Çok ilginç bir ilk yarıydı. Tempolu, hızlı, bol gol pozisyonlu, gollü ve kartlı. Norveçli genç hakem Moen avantajlara dikkat etmesi, pozisyonları yakından izlemesi sayesinde faullerde genelde tutarlı kararlar verdi.
Top oynamak isteyen futbolcu ile oynatmamak isteyeni doğru ayırt etti. Karşılaşmanın sertleşmesine izin vermedi. Otoritesini iki takım oyuncularına da kabul ettirdi. Bekir’e rakibinin ilerlemesini engellemesi nedeniyle yardımcı hakeminin uyarısıyla çıkardığı sarı kartta haklıydı. Sarı kartı bulunan Kazım’a rakibine yaptığı faul sonrası, oyunun çabuk başlamasını engellemek için topu uzaklaştırması ve rakibini tahrik etmesi nedeniyle gösterdiği ikinci sarı kart ve ardından kırmızı kart doğruydu.
İkinci yarı Andre Santos’un topla mücadele etmeden rakibinin yüzüne yaptığı dirsek müdahalesi şiddetli bir hareketti. Kırmızı kart çıkmalıydı. Pozisyonun arkasında kaldığı için göremedi. Yeni değişen kural gereği yetkisi artırılan 4. hakemin görmesi gereken bir pozisyondu. Young Boyslu oyuncuların ceza alanı içinde penaltı beklentisi içinde kendilerini yere atmalarında oldukça dikkatli davrandı. Önder’in doğal pozisyonunda eline çarpan toptaki devam kararında haklıydı.
2010 Dünya Kupası, İspanya’nın zaferiyle sonuçlanırken, zevkli, heyecanlı, mücadeleli maçlara tanık olduk. Vuvuzela, Jabulani ve tartışmalı hakem kararları ise turnuvanın öne çıkan unsurlarıydı. Bu büyük organizasyonda Avrupa’dan 10, Güney Amerika’dan 6, Asya’dan 4, K.Amerika’dan 4, Afrika’dan 3, Okyanusya’dan 2 olmak üzere toplam 29 hakem görev yaptı.
Ne yazık ki hakemler Dünya Kupası’nın kaderini doğrudan etkilediler. Çizgiyi geçmesine rağmen verilmeyen goller, bariz ofsayttan atılan goller, gösterilen ve gösterilmeyen kırmızı kartlar, kırmızı olması gerekirken sarı kart gösterilen pozisyonlar oldu.
Dünyanın en önemli organizasyonunda en üst düzeydeki hakemlerin de maçların skorunu etkileyen hatalar yaptığını izledik. Ve liglerimizi yöneten hakemlerimize haksızlık yaptığımızı anladık.
Çok değil geçtiğimiz yıl hakem hatası ile kaybettiği maçtan sonra “Ülkemize yabancı oyuncu, yabancı teknik direktörler geliyor. Yabancı hakem neden gelmesin” söyleminde bulunan kulüp başkanlarını dinledik.
Şimdi o düşüncede olanlara sormak lazım; “Dünya Kupası’nda görev yapan hangi Avrupalı hakemin maçlarını yönetmelerini isterler?”
Ders çıkarmalılarFutbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ile
2010 Dünya Kupası'nda oynanan maçlarda hakem hataları tavan yaptı.
Arjantin-Meksika maçında Tevez’in attığı ilk gol net ofsayttı ve maçın kırılmasına neden oldu. Stadyumda bulunan dev ekranda pozisyonun tekrarını gören oyuncular, teknik kadro ve Meksikalı seyirciler aşırı tepkide bulunarak İtalyan Hakem Roberto Rosetti’nin kararını değiştirmesi için çok uğraştılar. Ancak başarılı olamadılar.
Rosetti, gol kararını verdikten sonra yardımcı hakeminin yanına gittiğinde pozisyonun ofsayt olduğunu anlamıştı. Yüz hatları bunu belli ediyordu. Belki kendisi de golün tekrarını izleyip gördü. Belki de, diğer yardımcı hakemi veya dördüncü hakemi telsiz sistemi ile kendisini ikaz ettiler. O an çok zor durumdaydı. Gol kararını ofsayt nedeni ile iptal etseydi, daha çok tartışılırdı. Çünkü FIFA maçlarda teknolojinin kullanılmasına asla izin vermiyor. Ve FIFA hakem hatalarının teknolojinin yardımı veya televizyon görüntüleri ile yok edilemeyeceği konusunda kararlı tutumunu sürdürüyor.
