Bir garibin masasına oturup yoksulluğunu hissetmeden ahkâm keserseniz, yaptığınız yorumlara kargaları bile güldürürmüşsünüz.Ne başbakanı bir garibin sofrasında oturup yoksulluğunu hissederken gördüm, ne de, bazen onları saatlerce seyretmiş olmama rağmen, gülen karga.Semt elit olmaz aslında ama, olur sayıp soralım: Neden kesilmezmiş? Kırk yıldır elit semtlerde ahkâm kesiyorum. (Pardon! Ne kırkı? Kırk bir!) Ahkâmın belirli semtlere mahsus bir kesme faaliyeti olduğunu, bazı semtlerde ahkâm kesmenin caiz olmadığını ilk defa duyuyorum. Başbakan elit semtlerde ahkâm kesilmez, demiş. Doğrusunu Başbakan biliyordur. Ulemaya sormuştur. Benim bu güne kadar bildiğim, aşırı alkol alıp gece yarısından sonra mahalleyi uyandıracak şekilde icra edilmemek koşuluyla, isteyen istediği yerde, istediği ahkâmı kesmekte özgürdür. Başbakan da ahkâm keserken, farkında olmasa bile, aynı özgürlüğü kullanıyor.Yoksa ahkâm kesme özgürlüğü, kalkınmakta öncelikli bölgelere tanınan kolaylıklar gibi, varoşlara tahsis edildi de haberimiz mi yok? Olmayabilir. "Elit semtte" oturduğumuza göre dünyadan haberimizin olmaması doğaldır. Oralarda vur patlasın çal oynasın AKP Türkiye'sinin keyfini çıkarmıyor muyuz, Başbakan sofra sofra garipleri dolaşıp yoksulluklarını hissederken?Artık iyi hal kâğıdı ve ikametgâh belgesiyle valiliklere başvurup "ahkâm kesme ruhsatı" mı çıkaracağız? Sınav olacak mı? Birkaç sende bir "egzoz" muayenesinden geçecek miyiz? Başbakan'ın tasvip etmediği semtlerde art arda üç defa ahkam kesenlere yurtdışı yasağı gelecek mi? Belediyeler kurban kesme yeri gibi ahkâm kesme yerleri mi gösterecek vatandaşa? Camilerin 500 metre yakınına kadar ahkâm kesme yasak mı olacak?Bu arada aklıma geldi. Erdoğan hangi semtte oturuyor? Memleketin gerçeklerini bilmek için bir garibin sofrasında oturup yoksulluğunu hissetmeye gerek yok. Yoksulluk ve gerilik memleketin her yanındadır. Havasında, suyunda, pis denizlerinde, kurutulmuş göllerinde ve nehirlerinde, kesilmiş ve yakılmış ormanlarında, okullarında, hastanelerinde, kışlalarında, rüşvet ve yolsuzluğa boğulmuş belediyelerinde, bürokrasisinde, politikasındadır. Erdoğan'ın gittikçe açığa çıkan bir sorunu var. Demokrasinin alt basamaklarındaki birçok ülkenin lideri gibi ebediyen başbakan kalmayacağını, aklına estiği gibi esip gürleyemeyeceğini, keyfine gideni yapamayacağını unuttu. Belediye seçimlerini kazandıktan sonra iyice çekilmez olacak.Ve, Başbakan ne derse desin, ahkâm kestiğinde dinlenmeye değen hemen hemen herkes "elit" semtlerde oturuyor. Geriye kalanlar ise ahkâm kesmek için mahalle kahvelerine gidiyor. Veya politikacı oluyor. mmunir@milliyet.com.tr Başbakanı hissederken