Sınav kaygısı nedir?

21 Haziran 2021

Normal Seviyede Kaygı Fayda Sağlıyor!

Sınav kaygısı, sınav durumlarıyla doğrudan ilişkili olan bir kaygıdır. Sınav kaygısı, sınav zamanlarında meydana gelen, yüksek sıkıntı ve endişeye neden olan psikolojik bir durumdur. Kişilerin çoğu katılacakları sınavlardan önce kaygı ve korku yaşar.

Aslında aşırı olmayan normal ölçüde yaşanan sınav kaygısı sağlıklı bir duygudur ve kişiyi psikolojik ve fizyolojik açılardan hedefe yönelik daha güçlü tutar ve ortaya daha iyi bir sonucun çıkmasına yardımcı olur. Fakat bu kaygı ve korkunun düzeyinin aşırıya kaçması, kişiyi olumsuz yönde etkileyerek, yaşanan durumla başa çıkamamasına, performansının düşmesine ve konsantrasyonunun bozulmasına sebep olabilir.

Bu kaygı kişide çeşitli ölçülerde fiziksel, bilişsel, davranışsal ve duygusal semptomlara sebebiyet verebilir. Sınav kaygısını aşırı seviyelerde yaşayan kişi, ister çocuk isterse yetişkin olsun, kesinlikle psikolojik bir destek almalıdır.

Kaygının çok fazla olması ya da kaygının hiç olmaması istenen bir durum değildir. Kaygının kontrol edilerek orta düzeyde bir kaygı yaşanması çocuğa başarıyı getirecektir.

Psikolojik ve Fizyolojik Semptomlar Yaratıyor...

Sınav kaygısı, öğrenilen

Yazının Devamı

Ergenlik dönemi psikolojisi

27 Mayıs 2021

Ergenlik dönemi insan yaşamında çocukluk çağı ile yetişkinlik çağı arasında önemli bir geçiş dönemini kapsar. Ergenlik dönemi hem fizyolojik hem psikolojik olarak birçok değişimin yaşandığı bir dönemdir. Bu dönem, ergen bireyler için bir kimlik oluşturma evresi olarak da adlandırılabilir.

Bu dönemde anne-babaya bağımlı olan çocukluk dönemi gitmiş, birey olma, kimlik kazanma çabası içinde olan, ani öfke ve sevinç duyguları gösteren, abartılı tepkiler veren, arkadaş çevresinin daha ön planda olduğu bu yüzden paylaşımın aile ile daha az arkadaşlarla daha fazla olduğu, dağınıklığın, tembelliğin, sakarlığın görüldüğü adeta bağımsızlık savaşının yapıldığı bir dönem gelmiştir. Anne-babalar özellikle bu dönemde çocuklarıyla iletişime çok önem vermelidirler.

Çocuklarının kişilik özelliklerine, bireysel olma çabalarına saygı göstermeli, yine çocuklarına rehberlik etmelidirler. Ergenin davranışlarını saygısızlık olarak almamalı, kişiselleştirmemeli ve empati kurmalıdırlar.

Erge

Yazının Devamı

Çocuklarda öfke nöbetlerinin nedenleri

30 Mart 2021

Merhabalar Sevgili Okurlarım,

Ebeveynlerin çaresiz kaldıkları dönemlerden biri de çocuklarının öfkeyle karşılaştıkları ve başa çıkamadıkları durumlardır. İstekleri yerine getirilmediğinde, bazı çocuklar; bağırma, vurma, ağlama gibi yöntemlere başvurabiliyorlar.

Çocuklar, istedikleri yerine getirilmediği zamanlarda, hayır cevabını almak istemeyebilir ve bunu öfke yoluyla belirtebilirler.

