KKTC: Yanlış üstüne yanlış

Başbakan Tayyip Erdoğan’a Kıbrıs konusunda kim akıl veriyorsa yanlış veriyor.
Dün aniden Lefkoşa Büyükelçisi Kaya Türkmen’in geri çekilip yerine TC Yardım Heyeti Başkanı Halil İbrahim Akça’nın atanması, KKTC ile TC arasındaki gerginleşen havada yapılabilecek en büyük hata idi.
Bu atama hem zamanlama, hem atanan kişi, hem de atamanın stili bakımından yanlıştır.
Bundan dört beş ay önce KKTC Ankara’ya yeni bir büyükelçi yolladığında, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ortalığı kaldırıp oturtmuştu. Büyükelçilerin yabancı bir başkentte göreve başlanması için alınması gereken agreman, yani “bizim için sorun değil, söz konusu kişiyi yollayabilirsiniz,” kâğıdı alınmamıştı. Böyle bir şey olmadan ne cesaretle Lefkoşa Ankara’ya büyükelçi yolluyordu?
Kıbrıslı elçi iki ay bekletildikten sonra kabul edildi.
Dün Akça atanırken bırakın agremanı Kıbrıslılara haber bile verilmedi.
Onun hakkında Ankara’ya yolladığı şikâyet mektuplarından, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Akça’yı istemediği bilinmesine rağmen.

‘Kemer sıkma’nın mimarı
TC Yardım Heyeti Başkanı olarak Akça, Türkiye’nin KKTC’ye empoze ettiği üç yıllık kemer sıkma programının mimarı ve yürütücüsüdür. Başarılı olmaya başlamasına rağmen, programa bütün siyasi partiler ve halk karşıdır.
Akça istediklerini elde etmek için aynen 2001’de IMF’ni Türkiye’ye yaptığı gibi sopa ve havuç taktiği uygulamak zorunda kaldı. Birtakım kararlar alınmadan ve yasalar geçmeden kesenin ağzını açmadı. Bu onu sevilmeyen adam yaptı.
Geçen hafta yapılan mitingin ilk hedefi Akça’nın programı idi.
Türkiye Akça’yı büyükelçi olarak atayarak Kıbrıslılara ekonomik programın taviz verilmeden uygulayacağı mesajını verdi. Bunun yanında, miting ertesinde hem Cumhurbaşkanı Eroğlu’na, hem iktidardaki Ulusal Birlik Partisi’ne, hem mitinge katılan muhalefet partilerine, hem de halka, “Siz onu yaparsanız ben de bunu yaparım,” mesajı verdi.

Arkasında Cemil Çiçek var
Akça’nın Lefkoşa Büyükelçisi olması 2009 başında gündeme gelmiş, ama hükümetteki iç dengeler nedeniyle gerçekleşmemişti. Bugün gerçekleşiyor olmasının arkasında Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Çiçek var. Çiçek ekonomik program konusunda daha yumuşak davranılmasına taraftar olan Büyükelçi Kaya Türkmen’den memnun değildi. Mitingi fırsat bilerek hem ondan kurtuldu, hem adamını onun yerine atadı, hem de hiç sevmediği Kıbrıslılara bir “ders” verdi.
Akça deneyimli, iyi ve dürüst bir bürokrattır. Hazırladığı programın popüler olamaması iyi ve sonuç alıcı olmadığı anlamına gelmez. Ama bu onun bugünlerde adanın en az sevilen Türk’ü olduğu gerçeğini de değiştirmez.
Atanması ona da yapılmış bir kötülüktür. AKP ile Kıbrıslı Türkler arasındaki tansiyonun artması işini daha da zorlaştıracaktır. Mevcut hava içinde, Kıbrıslılar onu büyükelçi değil vali olarak görecek.
“Türkiye 37 senede yaptığı hakaretin hepsini bir günde bize yaptı,” diye konuştu bir kaynağım.
Bir tek kazanan var. Rumlar. Yakında Avrupa Birliği’nin başkanlığını devralacak olan Rumlara Erdoğan bundan büyük bir hediye veremezdi.