Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan geçenlerde verdiği bir beyanatta İstanbul’a üçüncü köprü ihalesi için ilan verme aşamasına yaklaştıklarını belirtti.
“Altı milyar dolarlık yarış için ilgi büyük görünüyor” dedi.
İhale ile İtalya, Fransa, Çin, Japonya, Koreliler ilgileniyormuş. Türkiye’den Doğuş, Tekfen, Yüksel, Nurol, Limak, Cengiz proje üzerinde çalışıyormuş.
“İlanlar çıktığında şirketlerin ilgisi ihtirasa dönüşür” dedi Turhan.
Bunun böyle olacağına şüphem yok. Karayolları, yap-işlet-devret denklemine göre yapılacak köprü ve bağlantı yolları için geçiş garantisi verecek. Belli miktarda aracın geçiş parasını, araçlar geçsin geçmesin ödeyecek. Yani, kâr garantisi verecek.
Bu dolaylı olarak Hazine garantisi demektir. Bu da proje için banka finansmanı bulmanın su içmek kadar kolay olacağı anlamına geliyor.
Müteahhitler akın edecek
Kârın ve kredinin garanti olduğu bir projeye kim gitmek istemez? İhtiras kelimesi az geliyor. İlanlar çıktığında ellerinde dosyalar Karayolları’nın kapısından akın edecek müteahhitleri sıraya sokmak için çevik kuvvet çağırmak gerekebilir.
Geçiş garantisinin bir anlamı daha var: Köprü ve güzergâh seçiminin yanlış yapılmış olduğu.
Eğer üçüncü köprü doğru yere, yani diğer iki köprünün arasına, planlanmış olsaydı trafik hazır olacak, geçiş garantisine ihtiyaç duyulmayacaktı. Ama köprü şehrin kuzeyine, nüfus yoğunluğunun düşük olduğu bir yere kondurulmak isteniyor. Buradaki köprü banka finansmanı bulamaz, talibi de olmaz.
Güzergâhın ve üzerinde dayandırıldığı hesapların yanlış olduğunun ikinci bir kanıtı daha var: Devlet Planlama Teşkilatı’nın güzergâhı yanlış bulması.
DPT’ye göre Karayolları’nın yaptığı geçiş hesapları doğru değildir. Ve proje İstanbul’un trafik sorununa katkıda bulunmayacak.
ÇED düğümü
Karayolları çevre etki değerlendirmesine ihtiyaç görmemektedir. DPT kesinlikle bu değerlendirmenin yapılmasını istemektedir.
DPT bu konudaki görüşlerini yazılı olarak Karayolları’na bildirdi.
Üçüncü köprü ve bağlantı yollarının gerçekleştirilmesi için Yüksek Planlama Kurulu kararı alınmasına gerek var. Karayolları buna yönelik başvurusunu Devlet Planlama Teşkilatı’na (DPT) 14 ay önce yolladı. Ama olumlu cevap almadı.
DPT ile Karayolları’nın görüşleri o kadar taban tabana zıttır ki uyuşturulması mümkün değildir. İstanbul’un trafiğini rahatlatmak Karayolları’nın projesinin birinci amacı değildir. Birinci amaç köprüyü boş bir alana kondurarak gayrimenkul rantı yaratmaktır. DPT’nin böyle bir derdi yoktur.
Turhan DPT’nin isteklerini yerine getiremez. Çünkü o zaman köprünün yerini değiştirmek zorunda kalacak. Ama bu yeri Başbakan tayin etti ve sadece o değiştirebilir.
Düğümü Başbakan çözecek.
Nasıl?
Herhalde, her zaman nasıl ise öyle.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024