Hayal Kırıklığı, Zorlanma, Engellenme…

Öfke en temel insani duygulardan birisidir. Öfke; hayal kırıklığı, engellenmişlik, zorlanma, çaresizlik gibi birçok durumda ortaya çıkar. Öfke, belirli dozlarda normal olarak kabul edilebilir. Çocukların küçük yaşlardan itibaren öfke duygusunu yaşadıklarını görürüz.

Çocuklarda 1 yaş civarında ise öfke nöbetleri görülebilir. Bu dönem, çocukların ilk adımlarını attığı, çevreyi keşfettiği, bağımsızlık hislerini tanımaya başladığı dönemlerdir. Bu dönemde çocuklardaki ısrarcı ve “hayır” cevabını kabul etmeyen yapı, engellemelerle karşılaşırsa öfke

Yazının Devamı

Ergoterapi nedir?

11 Ocak 2021

Hepinize selamlar kıymetli okurlar,

Son zamanlarda belki de hepinizin sıkça duyduğu bir konu var : "ERGOTERAPİ"

Toplumda bu konunun üzerine eğilen, bu alandaki uzmanların desteğine ihtiyaç duyan birçok kişi var ve bu kişilerin kafalarında, konunun detayları hakkında çok fazla soru işareti bulunmakta. İşte bu yazıda, Ergoterapi ile ilgili tüm detayları bulacaksınız.

Ergoterapi Nedir?

Ergoterapi diğer bir ismiyle "iş ve uğraşı terapisi", bazı yetilerini kaybetmiş bireylerin, rutin yaşamlarındaki aktivitelerini yeniden kazanması ve hayat kalitesini artırması için çalışan, terapi ve rehabilitasyon programıdır.

Hasara uğramış olan, duyusal ve motor becerileri, denge, koordinasyon, kas kuvveti ve görsel algı geliştirme, bu uygulamanın hedefleri arasındadır.

Yapılan çalışmaların sonuçları; bu tedavilerin, hastaların günlük yaşam aktivitelerine katılımını artırdığı ve yaşam kalitelerini yükselttiği yönünde.

Kimlere Uygulanır?

Yazının Devamı

Çocuklarda duygusal gelişim

26 Kasım 2020

Merhabalar Sevgili Okuyucularım,

Bir kişi, olay ya da nesnelerin, bireylerin iç dünyasında oluşturduğu etki, tepki ve izlenime duygu adını veriyoruz. Sağlıklı bir bireyde düşünce ve akıl yürütme süreçleri kadar, duygu ve duygusal süreçler de oldukça önemlidir.

Bireylerin yaşamları boyunca aklı kullanmaları kadar önemli bir diğer konu da duygularını doğru kullanabilmeleridir.

Duygular, çocukların ve yetişkinlerin önceliklerini belirlemelerine, bu öncelikleri planlamalarına yardımcı olur. Duyguların kullanılması ve açığa vurulması bireylerde doğruluk ve gerçeklik akışının sağlanmasını kolaylaştırır. Bundan dolayı duygular ve onların ifade ediliş biçimi sağlıklı bir psikoloji için hayati önem taşır.

Duygular, Dış Dünya ile Bağlantımızı Sağlıyor

Duyguların iletişim kurma, biyolojik ve güdümsel olmak üzere üç temel görevi vardır. Duygularımızı tanımamız, anlamlandırmamız ve doğru bir şekilde yorumlamamız sosyal hayatımızdaki ilişkileri düzenler.

Duygulara yönelik ipuçlarını tanımak ve yorumlamak, duygularımızın

Yazının Devamı

Otizmde aba terapisinin önemi

14 Eylül 2020

Merhabalar Sevgili Okurlarım,

Bugünkü yazımda otizmli çocuklarımızın tedavisinde kullanılan ve erken dönemde yoğun bireyselleştirilmiş eğitim programı olan ABA terapisini ele alacağız.

ABA, bir tedavi yönteminden ziyade bir uygulama metodudur. Uygulamalı Davranış Analizi olan ABA terapisi yeni olduğu düşünülse de, 70-80 yıla yakın bir geçmişe sahiptir.

