Başbakan gelecek ay nükleer santralın temelini atacağını açıklarken AtomEnergoProekt (AEP) adlı Rus şirketinin uzmanları Mersin Akkuyu’da mühendislik ve jeolojik yapı araştırması yapıyorlardı.*
St Petersburg merkezli AEP Ruslar tarafından finanse edilip yapılacak santralın baş mimarıdır.
Çalışmalarının amacı, inşaata başlamadan önce bölgenin jeolojik yapısını, muhtemel deprem ve tsunami tehlikesini, çevre ile olan ilişkiyi, ne tür bir temel gerektiği, santralın nereye yerleştirileceği gibi konuları tespit etmektir.
Araştırma sonuçları santralın dizaynında ve inşaat Türk makamlarından alınacak inşaat izni başvurusunda kullanılacak.
Şirket araştırmalarını Temmuz 2012’ye kadar bitirmeyi ümit ettiğini söyledi.
Bu araştırmalar tamamlanmadan inşaata başlanabilir mi?
“Bu araştırmalar bitmeden inşaat yapılamaz” diye konuştu nükleer enerji konularında uzman bir kaynak. “Araştırmadan ‘yer yanlış, burada santral yapılamaz’ sonucu çıkmayacağını kim garanti edebilir?”
Demek ki yapılacak temel atma töreni inşaat izni alınmamış, hatta inşaat izni almak için gerekli jeolojik vesaire çalışmaları yapılmamış bir nükleer santral için yapılacak.
Bunda şaşacak bir şey yok. Bu konuda köklü bir Türk siyaset geleneği var. Geçmişte Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan gibi liderler de finansmanı ve hatta projesi olmayan birçok temel atmanın kahramanı olmuşlardı.
2001 krizinden sonra Uluslararası Para Fonu IMF’nin baskısıyla yapılan yeni ihale kanunu finansmanı hazır olmayan projelerin başlatılmasını yasakladı. Bu madde AKP iktidara geldikten sonra değiştirildi.
Erdoğan temellerini attığında, Samsun -Ceyhan boru hattının, Ilısu Barajı’nın Gebze-İstanbul otoyolunun da finansmanı yoktu.
Mersin’de tsunami olur mu?
Bu arada, düzeltilmesi gereken genel bir yanlış kanaat Akdeniz’de tsunami olamayacağıdır.
Prestijli Nature Geoscience adlı bilim dergisine göre, 21 Temmuz 365’te doğu Akdeniz’de meydana gelen bir tsunami güneyde İskenderiye’den kuzeyde Adriyatik sahilindeki Hırvatistan’a kadar binlerce kişinin ölümüne ve kentlerin yok olmasına neden oldu.
Tsunamiyi meydana getiren deprem Girit adasını deniz seviyesinden 10 metre yukarı kaldırdı.
Doğu Akdeniz’deki ikinci bilinen tsunami 8 Ağustos 1303’te meydana geldi.
Bu da gösteriyor ki, diyor dergi, Yunan adalarının bulunduğu bölgedeki fay hatları Doğu Akdeniz için bir tsunami tehlikesi oluşturuyor olabilir.
“Analizleri yapan İngiltere’nin Cambridge Üniversitesi’nden Profesör Beth Shaw’un sonuçları doğruysa bölgede yeni bir tsunami her an yeniden beklenebilir” diyor Prof. Fuat İnce. “Ancak jeolojik zaman süreleri söz konusu olduğunda ‘her an’ birkaç gün sonra da olabilir, birkaç yüzyıl sonra da.”
*http://www.rosatom.ru/
Düzeltme: Dünkü yazımda Akkuyu’da kullanılacak reaktör tipinin belli olmadığını yazdım. Bu yanlıştır. VVER-120, yeni model reaktörler kullanılacak.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024