LEFKOŞA
Kıbrıs’ta iki milyon dönüm civarında terk edilmiş mülk var. Bu mülkün yüzde seksene yakın bölümü güneye göç eden Rumların arkada bıraktıkları mallardır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, kamu arazilerini saymazsak, neredeyse yüzde doksan oranında Rum malları üzerine kuruludur.
Bu malların tapuları büyük oranda Kıbrıslı Türklere ve Türkiye’den gelen göçmenlere dağıtıldı. Kuzeyin sosyal ve ekonomik dokusu bu mallar üzerine kuruldu.
Ancak, uluslararası hukuk nezdinde bu dağıtım yasal değildir, mallar eski sahiplerine ait olmaya devam ediyor. Nitekim Rumlar müzakerelerde topraklarının tamamını geri istemekte, 1974’ten önceki tapu düzenine geri dönülmesini talep etmektedir.
Bu Türk tarafının kabul edebileceği bir öneri değildir. Çünkü neredeyse 40 yıldır süren bir düzenin değişmesi, Kıbrıslı Türklerin yeniden yerlerinden sökülüp sıfırdan başlaması anlamına gelmektedir. Birleşik Kıbrıs için iki toplumlu ve iki bölgeli bir yapının öngörülmesi zaten bunu imkânsız kılmaktadır.
Birbirine taban tabana zıt bu iki görüş yıllarca müzakereleri düğümledi. Şimdi yeni bir aşamadayız. Türk tarafı, iki hafta kadar önce sunduğu önerilerle, soruna ilk defa her iki tarafın da kazançlı çıkacağı bir formül getirdi.
Bu formülün nüvesini Türklerin güneyde bıraktığı mallar meydana getirmektedir. Bölünmeden sonra Larnaka, Limasol, Baf gibi kentlerde ve kimisi karışık kimisi salt Türk nüfuslu köylerdeki Türk malları yıkılmaya terk edildi. Rumlar büyük bir hızla gelişirken bu malları büyük oranda yok saydılar. Birçok Tük köyü tarla veya dağ haline geldi.
Türk tarafı ‘Buralar geliştirilsin’ diyor
Türk tarafının önerisi bu mallarının tamamının kurulacak ortak bir şirketin mülkiyetine verilmesi ve geliştirilmesidir. Beyoğlu ve Galata’yı düşünün. Yıllarca döküntü halinde olan bu semtler nasıl yenilenerek İstanbul’un en aranan ve pahalı yerleri arasına girdilerse, Rum tarafındaki birçok Türk semti ve köyü de aynı rönesansı yaşayarak büyük değer kazanabilirler.
Türk tarafı buraları geliştirilsin ve Rumlara kuzeyde bıraktıkları mallara karşı buralarda kat, ev veya dükkân mal verilsin, diyor.
Öğrendiğime göre bu dönüşümün başlamasını sağlayacak parayı ödemeye hazır devletler de var.
Bu önerinin ikinci bir faydası, yaratacağı inşaat faaliyetiyle Rum tarafında savsaklayan ekonomiye büyük canlılık getirecek olmasıdır.
“Bu formül ile Rum mallarının üçte biri, Türk mallarının tamamı hallolur” diye konuştu önerinin mimarlarından ve mülk konusunda müzakerelerde Türk tarafını temsil eden Serden Hoca. “Geriye kalan tüm mallar iade, tazminat ve sınır düzletmesiyle hallolur.”
Rumlar bu güne kadar önerileri ne kabul ne de reddetti. Reddetmek kolay değil çünkü önerilerin mimarları arasında dünyaca ünlü uzman ve hukukçular var. Birleşmiş Milletler ve birçok Batılı devlet önerilerin arkasında duruyor, tartışılmasını istiyor. “Kabul ederlerse sorun çözülür” dedi bir kaynak. “Reddederlerse çözüm istemedikleri ortaya çıkar. O zaman da artık dünya bizi görmemezlikten gelemez.”
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024