Eğer kararını değiştirseydi! Bundan böyle maçlardaki her tartışmalı pozisyon için görüntüler izlenir ve maçlar bitmezdi. Bu da futbolun cazibesini ortadan kaldırırdı. Hakem hataları yok edilemez, ancak
BEŞİKTAŞ-MANİSA (Özgür YANKAYA)
MHK tarafından verilen şansları iyi kullandı. Fiziki görüntüsü, koşu stili, oyuncularla kurduğu sınırlı iletişimi çok iyi. İkili mücadelelere izin vererek oyunu akışına bıraktı. Nihat’ın topu rakibinden kurtardığı anda yerde kaldığı pozisyonu iyi tespit etti. Herhangi bir haksız temas yoktu. Rıdvan’ın ciddi sakatlanmasına neden olan pozisyonda herhangi bir kusuru yok. Simpson’ın niyeti tamamen yandan kayarak topu almaya yönelikti. Bu esnada yerdeki diğer bacağı Rıdvan’ın yerdeki sol ayağına çarpınca çimin de tutması ile genç oyuncunun bileği döndü ve çok şanssız bir şekilde sakatlandı.
GAZİANTEP-GENÇLERBİRLİĞİ (Serkan ÇINAR)
Cem’e hava topuna çıkarken rakibinin sağlığına yönelik sakatlayıcı hareketi nedeni ile çıkardığı kırmızı kartta yanıldı. Cem topa bakarken rakibini görmüyor. Kasıtlı yapılan bir hareket değildi. Mustafa, attığı gol öncesi topu eli ile kontrol etmiyor.
GALATASARAY-ANTALYA (Tolga ÖZKALFA)
Tolga Özkalfa, az düdük çalarak topun oyunda kalması için gayret etmeye çalışsa da devamında avantajlara izin vermeyince maçın temposu düştü. İlk yarıda yardımcı hakem Adil Sinem oynattığı üç kritik Antalyaspor atağında pozisyonları iyi tespit etti.
Tek hatası Necati’ye kaldırdığı hatalı ofsayt bayrağıydı. Gollük bir ataktı. Jo’yu arkadan çekerek tutan Yalçın’a gösterdiği kart doğruydu. Jo’nun attığı gol öncesi önündeki Jedinak’ı elleri ile iteklemesi nedeniyle iptal kararında haklıydı. Necati, ceza sahası önünde topu kurtardı. Caner vücudu ile koşu yolunu kapatmak istedi. Rakibinin hafif temasını hisseden Necati topa yönelmek yerine kendini kolayca yere bıraktı. Devam kararı kanımca doğruydu.
Ali Zitouni’nin kaleye çektiği şut, kolu vücuduna yapışık ve doğal pozisyondaki Caner’in elinden döndü. Devam kararı yerindeydi. İkinci yarıda da ceza alanı içinde yaşanan tartışmalı pozisyonlar vardı. Emre-Erhan çarpışması ile Tita’nın verkaç sonrası iki oyuncunun arasında yerde kalması sonrası oyunu devam ettirmesi doğru bir karardı. Sabri’nin Tita’ya yaptığı hareket sonrası çıkardığı sarı kart doğruydu.
Maçı genelde kontrolünde tutan Özkalfa, fauller ve kart uygulamalarında iki takım
UEFA Avrupa Ligi yarı finalini başarı ile yöneten Cüneyt Çakır, kariyerindeki ilk final karşılaşmasında kendinden emin ve rahattı. Oynayan ve izleyenlere güven verene bir yönetim ortaya koydu.
İki takım futbolcularının da iyi niyetli oynama isteğini anlayınca ikili mücadelelere izin verdi. Avantajlara dikkat ederek maça tempo kazandırdı. Kale alanı önündeki Volkan-Umut ile ceza alanı dışındaki Lugano-Umut mücadelelerindeki devam kararı doğruydu.
