Bu politikacı eski Singapur Devlet Başkanı Lee Kwan Yew'dür. Lee 1959'da iktidara geldi. Misyonu, Singapur'u yoksul ülkeler sınıfından çıkarıp zengin ülkeler arasına sokmak ve bunu yolsuzluktan uzak bir yönetimle yapmaktı. "Asya'daki birçok liderin açgözlülüğü, yolsuzluğa bulaşmışlığı ve çürümüşlüğü midemizi bulandırmıştı" diye yazdı Yew, iktidardan ayrıldıktan sonra kaleme aldığı anılarında. "Ezilen halklarını kurtarmak için özgürlük savaşı verenler onların servetlerinin eşkıyası olmuşlardı. Yönettikleri toplumlar geriye gidiyordu. "Bizlerde temiz ve etkin bir yönetim kurmanın misyonumuz olduğu konusunda derin bir inanç vardı. Kişisel yaşamımızda ve yönetici olarak davranışlarımızda egemen olacak olan temizlik ve dürüstlüğü sembolize etsin diye Haziran 1959'da görev yemini yaptığımız gün hepimiz beyaz gömlek ve pantolon giydik." Erdoğan'ın "Beyaz çarşafla yola çıktık, bedel ödemeye hazırız" lafı bana beyaz giyerek yola çıkan başka başka politikacıyı hatırlattı. Yew, rüşvetle savaşmanın dürüst liderlerden başladığına inanıyordu. Ardından etkin yasalar ve kurumlar geliyordu. Yolsuzluk Araştırma Bürosu'nu güçlendirerek işe başladı. Rüşvetle mücadele yasalarını gözden geçirdi ve rüşvet tanımını "en ufak bir hediyeyi bile" içerisine alacak şekilde genişletti. Polisi yolsuzlukla mücadelede olağanüstü otoriteyle donattı. Yaptığı en büyük değişiklik "Nereden buldun?" kuralının tanımını genişletmek oldu. Kazancının üstünde yaşam tarzı sürmek veya ev ve araba sahibi olmak rüşvet ve yolsuzluktan nemalanmış olmanın karinesi kabul edildi. Cezalar artırıldı. Şahadet vermek için Yolsuzluk Araştırma Bürosu'na çağrılıp gelmeyenlere hapis cezası getirildi.Hükümet, bakan bile olsa, rüşvet ve yolsuzluğa karışan hiç kimseye kanat germedi. Bir inşaat şirketinden rüşvet aldığı kanıtlanan bir bakan intihar etti. Polise yetki Lee geçen yüzyılın belki de en başarılı devlet adamıdır. Singapur bugün en zengin ülkeler arasında yer alıyor. PricewaterhouseCoopers'in hazırladığı Bulanıklık Endeksi'nde ise son sırada, yani rüşvet ve yolsuzluğun en alt düzeyde olduğu ülke. Türkiye ise Çin ve Rusya'nın ardından üçüncü durumda, rüşvet ve yolsuzluğun en yaygın olduğu üç ülkeden biri.Türkiye rüşvet ve yolsuzluğu önlemeden kalkınamaz. Bunun için istisnai kahramanlar yetmez. Kurumlar ve yasal altyapı gerekir. Dinci gündemi hayata geçirmek için aslan kesilen Erdoğan'ın bu kurumları kurmaya veya yasaları yapmaya hazırlandığına dair en ufak bir emare yok. Kendileri rüşvet almayan siyasiler rüşvet ve yolsuzlukla etkin bir şekilde mücadele etmedikleri müddetçe rüşvet alanlar kadar kabahatlidirler.Erdoğan'ın işe başlarken yanına kefen bezi almak yerine Lee gibi "temizlik ve dürüstlüğü" sembolize eden beyazlar giymesini çok isterdim.Neden kefen bezine ihtiyaç duyduğunu anlamakta da zorluk çekiyorum. Kefene ihtiyaç duymasını gerektirecek ne yapmayı düşünüyordu? mmunir@milliyet.com.tr Türkiye'nin durumu