Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Duydunuz değil mi? Birkaç gün önce kabul edilen bir yasaya göre artık Hint parlamentosundaki sandalyelerin üçte biri kadınlara ayrılacak.
Yasanın kabul edilmesi kolay olmadı. Oylamadan önceki görüşmelerde yedi milletvekili meclis başkanına saldırdı. Masasının üzerindeki evrakları yırtıp yerlere attılar.
Görüşmelerin devam edebilmesi için, asayişle görevli yüzden fazla mavi üniformalı memurun gelip onları zorla dışarı atması gerekti.
Sükûnet sağlandıktan sonra teklif 186 lehte, bir aleyhte oyla kabul edildi.
Tasarının yasalaşması için daha birkaç engelin aşılması gerek. Ama aşılacağı kesin. Ezilen ve aşağılanan bir sınıf olan Hintli kadınların siyasi süreçte seslerini daha güçlü bir biçimde duyurmaları konusunda hükümet partisi ile ana muhalefet partisi arasında uzlaşma var.
Bizde herhangi bir konuda böyle bir şeyin olmasının imkânsız olduğunu herhalde benden duymanıza gerek yok.

Uygarlıktan uzak
Türkiye’de kürsüye saldıran veya saldırmaya eğilimli çok milletvekili var ama uzlaşmaya yatkın varsa kendini çok iyi saklıyor.
Uzlaşmaya yatkın olmamak demokrasiye yatkın olmamak demektir, aslında. Uzlaşma demokrasinin diğer adıdır.
Hükümetin önerdiği anayasa değişikliklerine karşı muhalefetin tepkisini izliyorsunuzdur. Saçma sapan laf çok ama ortaya bir uzlaşma metni çıkarmak için en ufak bir gayret yok.
“AKP’nin önerilerine evet diyeceğimize askeri cuntanın anayasasıyla yönetiliriz” kafasındalar. Ve bu kafada oldukları için de ülke neredeyse 30 senedir uygarlıktan uzak bu metne tahammül etmek zorunda.

Kadınlarımız eziliyor
Beni yanlış anlamayın. Hükümetin hazırladığı metnin veya izlediği yöntemin mükemmel olduğunu iddia etmiyorum. Ama hiç olmazsa bir şeyleri değiştirmeye çalışıyorlar.
Bu çalışma neden bütün tarafların üzerinde uzlaşabileceği bir girişim haline gelmesin?
Aksi, sinirli, suratsız, sığ, kavgacı politikacılara tahammül etmek Türk olmayı mutsuz bir varoluş biçimi haline getiren en önemli etkenlerden biridir.
Bizim kadınlarımız da eziliyor ve aşağılanıyor. Başlık parasına satılıyorlar. Namus cinayetlerine kurban gidiyorlar, esir hayatı yaşatılıyorlar. Okutulmuyorlar. Çalıştıklarında erkeklerden daha az para alıyorlar. Şiddete maruz kalıyorlar. Erkeklere hizmet etmek zorunda bırakılıyorlar.
Ama Meclis’teki sandalyelerin üçte birinin kendilerine ayrılması için daha çok beklemeleri gerekecek.
Liberal bir anayasa için ise rahat olabilirsiniz... Onu beklemeye hiç gerek yok.