Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu’ndan geçen hafta yayımlanan Kars yazılarım hakkında bir mektup aldım. Geniş bir özetini aşağıda yayımlıyorum. Tamamına yakını ve diziyle ilgili birkaç başka okuyucu mektubu milliyet.com.tr’de, yazımın altında okunabilir.
“Diyorsunuz ki: ‘Kars -Türkiye’nin kendi gibi- acemi ve üçkâğıtçı bir doktorun eline düşmüş hasta gibidir. Bu doktor, yani Ankara’daki ve Kars’taki siyasiler ve bürokratlar, hastayı tedavi etmek bir yana teşhis etmekten acizdirler. Bu hem yerel, -yani belediye- hem de Ankara hükümet bağlamında geçerlidir.’
“Emeğe birazcık saygılı olun lütfen. İnternette yapacağınız küçük bir araştırmayla kamuoyunun yakından tanıdığı muhalif yanları öne çıkan pek çok yazar, sanatçı onlarca ismin kentteki çarpıcı değişimle ilgili söylediklerini okuyabilirsiniz.
“Ben söylediğiniz gibi “köklü bir aileye” sahibim ama zengin bir iş adamı olamadım. Hele, hele Belediye Başkanı olduktan sonra varlığımın önemli bir bölümünü kaybettim. 13 işyerim elimden çıktı. Pek çok ay aldığım maaşı hemşehrilerimle paylaştığımı tüm Karslılar bilir.
‘Çelişki içinde değilim’
“Ermenistan sınır kapısıyla ilgili söylediklerimde bir değişiklik yok. Her şeyim şeffaf, açık ve kamu oyunun önünde.. Eskiden tek seçeneğimiz bu kapının açılmasıydı. Şimdi yeni bir fırsat yeni bir olanak doğdu. Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Ermenistan sınır kapısının alternatifi oldu...
“Diyorsunuz ki: “Alibeyoğlu çelişki içinde bir adam. Bir yandan ‘şehrin dinamiklerini harekete geçiremiyoruz, ticaret olmayan yerde hiçbir şeyden bahsedemezsiniz’ diyor. Diğer yandan, ‘Kars’ın Kafkasya’nın Davos’u olacağını söylüyor.”
“...bu söylediklerimde hiçbir çelişki yok. Çelişki içinde olan ben değilim. Ben şu andaki durumla ilgili bir saptama yapıyorum. Ama bu yapı değişecek. Yaptıklarımız yapacaklarımızın, değiştirdiklerimiz değiştireceklerimizin teminatı.
“Tarihsel ve kültürel mirasın korunması açısından çok önemli bir seferberlik başlattık. Uygulamalarımız başka kentlere örnek oldu. Sit ilan ederek koruma altına aldığımız 310 eser aslına uygun restore ediliyor.
‘Uygun kredi bulduk’
“Cadde sokaklarda duran minibüs ve otobüsler şehrin trafiğini mahvetti. Ulaşımı engelliyor. Çok katlı otopark bunun için gerekli. Sözünü ettiğiniz ve size göre “gereksiz” olan projeler, Kars için yaşamsal önem taşıyor. Bu projelerimizi gerçekleştirmek için çok uygun koşullarda kredi bulduk.
...doğalgaz çalışmaları yolların bozulmasına ve alt yapının kötüleşmesine neden oldu. Yağmurlar bu sene haziran ayının sonuna kadar sürdüğü için asfaltlama çalışmalarımız temmuz ayına sarktı. Şimdi Kars’a yeniden gelseniz o gördüğünüz bozuk yolların hepsini onardığımızı ve asfalt attığımız göreceksiniz.
Altın Kaz Film Festivalini Ankara Sinema Derneği ile birlikte gerçekleştiriyoruz ve biz bu festival için Antalya ve Adana gibi çok büyük organizasyonlar yapmıyoruz. Sizin deyiminizle “astronomik paralar” harcamıyoruz.
“Kars’ta çok büyük bir hareketlilik var. Kenti görmeye gelerek büyüsüne kapılan ya da değişimi görüp hayran olanların Kars’la ilgisi gün geçtikçe artıyor.”
