Alman hakem Knut Kricher karşılaşmanın hemen başında gösterdiği sarı kartla futbolcular üzerinde otorite kurdu, ikili mücadelelere izin vererek maçın tempo kazanmasını sağladı. Honvedli oyuncuların rakibi sindirme taktiğini objektif kararlarla engelledi. Üst üste gelen goller karşılaşmanın tansiyonunu düşürürken, hakemin de işini kolaylaştırdı. Rahat, kendinden emin tavırları ve mükemmel fiziki görüntüsü ile Alman hakem çok kolay bir maç yönetti.
Başarılıydı!
Rus hakem Nikolay İvanov, tecrübesi sayesinde otoritesini kurarak oyunu kontrolü altına aldı. Pozisyonları yakından izledi, avantajlara dikkat ederek karşılaşmanın tempolu geçmesini sağladı. Faul beklentisi içinde kendini yere bırakan oyunculara prim vermedi (Milan Baros gibi).
Oyunun tansiyonunu artıracak hareketlere müsaade etmedi. Sarı kartlarını yerinde ve zamanında kullandı. Netanya takımının kullanacağı serbest vuruş öncesi oyuncular arasında yaşanan tartışmayı önlemek için iki yan hakemin de saha içine girmesi ve İvanov’la konuşmaları iyi bir yardımlaşma örneğiydi.
İspanyol hakem Antonio Rubinos Perez, oynamak isteyen ile oynatmamak arzusunda olan takımın karşılaşmasında deneyimsizliği yüzünden oyunu kontrolünde tutamadı.
İlk yarıda Mustafa Sarp’a arkadan yapılan harekete sarı kartını göstermemesi Tobollu oyuncuları cesaretlendirirken, Galatasaraylı futbolcuları tedirgin etti. İkinci yarının hemen başında ceza alanında Serdar’ın yüzüne yapılan hareketin karşılığı kırmızı kart ve penaltıydı. Aynı oyuncu sakatlanarak karşılaşmayı tamamlayamadı. Yardımcı hakem ile Perez’in bu kritik pozisyonu tespit edememeleri ilginçti.
Sezon başı olması sebebi ile Galatasaray’ın çok zorlandığı karşılaşmadaki acemi yönetim tarzı ile İspanyol hakem ve yardımcıları başarısızdı.
Süper Lig’de ilk yarı tamamlandığında hakem ve yardımcı hakem hatalarından kaynaklanan ve oyunun skoruna etki eden birçok karşılaşma izlemiştik. İkinci devre oynanan maçlarda da benzer durumlar yaşandı. MHK ilk yarıdaki hatalarından ders almadı. Yine aynı hakemler hatalı kararlar verse de, devamlı görev almaya devam ettiler.
Son haftalarda, hakemler üzerindeki baskı ve eleştirilerin azalmasının en önemli nedeni, şampiyonluğa oynayan takımların maçlarındaki hakem ve yardımcı hatalarının bu takımların aleyhine yapılmamasıydı.
İlk yarının son haftalarındaki hakem hataları sonrası kulüp başkanlarının basın toplantıları, sinevizyon gösterileri, taraftarların protesto yürüyüşleri, Futbol Federasyonu önüne siyah çelenk koymalarının ardından gerilen ortamdan eser kalmamasının en önemli nedeni buydu.
Herkes şaibesiz bir lig oynandı söyleminin arkasına sığındı. Hâlbuki değişen hiçbir şey yoktu. Çünkü yapılan masumane hatalar gündemi elinde tutan kulüplerin lehlerine yapılmıştı. Yıllardır değişmeyen durum tekrarlandı.
Büyü
BEŞİKTAŞ-GALATASARAY (M.Kamil ABİTOĞLU)
İlk derbi maçını yönetmenin tedirginliğinden dolayı hatalı kararlar verdi. Ceza alanı önünde Cisse’ye, E.Aşık’ın kayarak yaptığı faul sonrası gösterdiği sarı kart doğruydu. Kaleye olan mesafesi, topun ve oyuncunun yönü dolayısıyla bariz gol şansı yoktu. Beşiktaş’ın ilk golü öncesi Bobo-E.Aşık hava topu mücadelesi sonrası verdiği faul hatalıydı. Yusuf ceza alanına girdiği anda topu Barış’tan kurtardığı anda yerde kaldı. Hafif bir temas var. Penaltı değil ama aldatmadan sarı kart da göstermemeliydi. Sarı kartlı Ernst’in, H.Balta’ya topsuz olarak kasıtlı yaptığı sert hareketi sonrası verdiği faulün devamında 2. sarıdan kırmızı kartını kullanamadı. İ.Üzülmez ceza alanına girdiği anda top kontrolündeydi. Kewell’ın arkadan koluyla iteklemesi sonrası yerde kaldı. Penaltıydı. E.Aşık sarı kartlı oynarken Nobre’yi arkadan formasından çekerek tuttu. 2. sarıdan kırmızı kartla oyundan ihraç edilmeliydi.
