Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP kurultaya giderken AKP ekonomik rekora koşuyordu.Ekime kadar geçen dokuz ay içinde ekonomi yüzde dokuz büyüdü. İmalat sanayi tam gaz ilerliyor. Otomotiv ve konut sektörü ve özel harcamalar da...
Büyüme o kadar güçlü ki Merkez Bankası ekonomiyi ısıtan sıcak para girişini yavaşlatmak için faizleri aşağı çekti. Bu, sıcak para mıknatısı olmak için devasa faizler ödemeye alışkın Türkiye için yeni ve “hoş geldin” denilebilecek bir gelişmedir.
Frene rağmen, yılsonunda Türkiye dünyada en hızlı büyüyen ülkeler arasında yer alacak.
Her şey mükemmel değil, tabii. Türkiye’nin ezeli derdi olan döviz gelirlerinin giderleri karşılamamasından doğan cari açık sorunu endişe veriyor. Hızlı büyümenin getirdiği, özellikle konut sektöründe yoğunlaşan ısınma sorunları var. Ama Türkiye’nin küresel krizin getirdiği yavaşlamadan hızla koptuğu açık.

Ekonomik performans
Ekonomi beklenmedik bir fırtınaya tutulmazsa AKP gelecek yaz yapılacak genel seçimlere bu büyümenin hızlı atının sırtında gidecek. Ve, genel kanı odur ki, kazanacak. Çünkü seçmenin gözünde en önemli unsur ekonomik performanstır. Ekonominin büyümekte olduğu bir süreçte iktidardaki partinin kaybetmesi neredeyse imkânsızdır.
Bu ortamda CHP’nin gelecek yaz yapılacak seçimleri kazanma şansı yok denecek kadar azdır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanabileceği en büyük başarı oy oranını yirmilerden otuzlara çıkarmak ve ciddi bir iktidar alternatifi olduğunu hem kendine hem de seçmene kanıtlamaktır.
Bunu yapabilmesi için de lafı ağzında dolaştırmaktan vazgeçmesi ve fark yaratacak politikalar geliştirmesi lazım.
Kılıçdaroğlu artık partiye hâkimdir. Mazeret, acemilik devri sona erdi. Laf değil betondan politikalar lazım.
Örnek olarak, AKP ve CHP’yi Kürt konusunda karşılaştıralım. AKP yönetimindeki MİT, Kürt sorununu kökünden halletmek için Kandil ve Öcalan’la öze yönelik görüşmeler yapıyor. Seçimlerden sonra gündeme gelecek yeni anayasa hazırlığı çerçevesinde bu kanlı dert belki hallolabilir.

Yoksulluk ve özgürlükler
Kılıçdaroğlu ne yapıyor? Kurultay konuşmasında Kürt kelimesini kullanmaktan bile çekindi. CHP’nin kurulduğundan beri desteğini aldığı Aleviler konusunda da sessiz.
CHP eğer Sünnileri darıltmadan Alevi sorununu, Türkleri kızdırmadan Kürt sorununu çözebileceğini sanıyorsa aldanıyor.
Kılıçdaroğlu’nun samimi ve dürüst olduğu kesin. Ama CHP’yi eskiden yeniye taşıyabilecek mi, bu konuda yaygın şüpheler var. Ne yapmak istediğini bilen insanların yüzlerinden okunan kararlı bir tavrı var. Kamuoyu bu güne kadar bu tavrı onda gördü mü, emin değilim.
Türkiye’nin iki ana sorunu yoksulluk ve özgürlüklerdir. Her ne kadar birçok defosu olsa da, her iki konuda da AKP CHP’nin önündedir. CHP, bir arkadaşımın deyimi ile “bırak sosyal olmayı demokrat bile değildir.”
CHP ‘Türkiye elden gidiyor’cuların partisi olmaktan çıkmalıdır. Türkiye’nin elden gitmesini önlemek için neler yapılması gerektiğini söyleyen bir parti olmalıdır.
Umarım Kılıçdaroğlu bu dönüşümü sağlar, CHP’yi meyve vermeyen ağaç olmaktan kurtarır.