Kars’ın gerçek Yüzü: Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu’nun mektubu
2-4 Temmuz 2008 tarihli Milliyet Gazetesindeki "Gezi Notları" başlıklı yazı dizinizi okudum şoke oldum.
Bu nedenle ekteki dosyada yer alan Kars gerçeklerini sizinle paylaşmak istiyorum.
Saygılarımla.
Naif ALİBEYOĞLU
Kars Belediye Başkanı
Metin Bey, Gezi Notları’nı okuyup da size ulaşamayan hemşehrilerim beni aradılar. Önceki yıllarda bir belgeselin gösterimi ardından Erzurum’da halkın çekimi yapan Japon televizyonculara “Velilerimiz dururken delilerimizi konuşturdunuz” diyerek gösterdikleri tepkiyi hatırlattılar.
Diyorsunuz ki: “…Kars -Türkiye’nin kendi gibi- acemi ve üçkağıtçı bir doktorun eline düşmüş hasta gibidir. Bu doktor –yani Ankara’daki ve Kars’taki siyasiler ve bürokratlar- hastayı tedavi etmek bir yana teşhis etmekten acizdirler. Bu hem yerel, -yani belediye- hem de Ankara hükümet bağlamında geçerlidir.
Emeğe birazcık saygılı olun lütfen. İnternette yapacağınız küçük bir araştırmayla kamuoyunun yakından tanıdığı muhalif yanları öne çıkan pek çok yazar, sanatçı onlarca ismin kentteki çarpıcı değişimle ilgili söylediklerini okuyabilirsiniz. Uzağa gitmeye gerek yok. Gazeteniz Milliyet’in arşiv görevlisinden 14 Aralık 1989 tarihli sayısını isterseniz, manşette verilen "50 milyarı olan Kars’ı alabilir Satılık şehir” haber, size gelinen noktaya gösterecek en önemli kanıttır.
Ben söylediğiniz gibi “köklü bir aileye” sahibim ama zengin bir iş adamı olamadım. Hele, hele Belediye Başkanı olduktan sonra varlığımın önemli bir bölümünü kaybettim. 13 işyerim elimden çıktı. Pek çok ay aldığım maaşı hemşehrilerimle paylaştığımı tüm Karslılar bilir.
Ermenistan sınır kapısıyla ilgili söylediklerimde bir değişiklik yok. Her şeyim şeffaf, açık ve kamu oyunun önünde.. Eskiden tek seçeneğimiz bu kapının açılmasıydı. Şimdi yeni bir fırsat yeni bir olanak doğdu. Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu Ermenistan sınır kapısının alternatifi oldu…
Diyorsunuz ki: “Alibeyoğlu çelişki içinde bir adam. Bir yandan ‘şehrin dinamiklerini harekete geçiremiyoruz, ticaret olmayan yerde hiçbir şeyden bahsedemezsiniz’ diyor. Diğer yandan, ‘Kars’ın Kafkasya’nın Davos’u olacağını söylüyor.”
Sayın Münir, bu söylediklerimde hiçbir çelişki yok. Çelişki içinde olan ben değilim. Ben şu andaki durumla ilgili bir saptama yapıyorum. Ama bu yapı değişecek. Tıpkı geçmişte değiştirdiklerimiz gibi. Zira, bizim yüreğimiz var… Azmimiz var… Heyecanımız var. Hayallerimiz var. Yaptıklarımız yapacaklarımızın, değiştirdiklerimiz değiştireceklerimizin teminatı.
Tarihsel ve kültürel mirasın korunması açısından çok önemli bir seferberlik başlattık. Uygulamalarımız başka kentlere örnek oldu. Sit ilan ederek koruma altına aldığımız 310 eser aslına uygun restore ediliyor. Global Heritage Fon ve Harvard Üniversitesi’nden bu projelerimiz için kaynaklar sağladık. Bu bağlamda, restore edilen hamamlar ve Namık Kemal’in evi görenleri etkileyecek ve değişimi ortaya koyacak türden. Kısaca sizin sözünü etiğiniz projeler sağlanan yerel ve uluslararası kaynaklardan karşılanıyor. Yine bu çerçevede TURSAB “Aynalı Köşk”ü restore ediyor. Bu projelere gelen paraları başka alanlara kaydırma olanağımız yok.