SİVASSPOR-G.BİRLİĞİ (Halis ÖZKAHYA)
Ev sahibi takım için çok önemli bir
Mustafa Kamil Abitoğlu avantajlara dikkat ederek oyunun hızını kesmemeye gayret etti. İlk yarıda Beşiktaş ceza alanı içinde Sivok’un uzaklaştırmak istediği top Gökhan Zan’ın kolundan döndü. Mesafe çok yakındı, oyuncu topun koluna çarpmasından kaçamazdı. Devam kararında haklıydı. Ceza alanına girmek üzere olan Cisse’yi, Emre Aşık’ın arkadan kayıp çelme takarak düşürmesi sonrası faul ve sarı kart uygulaması doğruydu.
Beşiktaş’ın attığı ilk gol öncesi Emre Aşık ile Bobo arasındaki hava topu mücadelesinde Bobo’nun düşüşüne aldanarak hatalı karar verdi. Kullanılan atış sonrası Bobo topa kafayı vurduğu anda İbrahim Toraman ve Holosko ofsayt pozisyonundaydı. Ancak Mehmet Topal’a çarparak ağlara giden gol kararı doğruydu. Çünkü Toraman ve Holosko bulundukları pozisyondan oyuna müdahale etmiyorlardı.
Kewell’a, İbrahim Toraman’a yandan kayarak yaptığı faul sonrası sarı kartını da göstermeliydi. Sabri’nin yardımcı hakeme yaptığı aşırı itiraz sonrası sarı kartını yerinde ve zamanında kullandı. Uzatma
TRABZONSPOR-BURSA(Hüseyin GÖÇEK)
Alanzinho’ya ceza alanı içinde M.Keçeli’nin arkadan yaptığı müdahaleyi dışarı taşıyarak frikik verdi. Kritik bir yerdeydi. Penaltı olmalıydı. Havadaki topa yükselen Ö.Erdoğan’ı, G.Ünal topa bakmadan yerde itekledi. Faulü ters verdi. Atışın gol olması ile skora etki eden önemli bir hata yapmış oldu.
GALATASARAY-G.BİRLİĞİ (Koray GENÇERLER)
Galatasaray ceza alanı içinde Mustafa, topu M.Topal’dan kurtardığı anda rakibinin dikkatsiz müdahalesi ile yerde kaldı. Penaltı vermeliydi. Pozisyona yakın olmasına rağmen tespit edemedi.
HACETTEPE-SİVASSPOR (Fırat AYDINUS)
Fırat Aydınus deneyimine rağmen oyunu kontrolüne almakta zorlandı. Faul ve kart uygulamalarındaki tutarsız kararları sebebiyle otoritesini oyunculara kabul ettiremedi. Son dakikada Bilica’nın topu uzaklaştırmaya çalışırken, Petkoviç’in meşin yuvarlağı ceza alanı içinde eline almasında kaleciye pas yorumunu yanlış yaptı. Bilica topu bilerek kalecisine vermedi. Atış sonrası kaleye giden top Sedat Bayrak’a çarparak Murat Sözgelmez’in eline vurdu. Penaltı kararı doğru olmakla beraber, bariz gol şansını engellemekten verdiği kırmızı kart hatalıydı. Golden sonra oyunun kontrolünü tamamen kaybetti. Sivassporlu futbolcuların aşırı itirazlarına duyarsız kaldı. Uzatmanın son dakikası içinde Hacettepeli Tolga’nın akınında yardımcı hakem Kemal Yılmaz ofsaytı tespit edemedi. Pozisyon gol olsaydı çok tartışılırdı.
Bünyamin Gezer karşılaşmanın kontrolünü elinde tutmak amacıyla faul kararlarında çok dikkatli davrandı. Şüpheli pozisyonlara izin verdi. İlk yarıda yardımcı hakeminin uyarısı ile Lugano’ya topa bilerek elle oynamasından, Sivok’a ise Güiza’yı arkadan tutması sonrası gösterdiği sarı kartlarda haklıydı. İkinci devre Beşiktaş’ın attığı üst üste goller ve oyuncuların sadece futbol oynama istekleri ile karşılaşmadaki tansiyon düştü. Ancak oyunun farklı skor durumuna gelmesi motivasyonunu düşürdü. Semih’in arkadan Ekrem’e kasıtlı attığı tekmenin karşılığı kırmızı kart olmalıydı. Güiza, Hakan Arıkan’dan topu kurtardığı anda rakibinin hiçbir teması olmadan penaltı beklentisi içinde kendini yere bıraktı. Güiza’ya sarı kart göstermesi gerekirken, penaltı kararı vermesi yönetimine gölge düşürdü. Bunda en önemli etken oyunun ikinci yarısında yardımcılarla iletişimini sağlamak için kullandığı kulaklığı çakarmasıydı. Tarık Ongun pozisyonu çok daha rahat görebildi. Bünyamin Gezer