Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eski Yunan’da çok akıllı adam vardı. İlk feylesoflardı bunlar. Ve galiba, söylenmesi gereken en önemli şeylerin çoğunu söylediler.
Şimdi felsefe, modern klasik müzik gibi, çok az kişinin anladığı bir hal aldı. Önemsizleşti.
Eski Yunan’da, 2600 yıl kadar önce başladığında ise, birçok kişinin anladığı ve paylaştığı bilgi arayışı ve sevgisi idi. Bir öğreti ve diyalogdu. Filozof “bilgi seven kişi” idi.
Felsefenin başlaması ve Sokrat, Plato ve Aristo dönemlerinde en üste ulaşması ile eski Yunan demokrasisi ile aşağı yukarı eşzamanlıdır.
Demokrasi eski Yunan’da filizlendiği için felsefe orada başladı.
Demokrasi insanlık tarihinde belki de ilk defa özgür düşünmeyi mümkün kıldı. Atina’da ve diğer şehir demokrasilerinde düşünürlerin, düşüncelerini, herhangi bir despotun ideolojisine veya keyfine göre ayar etmek ya da etmeyerek canlarından veya özgürlüklerinden olmak gibi bir dertleri yoktu.
Bir ikinci neden eski Yunan’ın tanrısız bir yer olmasıydı. Daha doğrusu birçok tanrı vardı ama bunlar insanın biraz daha gelişmiş modeli idiler. Daha sonra, tek tanrılı dinlerin getirdiği yasaklar ve günahlar kataloğu yoktu. Kısıtlayıcı ve cezalandırıcı bir ruhban sınıfı da.
Batı felsefesi Yunan felsefesinin dipnotundan başka bir şey değildir, derler. Fizik, matematik, botanik, astronomi v.s. gibi birçok bilim dalının temeli de o zaman atıldı.
Lafı biraz uzattım. Başa döneyim. Söylenmesi gereken akıllı lafların çoğu binlerce yıl önce edildi.
Bu laflardan birini eden Solon’dur. Solon’a göre “Kanunlar örümcek ağı gibidir. Güçsüz veya önemsiz bir şey içine düştüğünde sımsıkı kavrar. Güçlü bir şey düştüğünde delinir ve serbest kalır.”
Yani, yasalar güçsüzler içindir. Güçlüler, her zaman, bir yolunu bulup kendilerini yasaların pençesinden kurtarır.
Solon milattan önce 638-558 arasında yaşayan bir devlet adamı, yasa koyucu ve şairdi. Atina demokrasisinin temelini atan kişi olarak biliniyor.
O gün için, belki de ilk defa söylenmiş bu sözleri, günümüzde (ve her zaman) geçerli bir hayat gerçeğidir.
Geçmişi tarayıp akıllı adamların sözlerini okuduğumuzda anlaşılan gerçek dünyanın, insanların her devirde aynı olduğudur. Solon hayata dönseydi ne AKP onu şaşırtırdı, ne Erdoğan, ne Kılıçdaroğlu, ne kürtaj tartışması, ne PKK, ne yolsuzluk, ne demagoji, ne gelir dağılımı dengesizliği, ne harcama çılgınlığı, ne de Suriye’de olan olaylar. Ne de despotluk.
Bütün bunlar onun zamanında da vardı ama başka isimler ve maskeler altında.
Oyuncular değişiyor ama oyun hep aynı.
Eski Yunan’da demokrasi halkı bunaltan despotlara karşı bir tepki olarak ortaya çıktı. Ve yarattığı despotlar tarafından yok edildi.
Ağlaşmaları Erdoğan’ın kızgın atıp tutmalarından daha da sıkıcı hale gelen liberallere v.s. hatırlatırım.