Geçen hafta bir yazımda iktidarın dini inanç ile rüşvet almayı nasıl bağdaştırdığını sormuştum. “Ben aynı soruyu samimi olduğum bir Nurcuya sordum” diye yazdı bir okuyucum.
Şu cevabı almış:
“Peygamber efendimiz ihtiyacı için hazineden para alırdı. Dolayısıyla, halka hizmetle mükellef ve Peygamber’in temsilcisi niteliğinde olan siyasetçilerin Hazine’den para alması mubahtır ve hatta Peygamber sünnetidir.”
Bir diğer okuyucum şöyle diyor:
“Öncelikle, ülkemiz laik bir sistemle yönetildiği ve İslami düzen geçerli olmadığı için Darülharp’tir. Dolayısıyla Hazine’ye şu veya bu şekilde toplanan para ganimet sayılır. Bunun kurallara uygun şekilde aslan payının emire (yönetim), yüklüce kısmının askere (tarikatlar), küçük bir kısmının halka (gariban oy veren) dağıtılmasında dini bakımdan sakınca yoktur.
“Doğru dürüst iş yapanlar genellikle dini kurallara uygun yaşamayan gâvurlar olduğundan bunlardan cihada yardımcı olacak rüşvet, bahşiş, hediye adı altında para almak sevaptır.
Hele bir de bu paraların kırkta biri zekât olarak Kuran kurslarına, takunyalı talebe yurtlarına, türban takma şartıyla gariban varoş kızlarına verilirse, analarının ak sütü kadar helal olur. Artık afiyetle yiyebilirler.
Gidecekleri cennetteki hurilere nasıl davranacaklarının ön çalışmalarını bu dünyada yapabilirler.
“İnançları için bu kadar canla başla çalışan müminlerin hem kendi hem de çoluk çocuklarının rızıklarının Allah tarafından bu kadar bereketli kılınmasının şaşılacak bir tarafı yoktur.
“Lütfen milyonlarca Müslümanın canı yürekten kabul ettiği ‘Hasetlik etme ne olur, çal(ış) senin de olur” sözünü dikkate alalım.”
Kurumsallaştıralım
Burası bir hurma cumhuriyeti olmadığına göre, eğer bunlar doğruysa, bu işi kurumsallaştıralım arkadaşlar.
Diyanet İşleri Başkanlığı bir açıklamayla rüşvet ve yolsuzluğun mubah ve sünnet olduğunu kayda geçirsin. Ya da Başbakan “ulema”dan fetva alsın.
Meclis, rüşvet ve yolsuzluk gelirlerine katma değer vergisi koysun.
Elde edilen gelir Türk-İş’in “açlık ve yoksulluk sınırı” olarak belirlediği aylık 715 ile 2.329 lira arasında olup da en az üç çocuk sahibi olan ailelere dağıtılsın.
Viagra verebiliriz
Aynı gelir düzeyinde olup da iktidarsızlık nedeniyle üç çocuk yapmaya muktedir olamayanlara kurulacak özel bir fondan bedava Viagra sağlansın.
Bu şekilde dinciler Hazine’den doya doya nemalanarak inançlarının icaplarını yerine getirir. Dinci olmayanlar da rüşvetin kurumsallaşıp vergiye tabi tutulmasını laikliğin icabı olarak kabul edip tatmin olurlar.
Ne diyorsunuz?
Yok eğer durum bu değilse, belki Diyanet İşler Başkanlığı bizi aydınlatır.