Geçen ay Türk Telekom’un halka arzının yapılması konusu sallantıdaydı. Uluslararası atmosfer bozuktu. İçeride, Türkiye, âdeti olduğu veçhile, kendi imalatı bir siyasi krize girmek için kendi kuyusunu kazıyordu. Yatırımcıların satın alma iştahı olmayabilir, satışa sunulan yüzde 15 devlet hissesine tatminkâr talep gelmeyebilirdi.
Güvendiğim bir piyasa gözlemcisi, talep gelmeyeceğine o kadar emindi ki TT arzı yapılırsa Taksim’de şapkamı yerim dedi. (Tamam, tamam, merak etme adını kimseye söylemeyeceğim. Herkes yanılabilir. TT Genel Müdürü Paul Doany bile arzdan sonra “Yapılabileceğini sanmıyordum” demiş.)
Ama, Dubai, Riyad, Londra, Frankfurt, Stockholm, New York, Boston gibi finans merkezlerindeki “roadshow”larda yatırımcılarla konuşan bankaları hoş bir sürpriz bekliyordu.
“Son derece olumlu tepkiler aldık” dedi bu sunumlardan birine katılan bir yetkili.
“Nitekim belirlenen fiyat seviyesinin en üstünde fiyat geldi.”
Sonuçta, Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci yeşil ışık yaktı. Arz edilen hisselerin neredeyse beş misli talep geldi. Bugüne kadar Türkiye’de yapılmış olan en büyük halka arz başarıyla sonuçlandı.
“Süper bir şey” diye konuştu satışın Türkiye ayağını yürüten Garanti Yatırım Genel Müdürü Metin Ar.
Para artık onlarda
TT halka arzının iyi gitmesi Türkiye için bir tür güvenoyu oldu. Bu, uluslararası risk iştahının azaldığı bir ortamda Türk varlıklarına karşı talebin yüksek olduğunu gösteriyor. Bunun anlamı, yabancı yatırımcılar açısından Türkiye’nin kaçılan değil gelinen bir yer olmaya devam ettiğidir -hiç olmazsa değerli, uzun vadeli potansiyeli olan şirketler açısından.
TT’nin hem değerli hem de potansiyeli olan bir şirket olduğu kuşkusuz. Yüzde 55 kontrol hissesi Lübnan Suudi şirketi Saudi Oger’in elinde bulunan TT faaliyet gösterdiği sabit telefon sahasında tekel konumunda. Türkiye’nin en kârlı şirketlerinden biri ve tekel özelliğini muhafaza ettiği sürece (AKP hükümeti bunda kararlı görünüyor) yüksek oranda kârlı olmaya devam edecek.
Uzmanlara göre, halka arzla ortaya çıkan rakamlar yüzde 55 kontrol hissesi 2005’te 6.5 milyar dolara satılan Türk Telekom’un üç yıldan az zamanda yüzde 25 oranında değer kazandığını gösteriyor.
Halk açık TT, İMKB’nin kurallarına uymaya başlayacağı için şeffaflık, hesap verebilirlik gibi konularda daha iyi bir pozisyona gelecek.
Yeni hissedarlar arasında ağırlıklı olarak Arapların bulunmasını, yadırganacak değil, sevinecek bir olgu olarak yorumlamak gerekir. Para artık oralarda. Dünyanın siklet merkezi değerli hammadde sahibi olan ülkelere kayıyor. Körfez’den ne kadar yatırım çekersek Türkiye için o kadar iyi.