Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Eylülde Türk Telekom özelleştirmesinin ardından üç yıl geçmiş olacak.  Ancak, bu alışverişle ilgili soruların ve dedikoduların ardı kesilmiş değil. Bunların aydınlanması iyi olurdu. Çünkü bu özelleştirmede hükümetin ekonomi yönetiminin kalitesi ve hatta dürüstlüğü konusunda belirleyici ipuçları var.
Ne yazık ki bunlar ilelebet karanlıkta kalabilir. AKP iktidarında devlet denetim mekanizmaları güçsüzleştirildi. Örneğin, bazı yasa değişiklikleriyle, Kamu İhale Kurumu’nda murakabe zayıflatıldı. Bakanlıklardaki denetçilerin ise kendi bakanlarının işlemlerini sorgulaması söz konusu değil.
Cumhurbaşkanlığı’ndaki Devlet Denetleme Kurulu’nun durumu da tarihinin en parlak dönemini yaşamıyor. Necdet Sezer zamanında her ne kadar çelimsiz ve etkisiz olsa da bu kurul çalışıyordu.
Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olduktan sonra Devlet Denetleme Kurulu törensel bir statü kazandı. Gül’den, kısa bir zaman öncesine kadar üyesi olduğu bir hükümetin işlemlerini inceletmesini beklemek ne kadar gerçekçi olur?

Kurumlar vergisi indirildi

Gül’ün cumhurbaşkanı olmaması gerektiğinin önde gelen nedenlerinden biri onun yönetiminde Devlet Denetleme Kurulu’nun fonksiyonlarını yitirecek olmasıydı. Nitekim yitirdi.
TT özelleştirmesinin öncesiyle ve sonrasıyla ilgili birçok soru var. Bu aşamada öncelerin üzerinde durmanın fazla anlamı yok. Ama özelleştirme sonrasında olanlar (ve olmayanlar) hâlâ önemli. Çünkü bunlar durumu ve geleceği belirliyor.
İşte sorulardan bazıları:
İhaleden birkaç ay sonra kurumlar vergisi yüzde 30’dan yüzde 20’ye indirildi. TT’nin yeni sahibine senede 400 milyon dolar avantaj sağlayan bu indirim ihale öncesinde yapılsa veya açıklansa belki de şirkete 6.5 milyar dolar yerine 8.5 milyar dolar fiyat alınabilirdi. Neden yapılmadı?
İhale aşamasında Meclis gündeminde üst sıralarda olan ve piyasanın serbestleşmesinin teminatı olan “elektronik haberleşme yasa tasarısı” neden ihale sonuçlandıktan sonra gündemden çıkarıldı?

Kablo TV altyapısı

İhale öncesinde TT’den ayrılan ve ihale sonrasında ayrıca satışa sunularak piyasaya rekabet getirmesi planlanan Kablo TV altyapısı neden 2.5 senedir satılmıyor?
Özelleştirmeden önce kamu tekeli olan TT, özelleştirmeden sonra özel sektör tekeli haline geldi. Rekabet Kurumu neredeyse üç senedir neden hiçbir müdahalede bulunmuyor?
Görünmez bir el sanki de TT’nin olabildiğince ucuza satılmasını, satıldıktan sonra da alıcısına olabildiğince çok kâr getirmesini sağlamak için ayarlamalar yaptı.
Doğru mu yanlış mı? Kim araştıracak?
Sayın Cumhurbaşkanı’na TT konusundaki merakı gidermesini rica etsek acaba Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirir mi, yoksa rahmetli İhsan Sabri Çağlayangil’in sözleriyle, “Merak etmeye devam buyurun” mu der?