Japonya’da meydana gelen reaktör patlamaları daha sona ermeden birçok ülke nükleer enerji konusundaki tutumunu yeniden değerlendirmeye aldı.
Hükümetler Japonya’daki gelen kazanın ışığı altında nükleer enerji ile ilgili riskleri yeniden gözden geçirmek istiyor.
Avrupa’daki en güçlü nükleer karşıtı akıma sahip olan Almanya’da Şansölye Angela Merkel ülkenin yaşlı nükleer santrallarının 2035’e kadar açık tutulmasına karar vermişti. Geçen gün bu kararını üç ay askıya aldığını açıkladı. Faaliyette bulunan 17 nükleer santraldan yedisini güvenlik taraması için kapattı.
İngiltere şimdilik dur diyecek
İngiltere’de on bir yeni nükleer santral yapımı için oldukça ilerlemiş planlar var. Hükümet bunlara “şimdilik dur” diyerek ve Baş Nükleer Denetimci’ye Japonya’daki felaketten öğrenilmesi gerekenler konusunda bir rapor ısmarladı.
ABD dahil birçok ülkede benzeri şeyler olmakta.
Her nükleer felaketten sonra endüstri aldığı derslerle daha güvenlikli reaktörler dizayn eder. Nitekim Fransız Areva, Japon Westinghouse/Toshiba ve Amerikan General Electric (halen Japonya’da erimekte olan reaktörleri o dizayn etti) gibi şirketlerin yeni nesil reaktörleri eski tasarımlara göre çok daha güvenlidir.
Areva’nın Almanlarla geliştirdiği yeni modelin her biri 2.6 metre kalınlığında iki kalkanı ve erime halinde sızıntıyı önleyecek özel bir koruma kabı var.
Westinghouse kaza halinde enerji veya pompalara ihtiyaç duymadan yerçekimi gücü ile reaktörü durduracak ve soğutacak bir tip geliştirdi.
Ama her iki model de uygulamada sorunlarla ve gecikmelerle karşılaştı. Areva’nın Finlandiya’da inşa etmekte olduğu tesis ki inşa edilmekte olan ilk yeni nesil santraldır, yıllarca geç bitecek ve ilk tahminden milyarlarca dolar fazlaya mal olacak.
Rusların Türkiye’ye hangi nesil veya model nükleer santral kuracağı, özelliklerinin ne olduğu açıklanmadı. Türkiye için önerilen modelin bir eşinin daha önce yapılıp yapılmadığı da bilinmiyor. Bilinmeyen bir başka şey, Batı’da geliştirilen modellerle karşılaştırıldığında güvenlik olarak geri mi, ileri mi olduğudur.
Japonya’daki son felaketten sonra nükleer enerji ajansları daha güvenli dizaynlar konusuna ısrarcı olacak. Bu da zaten pahalı olan nükleer santralları daha da pahalı yapacak ve uzun inşaat süresi daha da uzayacak.
Şurası kesin ki 1986 Çernobil felaketinden sonra üzerine ölü toprağı esilen nükleer enerji ne kadar uzun süreceği belli olmayan yeni bir nefret dönemine giriyor.
İtalya’da halk istemiyor
İtalya’da Çernobil’den sonra yapılan referandumda halk ülkedeki dört nükleer santralın kapatılmasına ve ülkenin bu enerji türüne bir daha girmemesine karar verilmişti. Hükümet bu kararı kaldırıp Fransız teknolojisi ile yeni santral yapmak için haziranda ikinci bir oylama planlıyordu.
İtalya’nın bir deprem ülkesi olduğu düşünülecek olursa şansının pek olduğu söylenemez.
Biz İtalya’dan da beter bir deprem ülkesiyiz. Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği’ne göre ülkemizde yaşanan doğal afetlerin yüzde 61’i deprem kökenlidir. Ülke topraklarının yüzde 85’i kuşağı üzerindedir.
Nükleer santral yapılması düşünülen Akkuyu’nun 25 km uzağından Ecemiş Fayı geçmektedir. Ecemiş fayının 6-7 büyüklüğünde deprem birikimi oluşturacak suskun tarihsel aktif bir fay olduğu bilinmektedir.
Ama Erdoğan, tipik haliyle, Japonya’daki kaza olmamış gibi nükleer programına devam edeceğini açıkladı. Benzer bir açıklama yapan ikinci bir ülke var: Bizim gibi demokrasi ile ünlü olmayan Kazakistan. Kazakistan “Allahın iradesi budur,” diyerek nükleer santral yapımına devam edeceğini açıkladı.
Bu akşama kadar bu kısa listed üçüncü bir ülke daha vardı: Çin. Ama dünyada plan halinde olan nükleer santralların sahibi olan Çin bu yazı tamamlanırken "nükleer güvenlik planı” hazırlanıncaya kadar yeni santral yapımını askıya alacağını açıkladı.
3. nesil reaktör nedir?
3. nesilde çekirdeği saklayacak özel mekanizma var ve 400 metreye kadar yakınına yaklaşılabiliyor. 3. neslin 1. ve 2. nesilden en büyük farkı kazaları önlemek için aktif kontrol veya operatör müdahalesi gerektirmeyen, doğal dolaşım ve yüksek sıcaklıklara dayanma gibi kendiliğinden güvenli özelliklere sahip olması.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024