Otizmli Çocukların Yaşam Kalitesini Artırıyor ABA terapisinde davranış problemlerinin düzeltilmesi ile çocuğun yaşam kalitesinin yükseltilmesi öncelikli hedeftir.

ABA terapisi, otizmli çocukların yetersiz kaldığı becerileri kazanmada kullanılır. ABA terapisi, davranış öncesi ve sonrasında var olan durumların davranışı etkilediğinden yola çıkan bir yaklaşımdır.

Terapide her bir davranışın teker teker öğretildiği ve davranışları alt davranışlara bölüp basitleştirerek otizmli çocuğun anlayacağı hale getirilir.

ABA yöntemi; özellikle istenmeyen davranışları azaltmayı hedefleyen, davranışları analiz ederek, davranışların sıklığını ve şiddetini tespit ederek, buna uygun bir iyileşme programı hazırlar.

Erken Dönemde Eğitim Büyük Önem Taşıyor

Yazının Devamı

Çocuklarda özgüven eksikliği

23 Temmuz 2020

Değerli okurlar, günümüzde sıkça rastladığımız durumlardan biri olan ‘’Özgüven Eksikliği’’ hakkında neler biliyoruz?

Özgüven Kavramında Aile Faktörü

Her anne-baba ve bebek arasında bir bağlanma oluşur. Bebekler, daha çok vakit geçirdiği kişi ile değil, ihtiyaçlarını karşılayan kişi ile arasında sağlıklı bir bağ geliştirir. Bağlanma her ne kadar 0-2 yaşları arasında gerçekleşse de, etkileri çocuğun hayatı boyunca devam eder.

Çocuklar büyüdükçe, yeni şeyler keşfetmek isterler ve sorgularlar. Bu süreçte aileyi büyük bir sorumluluk bekler. Çocuklarımızın sorguladığı, keşfetmek istediği bu dönemde onların sorularını cevapsız bırakmamamız gerekir.

Zamanla yeni davranışlar öğrenen çocukların benlik duyguları da artar. Yeni davranışlar kazanmaya başlayan çocuklara karşı ailelerin tutumu oldukça önemlidir. Ailelerin çocuklarına karşı tutarlı ve kararlı davranmaları yerinde bir davranış olacaktır. Çocuklara karşı aşırı koruyucu ya da katı tutumlarda bulunmak, onlarda yetersizlik

Yazının Devamı

Yeni normalde çocuk psikolojisi

1 Temmuz 2020

Merhabalar Sevgili Okuyucularım,

Yeni Normalleşme süreci ile birlikte hayat, kademeli bir şekilde normale dönüyor. Tüm tedbirler eşliğinde koronavirüs sürecinden normal hayata geçerken, karantina döneminin ve bundan sonraki sosyal hayatın çocukların psikolojisinde yarattığı yıpratıcı etkiler nasıl tamir edilecek?

Bugün sizlere, çocukların oyun terapisi ile nasıl normalleşebilecekleri konusundan bahsedeceğim.

Çocuklarda Psikolojik Sorunlar Yükselişte

Karantina süreçleriyle başlayan ve yeni normal olarak isimlendirilen sürecin çocuklarda yıpratıcı etkilere yol açtı. Tüm dünyayı etkisi altına alan ve hızlıca yaşam şeklimizde değişikleri zorunlu kılan Koronavirüs sürecinin etkileri, ülkemizde giderek azaldı ve büyük oranda kontrol altına alındı.

Yeni normal olarak adlandırdığımız bu yeni dönemde uzun bir karantina dönemini geride bırakan çocuklarda, ciddi bir psikolojik yıpranma yaşandı. Uzun süre evlerde izole yaşam; anksiyete/endişe, sosyal içe kapanıklık, travma sonrası stres bozukluğu, güven eksikliği/depresyon

Yazının Devamı