Emre’yi yaptığı faullerden sonra uyardı. Tecrübeli oyuncuya Alanzinho’ya arkadan kayarak yaptığı kontrolsüz harekette ise çıkardığı sarı kartta haklıydı. İlk yarının sonlarında Alanzinho’nun kaleye vurduğu top, yakın mesafeden ve topun koluna çarpmasından sakınan Bilica’nın eline çarptı. Çarpma yorumu kanımca doğruydu.
Ceza alanı içinde Colman’ın topu elle kontrol ettiğini yardımcı hakemi ile birlikte tespit edemedi. Hızla atağa kalkan Vederson’un koşu yolunu kapatan Serkan’a çıkardığı kart doğruydu. Umut’u arkadan itekleyen Bilica’ya çıkardığı sarı kartında haklıydı, bariz gol şansı yoktu. Ceza alanı içine havadan atılan topta Song ile Güiza, topla oynama niyeti olmadan birbirlerini tutuyorlardı. Çakır kararını Song’un lehine kullandı.
ANKARAGÜCÜ-TRABZON (M.Kamil ABİTOĞLU)
İki takımın da ligdeki konumları itibarıyla rahat olan müsabakada futbolculara kararına itirazdan dolayı çıkardığı sarı kartlar otoritesini kabul ettirememesinden kaynaklandı. Burak’a aldatmadan sarı kart gösterdi. Köşe vuruşu kullanılırken aklına geldi. Oyunu endirekt serbest vuruşla başlattı. Top taca çıktı. Rothen eliyle gözlük işareti yaparak kararına itiraz etti. Sarı kartı doğru kullandı. Oyunu taç atışı ile başlatması gerekirken endirekt serbest vuruşla başlatarak tecrübesine yakışmayan önemli bir hakem hatası yaptı.
FENERBAHÇE-ESKİŞEHİR(Bülent YILDIRIM)
Ev sahibi takımın mutlak kazanma isteği ve seyircisinin desteği maçın tansiyonunu yükseltmişti. Hata yapmama tedirginliği nedeniyle faul ve kart uygulamalarında tutarlı değildi. Futbolda fiziksel temas oyunun doğasında vardır. Kural haksız fiziksel temasın cezalandırılmasını belirtir. İlk gol öncesi Alex-Volkan ikili mücadelesindeki faul kararında Alex faul almaya çalışan oyuncuydu. Volkan’ın teması ile hareketi engellenmemişti. Yeri iyi olmasına rağmen Alex’in düşüşüne aldandı. Yerden kayarak topu almaya çalışan Sezer’e, Alex’in temaslı hareketi net bir faul ve karttı.
BEŞİKTAŞ-SİVASSPOR (Kuddusi MÜFTÜOĞLU)
Karşılaşmanın başından itibaren Beşiktaş seyircisinin yaptığı çirkin tezahürat hem futbolcuları hem de kendisini etkiledi. Ceza alanında Sivok, arkadan topa yetişme olanağı yokken yaptığı kontrolsüz hareketle Cihan’ın baldırına temas ederek pozisyonu kaybetmesine neden oldu. Penaltı ve bariz gol şansını engellemeden kırmızı karttı. Fink’in topsuz Sedat’a yaptığı harekete sarı kartını da kullanmalıydı. Bobo ceza alanında topu kurtardığı anda Yasin’in baldırını koşu yoluna koyması neticesi yerde kaldı. Penaltıydı. Maçın bitiş düdüğünü çaldıktan sonra Beşiktaşlı futbolcuların toplu itirazlarında bilhassa İ.Üzülmez’in sportmenlik dışı davranışlarına sarı kartını göstermeliydi. Yardımcı hakeminin uyarısı ile Bobo’ya çıkardığı sarı kart doğruydu.
GENÇLERBİRLİĞİ-ANTALYA (Barış ŞİMŞEK)
Karşılıklı ataklar halinde geçen karşılaşmada iki takım için de verdiği objektif kararlarla başarılıydı.
KAYSERİSPOR-MANİSA (Fırat AYDINUS)