Metin Tokat

Metin Tokat

mtokat@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

2010 Dünya Kupası, İspanya’nın zaferiyle sonuçlanırken, zevkli, heyecanlı, mücadeleli maçlara tanık olduk. Vuvuzela, Jabulani ve tartışmalı hakem kararları ise turnuvanın öne çıkan unsurlarıydı. Bu büyük organizasyonda Avrupa’dan 10, Güney Amerika’dan 6, Asya’dan 4, K.Amerika’dan 4, Afrika’dan 3, Okyanusya’dan 2 olmak üzere toplam 29 hakem görev yaptı.
Ne yazık ki hakemler Dünya Kupası’nın kaderini doğrudan etkilediler. Çizgiyi geçmesine rağmen verilmeyen goller, bariz ofsayttan atılan goller, gösterilen ve gösterilmeyen kırmızı kartlar, kırmızı olması gerekirken sarı kart gösterilen pozisyonlar oldu.
Dünyanın en önemli organizasyonunda en üst düzeydeki hakemlerin de maçların skorunu etkileyen hatalar yaptığını izledik. Ve liglerimizi yöneten hakemlerimize haksızlık yaptığımızı anladık.
Çok değil geçtiğimiz yıl hakem hatası ile kaybettiği maçtan sonra “Ülkemize yabancı oyuncu, yabancı teknik direktörler geliyor. Yabancı hakem neden gelmesin” söyleminde bulunan kulüp başkanlarını dinledik.
Şimdi o düşüncede olanlara sormak lazım; “Dünya Kupası’nda görev yapan hangi Avrupalı hakemin maçlarını yönetmelerini isterler?”

Haberin Devamı

Ders çıkarmalılarFutbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ile MHK Başkanı Oğuz Sarvan’a artık büyük görev düşmekte.
Sezon öncesi Dünya Kupası’nda görev yapan hakemler ile Süper Lig’de bulunan hakemlerin yönetimlerini kıyaslayan görsel bir çalışma yapılmalı, futbol ailesi ile paylaşılmalıdır.
Dünya Kupası finalini yöneten Howard Webb, İngiltere’nin profesyonel hakemlerinden. Yani hakemlerin profesyonel olması bile hataları engellemiyor. Esas sorun hakemlerin, futbolun hızına ayak uyduramamasından kaynaklanıyor. En üst düzeyde maçlarda bile hakem hatalarının olabileceği gerçeği apaçık ortada. Şimdi, Futbol Federasyonu’muzun yaşanan bu sıcak tartışmalardan ders çıkarıp yeni sezon öncesi acilen önlem alması gerekiyor.

Federasyon göreve

Güvensizlik sorunu var
Kamuoyunda hakemlerimize duyulan bir güvensizlik sorunu var. Ancak bu güvensizlik kişilikleri ile ilgili değil. Deneyimleri ve kabiliyetleri ile ilgili. Bir kere şunu kabul etmek durumundayız. Cüneyt Çakır’ın, Yunus Yıldırım’ın, Kuddusi Müftüoğlu’nun, Fırat Aydınus’un, Bülent Yıldırım’ın, M.Kamil Abitoğlu’nun, Bünyamin Gezer’in ve daha isimlerini sayabileceğim birçok hakemimizin, Dünya Kupası’nda görev yapan Howard Webb’ten, Roberto Rosetti’den, Marco Rodriguez’den, Massimo Busacca’dan, Frank de Bleeckere’den, Wolfgang Stark’tan eksiği yok.
Hata yapmıyorlar mı? Yapıyorlar. Ama hepsi futbolun içinde olan insani hatalar.

Haberin Devamı

Yapılması gerekenler
1- Futbol Federasyonu’nun ve MHK’nın hakemlere güvenmesi ve arkalarında durduklarını hissettirmesi en önde gelen görevdir.
2 -Kaybedilen her maçtan sonra hakemlerin kişiliklerine yapılan ağır eleştirilere karşı önlem almalılar.
3- Sadece saha içindeki görevlerine odaklanmaları için ortam hazırlanmalı. (Örneğin nerede kalacakları, nasıl gidecekleri, ücretlerini ne zaman alacakları, giysilerini nereden temin edecekleri ile ilgilenmemeliler.)
4- Sezon öncesi hakemler ile tüm kulüp başkanları, teknik direktörler ve takım kaptanları bir araya getirilmeli, Dünya Kupası’nda yaşanan hataların konuşularak karşılıklı güvenin sağlanacağı bir ortam hazırlanmalı.
5- Yazılı ve görsel medya ile daha yakın temas kurulmalı. Kararlar, MHK görüşü olarak hemen açıklanmalı. Böylece herkesin farklı yorum yapması engellenmeli.
6- Hakemlerin kasıtlı hata yapmalarının mümkün olamayacağı, bunun tespit edilmesi halinde en ağır yaptırımın uygulanacağı net olarak açıklanmalı.