ANTALYA
Biliyorsunuz. İyiler ölünce cennete gider, kötüler cehennemlik olur.
Bilmediğiniz üçüncü bir kategori var.
Çok kötülük yapanlar.
Onlar öldükten sonra Milliyet’in ekonomi sayfalarında köşe yazarı olmak üzere dünyaya geri gönderilirler.
Donanımsız ve dürüstlük yoksulu siyasi kadroların ve bürokratların ülkenin potansiyeline ulaşmasını engellemek yaptıkları beceriksizlikleri ve akılsızlıkları izlemek için.
Ve bunun üzerinde herhangi bir şekilde etkili olamamanın çaresizliğini yaşamak için.
Geçen gün Antalya’da işadamlarının sorunlarını dinlerken bu gerçeği bir defa daha kavradım.
Kim zengin olacak?
Pahalı ve kıt gıda dönemine giriyoruz. Bazı ülkeler tarım ürünlerinden zengin olacak. Bazı ülkelerde, Haiti’de olmaya başladığı gibi, halk sokaklara dökülecek, açlıktan ölecek.
Türkiye’nin bu ülkelerden hangisi olacağını hükümetin alacağı önlemler tayin edecek.
Hükümet önlem alıyor mu?
İstanbul Tarım Genel Müdürü Rıza Akıncı ve Grow Fide sahibi Hasan Ünal’dan öğrendiğimize göre, cevap “hayır”dır. Hollanda’da bir tek şirket bütün Antalya’nın tamamından fazla tarım ürünü ihraç ediyor. Antalya çok daha fazla üretebilir ve ihraç edebilir ama yapmasına olanak sağlayacak önlemlerin alınacağına dair bir emare yok.
Yabancıların Türkiye’de konut alabilmesi için ordu komutanlıklarından izin gerekir. Her konut için ayrı ayrı başvuru ve inceleme yapılır. İncelemeler altı ay sürebilir. Tahmin edebileceğiniz gibi, parasını ödeyip konuta sahip olmak için altı ay beklemek isteyenlerin sayısı fazla değildir.
AYT İnşaat’tan Özay Çelik’ten bu yüzden Antalya’da binlerce konutun satılmayı beklediğini öğrendik.
Avrupa’da yabancılara gayrimenkul satmak için askerden izin alınması gereken tek ülke Türkiye’dir.
Bu, Soğuk Savaş günlerinden emekli bir paranoyadan başka bir şey değildir.
Gıda pazarlaması yapan Dempaş şirketinin sahibi Gökalp Diçman, pirinç, yağ, bakliyat gibi bazı gıda maddelerinde bir yıldan az bir zamanda ortalama yüzde altmışlara varan fiyat artışları olduğunu anlattı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin, stoklarını hükümet dostu tüccarlara nasıl ucuza sattığını duyduk.
Antalya Turistik Otelciler Birliği Başkanı Sururi Çorabatır otelciler adına ağıt yaktı. Toplantıdaki en kıdemli işadamı, Anteks Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çalık tekstil sektörüne kasidesiyle katkıda bulundu.
Ve ilk defa “kriz” kelimesinin telaffuz edildiğini duydum. Kendi adını taşıyan bir reklam ajansı çalıştıran Nilgün Doğan, “Başka yerleri bilmem ama Antalya ekonomik krize girdi” dedi. “On liralık kısa ilan parasını tahsil etmek için üç dört defa adam yolluyorum.”
Ölünceye kadar politikacıların ateşinde kebap olacaksın Metin Münir. Kötülük yapma, köşe yazarı olarak geri dönme.