Cadde sokaklarda duran minibüs ve otobüsler şehrin trafiğini mahvetti. Ulaşımı engelliyor. Çok katlı otopark bunun için gerekli. Sözünü ettiğiniz ve size göre “gereksiz” olan projeler, Kars için yaşamsal önem taşıyor. Bu projelerimizi gerçekleştirmek için çok uygun koşullarda kredi bulduk. Bilindiği gibi bu tür projelerde sağlanan krediler sadece söz konusu yatırımlar için kullanılıyor. Yani bu parayı başka önceliklerimize harcayama, başka sorunları çözme şansımız yok.
Konuşmamda da belirttiğim gibi doğalgaz çalışmaları yolların bozulmasına ve alt yapının kötüleşmesine neden oldu. Yağmurlar bu sene haziran ayının sonuna kadar sürdüğü için asfaltlama çalışmalarımız temmuz ayına sarktı. Şimdi Kars’a yeniden gelseniz o gördüğünüz bozuk yolların hepsini onardığımızı ve asfalt attığımız göreceksiniz.
Altın Kaz Film Festivalini Ankara Sinema Derneği ile birlikte gerçekleştiriyoruz ve biz bu festival için Antalya ve Adana gibi çok büyük organizasyonlar yapmıyoruz. Sizin deyiminizle “astronomik paralar” harcamıyoruz. Festival bağlamında çekilen film ve belgeselleri finanse eden kurumlar var.
Kars’ta çok büyük bir hareketlilik var. Kenti görmeye gelerek büyüsüne kapılan ya da değişimi görüp hayran olanların Kars’la ilgisi gün geçtikçe artıyor. Pek çok sanatçı gibi Cem Yılmaz ve Şener Şen’in Kars’a gelip günlerce burada kalmaları hayranlıklarını belirtmeleri bize göre çok anlamlıdır.
Tüm bunlar bir yana, daha birkaç gün önce Hürriyet Treni’nin Kars’tan hareket etmesi münasebetiyle kentimize gelen Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet Gazetesinin genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün yanı sıra pek çok yazar ve sanatçının Kars’la ilgili basına yansıyan açıklamaları sizin tespitlerinizle örtüşmediğini hatırlatmak istiyorum.
Saygılarımla.
Naif ALİBEYOĞLU
Kars Belediye Başkanı
*****
Ankara Sinema Derneği Başkanı Dr.Ahmet Boyacıoğlu’nun mektubu
Kars’a yaptığınız geziyle ilgili olarak Milliyet gazetesine yazdığınız yazıyı ilgiyle okudum. Son altı yılda birçok kez Kars’a gitmiş ve bu kentte çeşitli etkinlikler düzenlemiş bir kişi olarak bazı konulara açıklık getirmek gerektiği düşüncesindeyim.
Öncelikle size kendimi tanıtayım. Ben Ankara Sinema Derneği’nin Başkanı’yım. Ankara Sinema Derneği 14 yıldır Anadolu’nun birçok kentinde Gezici Festival’i düzenliyor. 2003 yılından bu yana Kars kenti de festivalimizin uğrak yerlerinden biri. Yazınızda “astronomik bütçeli” olarak tanımladığınız Gezici Festival (Altın Kaz Film Festivali), Kültür ve Turizm Bakanlığı, Statoil ve Akman Holding’in katkılarıyla ve Kars Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenleniyor. Festival geçen yıl Kars’tan başka Ankara, Samsun ve Saraybosna kentlerine de konuk oldu.
Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor ki Gezici Festival Türkiye’deki diğer sanatsal etkinliklerle kıyaslandığında oldukça mütevazi bir bütçeyle düzenleniyor. Eğer dilerseniz festivalin bütçesiyle ilgili tüm belgeleri size yollayabiliriz. Yazınızın alt metninde fakir bir kentin kültür sanat etkinliklerine ihtiyacı olmadığı anlamı çıkıyor.* Oysa biz son iki yıldır Kars’ta 120 genç sinemacıyı bir araya getirdik, sinema ile ilgili seminerler, atölyeler düzenledik. Geçen yıl festival sırasında Orhan Pamuk’un Kar romanından yola çıkılarak yabancı yönetmenler tarafından sekiz kısa film çekildi, ayrıca Kars üzerine üç belgesel yapıldı. Bütün bu etkinlikleri yapmak için gerçekten “astronomik bütçelere” gerek yok. Kars’ta kaldığınız süre içinde fark etmişsinizdir, bu kentte dört-beş liraya öğle yemeği yemek mümkün. Ayrıca Kars’ta sanata gönül vermiş herkes festivalin bir parçası oluyor.
Yazınızda Belediye Başkanı Naif Bey’i de sıradan bir politikacı, acemi bir Belediye Başkanı olarak niteliyorsunuz.** Son 14 yıl içinde Türkiye’nin birçok kentinde (Bursa, İzmir, Mersin, Çanakkale, Gaziantep, Kayseri, Diyarbakır, Van, Samsun, Eskişehir, Ankara, İstanbul, Malatya, Batman, Adana, Isparta, Antakya, Erzurum, Konya) sinema etkinlikleri düzenledik. Kıyaslama yaptığımızda Naif Bey’in bizim için son derece önemli bir yeri var. Benim tanıdığım en çalışkan ve kentini seven Belediye Başkanı olduğunu söyleyebilirim. Sanırım sizi yanlış bilgilendirmişler. Naif Bey gerçekten kenti için canla başla çalışan, bütün olanaklarını Kars için kullanan ve bunu büyük bir özveri ile gerçekleştiren bir insan. Belediye Başkanı seçildikten sonra kentte yaşanan olumlu değişiklikleri fark etmemek mümkün değil. Birçok kentin belediye başkanının adını bilmeyebilirsiniz ama Naif Bey çok iyi tanınan ve icraatıyla kentini bir yerlere getirmeye çalışan bir insan. İki kez Ankara’daki büyükelçileri Kars’a davet etti. Başlangıçta ben bile buna ne gerek var diye düşündüm. Ancak daha sonra Avrupa Birliği’nden ve birçok ülkeden sağladığı dış kredilerle Kars’a yaptığı katkıları görünce bu düşüncemin ne kadar yanlış olduğunu anladım.
Naif Bey, bir yandan Kars’taki altyapı hizmetlerini düzeltmeye çalışırken öte yandan da insanlara Kars’ın Türkiye’deki diğer kentlerden bir eksiği olmadığını anlatmak çabasıyla kültür ve sanata ağırlık veriyor.
Metin Bey, sizin de çok iyi bildiğiniz bir özdeyiş vardır. “Yiğidi öldür ama hakkını ver”.
Umarım bu yazıdan sonra Kars üzerine bir kez daha düşünürsünüz.
(Metin Münir’in Notları:
*Yazımda “fakir bir kentin kültür sanat etkinliklerine ihtiyacı olmadığı anlamı” çıkartılacak herhangi bir şey yoktur.
**Yazımda böyle bir “niteleme” yoktur.)
*****
“Ne güzel anlatmışsınız”
Ne güzel anlatmışsınız Kars’ı ve Kars’ı örnek alarak aslında Türkiye’nin nasıl yönetildiğini.
AS
*****
“Firavunlar yaşıyor”
Bugünkü yazınızı okudum çok beğendim. İnanın Kars hakkında bilmediğiniz o kadar çok şey var ki, anlatsam ciltler dolusu kitaplar yazılır. Telefon numaranız olsaydı çok şe anlatırdım. Sadece özet olarak şunu söylemek istiyorum: Hitlerler, Stalinler, firavunlar yaşıyor.
GM