Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir partinin çoğunlukla yeniden iktidara getirildiği bir seçimden sonra ortalığın süt liman olması lazım. Ama durum seçim öncesi gibi karışık, belirsiz ve çalkantılı. Hükümet seçimlerde hiç konu etmediği, milletin de fazla önemsemediği iki konuyu gündeminin ilk sırasına koydu: Türban yasağını kaldırmak, anayasayı değiştirmek. Bu arada uluslararası finansal sistem, patlamaya hazırlanan bir yanardağ gibi derinlerden gürültüler veriyor ve duman çıkarıyor.Sorun ABD mortgage piyasasında kredi kullanan züğürt Amerikalıların taksitlerini ödeyememelerinin sorunu olmaktan çıktı. Meçhul bir istikamete doğru ilerliyor. Boş gazeteci lafı değil yazdıklarım. Finansal çalkantı, aç köpekbalığı gibi, bir gün bir koyda, ertesi gün başka bir koyda ortaya çıkıp onun bacağını, bunun kolunu koparıp kayboluyor. Dünyanın en akıllı merkez bankacıları, ekonomi analistleri gidişatı tahmin etmekten aciz. Bildikleri, işin sonunda değil başında olduğumuz.Müdebbir bankacılığın beşiği sayılan İngiltere'de banka benzeri bir kuruluş batma sinyalleri verince Merkez Bankası sistemdeki bütün tasarrufları garanti aldığını açıkladı. Oysa daha beş on gün önce Merkez Bankası Başkanı böyle bir şeyi kesinlikle yapmayacağını açıklamıştı. "Türkiye topun ağzındaki ilk ülkedir, onun için çok dikkatli olmak lazım, hemen mikro reformları yürürlüğe koymak lazım..." diyeceğim ki ama daha önce ben de başkaları da bin defa söyledi. Seçimlerin ardından iki ay geçti. Piyasa ekonomik program derdinde, hükümet dertsiz başını derde sokma peşinde. Bu ortamda Türkiye, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi için referandum yapacak. Ardından yeni anayasa için referandum yapacak. Ardından mahalli seçimler olacak.AKP'yi halk ilk fırsatta türbanı serbest bıraksın ve Anayasa'yı değiştirsin diye yeniden seçmedi. Her şeyden önce ve her şeyin üstünde istikrarı ve ekonomik kalkınmayı sürdürsün diye seçti.Hasan Cemal, Süleyman Demirel'e soruyor:"Türban (yasağı) kalksın mı?"Demirel cevap veriyor:"Kalksın mı, kalkmasın mı değil bugün mesele. Lazım mı, değil mi? Bugünkü ortam böyle bir yasağın kalkmasını ne kadar kabule hazır?.. Esas mesele budur.""Peki, ilke olarak kalksın mı?" diye ısrar ediyor Cemal. Demirel de ısrar ediyor."Türban yasağının kalkması doğru mu, eğri mi yerine, bugün kalkması lazım mı, değil mi sorusunu düşünmekte yarar var. Türkiye'nin o kadar çok meselesi var ki çözüm bekleyen... Yalnız türban için anayasa değişikliğine gidilir mi?"Demirel'in mesajı çok açık ama anlamak için dogmatik değil pragmatik olmak lazım: Politikada, bir şeyin doğru olması o şeyi yapmanın doğru olduğu anlamına gelmez, diyor Demirel yarım yüzyılın tecrübesiyle.AKP beş yılın deneyimiyle ve zafer sarhoşluğuyla bunu anlayamaz. Referandum yapılacak mmunir@milliyet.com.tr NOT: İntihalle ilgili bazı e-postaları bugün milliyet.com.tr'de yazımın altında bulabilirsiniz. Bu konuyu deşmeye devam edeceğim.