Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yaşayan en şık gazeteci olan Güneri Cıvaoğlu ile erkek giyimi konusunda kılıç sallamak istemem.
Ama Yeni Şafak yazarı Taha Kıvanç’la yaptığı ve Rahmi Koç’un da adının geçtiği kahverengi kostüm/süet ayakkabı düellosuna ansiklopedik bir katkıda bulunmak istiyorum.
Konu şu: Kahverengi kostüm giyilmeli mi? Kahverengi veya süet ayakkabı giyilir mi?
Cevapları Sezar’ın hakkını Sezar’a vererek başlamak istiyorum.
Bir erkek için kahverengi kostüm giymenin yol kenarına bırakılmış bir ceset olarak bulunmaktan kötü olduğu gerçeğiyle Türkiye’yi tanıştıran bankacı Erol Aksoy’dur.
İngiltere’de bir bankanın şubelerinde veznedarlara koyu gri, kahverengi ve lacivert elbise giydirilir. Müşterilerin istatistiki olarak kahverengili veznedarlara gitmedikleri gözlemlenir. Psikologlar tarafından yapılan test kahverenginin insanlara güven telkin etmeyen bir renk olduğunu ortaya çıkartır.
70’lerin sonunda Garanti Bankası genel müdürü iken Aksoy bunu bir yabancı dergide okur. Garanti şube müdürlerinin bulunduğu bir toplantıda anlatır. 

Kahverengi kuralı biraz gevşedi
Haber duyulur ve efsaneye dönüşür. Bazıları Aksoy’un kahverengi giyen müdürleri azarladığını veya kovduğunu anlatır. Aksoy dün gülerek bana bunun doğru olmadığını söyledi. “Hikâyenin yayılması neticeyi elde etti” dedi.
Rahmi Koç, Güneri Cıvaoğlu ve Erol Aksoy tanıdığım en şık erkekler arasındadır.
Ama ben gene de onları değil, erkek giyiminde stil ve zarafet ikonası olan İngiliz kraliyet ailesini rehber almak istiyorum.
Kahverengi kostüm kraliyet gardırobunun no-no’larının başında gelir. Ancak bu kural sadece şehirde geçerlidir. Taşradaki hafta sonu evlerinde veya malikânelerde toprak ve yeşille uyum halinde olan kahverengi ve tonlarını giymek serbesttir. Yeşil ve hatta sarı bile giyilebilir, aşırı tonlara veya gülünç karelere kaçmamak şartıyla.
Süet ayakkabı da no-no’dur. Yakın zamanlara kadar kahverengi ayakkabı da giyilmezdi. Ancak bu kural biraz gevşedi. 

Ölçüsü kaçırılan bir şey...
Kadife, hangi renk olursa olsun, bayrak direğiyle bile dokunulmayacak kumaşlar arasındadır.
Ve, buraya kadar gelmişken, birkaç nokta daha: Siyahı cenaze levazımatçıları ve garsonlar giyer. Çorap, pantolonun renginde olur. Beyaz çorap sadece tenis oynarken giyilir. Cep mendiliyle kravat aynı olmaz. Sirkte palyaço değilseniz, ipek olmayan kravat takmaktan kaçının. Sadece pamuklu kumaştan yapılan gömlek giyin.
Şıklık, her şey gibi, ölçüsü kaçırılabilen bir şeydir. Zarif olmak şık olmaktan iyidir. Bankacı veya prens değilseniz veya gülünç olmaktan korkmuyorsanız yukarıdaki kuralların tamamına veya bir kısmına boş verebilirsiniz.

Haberin Devamı

NOT: Geçen hafta yazdığım, “AKP, ihale yasasında elliden fazla değişiklik yaptı ve buna kimse itiraz etmedi” konulu yazılarıma Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası “Biz ettik” diye itiraz etti. Mektuplarını bugün milliyet.com.tr’de çıkan yazımın altında bulabilirsiniz. Beni ikna edemediler, belki sizi ederler.

Haberin Devamı

“ODAMIZA YAPILAN HAKSIZLIKTIR” 

Sayın  Münir, 23 Mayıs 2008 tarihinde Milliyet'teki köşenizde yer verdiğiniz Kamu İhale Kanunu üzerine yazdıklarınıza cevaben bu yazıyı kaleme alma gerekliliği duyuyoruz. “AKP neden Kamu İhale Yasası'nı elli defa değiştirdi?” başlıklı yazınızda tekrar gündeme taşınan Kamu İhale Kanunu hakkındaki  eleştirilerinizi sunmaktasınız. Kamu İhale Kanunu'nda değişiklik yapılması 2002'den bu yana aralıklarla gündeme taşınmaktadır ve sizin de belirttiğiniz gibi 15. kez değiştirilmesi söz konusudur.

Haberin Devamı

 Kamuya ait hizmet alım satımları için bu kadar önemli bir konuda yeterince söz söylenmemiştir. Ancak, gerek Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, (TMMOB) gerekse bu birliğe bağlı Harita ve Kadastro Mühendisleri Odamız süreci yakından takip ederek, gerekli çalışmaları yerine getirmiştir.

 2002 yılında 4734 Sayılı Kamu İhale Yasası'nın gündeme gelişi ile birlikte hem TMMOB hem de Odalar gerekli tepkilerini ortaya koymuşlardır. Ardından 2003 yılında yapılacak değişikliklere yönelik değerlendirmelerimiz ve doğrudan maddelere yönelik teknik önerilerimiz olmuştur. Yine, 3 Haziran 2005'de 4734 ve 4735 sayılı Kamu İhale Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'na ilişkin TMMOB görüşü Kamu İhale Kurumu'na iletilmiştir.  2 Şubat 2007 tarihinde TBMM Başkanlığına iletilen "Kamu İhale Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi", sözü edilen ve uygulamada yaşanılan sıkıntılardan hareketle TMMOB ve Odamız tarafından oluşturulan görüş, öneri ve raporlar yok sayılarak, dikkate alınmayarak düzenlenmiştir. Bu durumu da Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olarak yasal süreci anlatan basın açıklamasıyla dile getirdik; değişiklik ısrarlarını göz önünde bulundurduğumuzda çalışmalarımızın çok da dikkate alınmadığı gerçekliği ortadır. Ancak gerek TMMOB ve gerekse Odamızın yasanın ilk çıkışı ile birlikte yasa değişiklikleri de dahil yaşanan sıkıntıları dile getiren rapor ve görüşleri olmasına rağmen ilgi tarihli yazınızda sessiz kaldığımız yönündeki ifadeleriniz hem TMMOB hem de Odamıza yapılan bir haksızlıktır.

 Önümüzdeki dönemde de sorumluluk sahibi bir meslek kuruluşu olarak üzerimize düşeni  yerine getirmeye çalışacağız. İlgili meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı bu süreçlerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesinin ve şeffaflığının garantisidir. Ne yazık ki, yaşananlar bizim talep ettiğimiz yönde değil, sermaye gruplarının çıkarları doğrultusunda olmuştur. Bu durumda yapılması gereken değişiklik tasarısının neler getirdiğini geçmişte de yaptığımız gibi basına ve kamuoyuna duyurarak, sosyal ve siyasi hayata seyirci değil, dahil olmaktır.

TMMOB
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI
MAYIS 2008