molekolü” de diyorlar.
64 ülkede ruhsat almış durumdalar.
İlk ruhsat aldıkları ülke, sağlık ürünleri konusunda dünyanın en titizi olan Japonya.
***
Peki ne gibi faydaları var?
Özellikle 50 yaş üstü insanların yaşam kalitesini yükselttiği iddia ediliyor.
Örneklerin sayısı o kadar çok ki...
Mesela dizinden ameliyat olması gerektiği söylenen 75 yaşındaki bir kadın, Kyana üçlüsünü 15 gün kullandıktan sonra bisiklete binmeye başlamış.
Alzheimer hastalarına umut olmuş.
Kalp krizi riskini yüzde 40 azalttığı, damarları açtığı öngörülüyor.
Vücuda inanılmaz bir güç veriyor, sabahları yataktan dinç kalkılıyor, diyorlar.
***
Pisayada çok sayıda gıda takviyesi var.
Çoğu, merdivenaltı üretim.
Peki Kyana ile ilgili iddiaların doğruluğuna inanalım mı?
Böyle bir şeyi, 30 yıllık bir hekim olan...
Avrupa Acil Tıp 2. Başkanlığı yapan...
Türkiye Acil Tıp Derneği Başkanlığı’nda bulunan...
Dr. Ülkümen Rodoplu gibi birisi onaylamışsa...
Ben inanırım arkadaş. İnandım da...
***
Ülkümen Rodoplu, aylarca araştırmış, incelemiş, firmaya hizmet eden kurullarda görevli hekimlerin şeceresini irdelemiş.
Bu noktada sözü kendisine bırakalım:
“Dünya Sağlık Örgütü, gıda takviyesi almalıyız, diyor. Kyana’yı bulan Pakistan asıllı Dr. Abbas Quatab, Dünya Sağlık Örgütü’nün Bitkisel Tedavi Bölümü’nün başında. Diğer hekimler, bilim adamları, dünyanın en saygın isimleri.
Hal böyle olunca, saygı duymak, inanmak gerekiyor.
Kyana’yı kullanan kişilerin mucize kabilinden sağlık öyküleri, bir değil, iki değil, binlerce...
Ben de denedim, çok başarılı olduğunu gördüm.
Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu tüm vitaminleri içerdiği gibi, gıda ve ilaç yoluyla aldığımız zehirlerin de dışarı atılmasını sağlıyor.”
***
Böyle bir gıda takviyesini tüketip tüketmemek tabii ki sizin tercihiniz.
Ayrıntılı bilgi isteyen, “Ben de denemek istiyorum” diyen Dr. Ülkümen Rodoplu’yu arayabilir.
Uğur Yelekli’yi de...